bunlar normal de, bir de naif türk dizileri var. trt'nin, samanyolunun filan yaptırdığı. orada pek sivri tip görmüyorsun öğrenci olarak, onlar daha ziyade her cümlenin sonunda "arkadaşım" diyen, "ama neden böyle yapıyorsun arkadaşım", "böyle böyle bir sürpriz yapalım dedik ahmet'e, ne dersiniz arkadaşlar?" gibi konuşan tipler. esas onlara kafa atasım geliyor benim, disneylanddan çıkmış gibi. teletabi gibi.
hepsi apolitiktir.karı kızdan başka dertleri yoktur bir de yapay bir dostluk ve saygi anlayışları vardır ki düşman başına *... ergenlik sorunlarına boğulmuş yakışıklı kızlar ve güzel erkeklerdir.cep pop top.
bu öğrenci ya zengin bir aileye sahiptir ve olayın bokunu çıkartır okula ferrari ile gider yada çok fakirlerdir ama gene bokunu çıkartır otobüse verecek para bulamaz. yani özetle dizilerde orta sınıfa ait öğrenci yoktur. ya çok zengindir yada fakir.
öğrencilikle alakası olmadığı çok aşikar olan tiplerdir. öğrenci kişilik, sınavlardan bunalır, hayata isyan eder, okula lanet eder*ama bu dizilerde oynayan arkadaşlarımız bir öğrencinin yapamayacağı herşeyi yaparlar. böylecede gerçeklikten uzak olurlar.*
Dizi boyunca ders çalıştıkları görülmediği halde üniversite sınavında en iyi bölümleri kazanırlar. Lan bende ders çalışmdım fazla niye bende istanbul hukuk kazanamadım diye sorular sordururlar insana * ve bu sene Yaprak dökümünü izlerken şu diyalogların geçmesine sebep olurlar.
-lan senenin sonunda bu leyle o.ospusu kesin süper bir bölüm kanacak
-kesin kızım hep böyle oluyor zaten
-ya evet be ulan o hayat bilgisinde çocuğu istanbul hukuk kazndırdılar ya oha oha
-kızım o çocuk en azından okula gidiyordu bu leyla şermutası oğuzla beraber olmaktan başka bişey yapmıyor ama kesin iyi bir yer kazanır. *
çalışmadan en iyi üniversiteleri kazanacak kadar zeki olan öğrencidir. yahu mübarek biz bir kez bile görmedik senin masa başında, hatta elin de hep oynaşta hangi ara sen çözdün türevi... hadi integrale bişiy demiyoruz. ne de olsa türevin tersi. *
Sadece dizilerde olmayan, hayatin tam ortasina gelip yerlesmis tiplerdir. 50 yildir bu ulkede uygulanan kulturu yozlastirma cabalari, psikolojik saldiri amacina ulasmistir maalesef. Kitle iletisim araclariyla ruhu ve maneviyati zehirlenen Turk gencligi bugun icinde bulundugu batakliktan cikarilmaz ise orada bogulup kalacaktir. Egitim sistemiyle birlikte daha pek cok alanda buyuk temizleme hareketine girisilmeli, tiyatro, sinema, edebiyat, yazili ve gorsel basin, vesaire revizyondan gecirilip ahlaki bir fikrin hizmetine verilmelidir.
köyde ya da anadolu'nun herhangi bir yerinde yaşıyorsa ve öss'ye girdiyse, ileriki bölümlerde odtü'yü ya da boğaziçi'ni kazandığını öğreneceğimiz tiptir; aşağısı da kurtarmaz hani...
16-17 yaşındaki karakterleri canlandırırlar ve oyuncular 20-25 arası göstermektedir. gerçekten 16-17 yaşındakilere karşı inandırıcılık 0 olur.
tabi tek suç oyuncunun değildir. yönetmenin cast seçimi arızalıysa 30 yaşında olup da 18 yaşında cocuğu canlandıran oyuncu ne yapsın!
öğrenciliğin gerektirdiği ders çalışmak dışındaki her şeyle uğraşabilecek kadar çok zamanı olan üniversiteli, liseli tiplerdir. evleri 180 metre karedir, pırılpırıldır, içinde bir öğrenci evinde olmaması gereken her türlü eşyayı barındırır. okulda ancak kampüste görülebilirler, amfide, sınıfta olduklarına falan da ender rastlanır. buna rağmen okulda dereceleri vardır. anneleri babaları ya doktordur ya da avukat, ya da bakan.
bahsı gecen dizileren birinde (bkz: hepsi bir) aynen yasanmistir.
oglan kizi bi kafeye davet eder. kizla oglan birer gazoz mazoz neyse ondan icer, ustune bi de kiz salata turu biseyler yer. kiz tuvalete gider ve hesap gelir. oglan cebindeki tum parayi masaya koyar. biri ellilik olmak uzere baya biseyler vardir orda ki en az 100 ytl eder. ve kara kara dusunmeye baslar: "hay allah baska da para almamisim ki yanima". sonra kiz gelir "olsun canim bende de var biraz deyip masaya bi ellilik daha atar ve uzaklasirlar. sonucta iki universiteli genc siradan bi kafede siradan seyler yiyip icerek karsiliginda aralarinda ancak denklestirdikleri 150 ytl yi birakip giderler.
söz konusu tip hepsi bir adlı dizideyse eşşek yüküyle para vardır. haftasonu arkadaşlarıyla uludağ'da kaçamak yapar, tripleks bir daireyi öğrenci evi olarak kullanır. izleyenler de "bu.................larım nerden buluyo bu kadar parayı biz de öğrenciyiz" gibi söylemlere sebep olur.
