hemen her dizide yaşanılan ve çeşit çeşit olan klişedir.
1- iyiler konuşurken kötü kulak misafiri olur ve sinsi fikirlerini devreye sokar.
2- konuşanlar bir plan çevirirken iyi bunları duyar ve yaptığınız ayıp diyerek içeri girer.
3- borç harç meselesinden konuşuyorlardır. iyi kalpli eleman bunları dinler ve "keşke yardım edebilsem" modunda uzaklaşır oradan.
bir boka benzemeyen minimal klişedir. ya bi de işin ilginci, hiç kimse sessiz konuşmaz, kimsenin dinlemeyeceğinden emin bir tavırla. hani edepli, iffetli, namuslu insanların canlandırıldığı dizilerde tamam, rahat ol; ayıptır kimse dinlemez ama, aşk-ı memnu'da nasıl bağıra bağıra konuşursun arkadaş? millet iki arada bi derede birbirini düdüklüyor, kimin eli kimin götünde belli değil, sen şuursuzca yüksek sesle konuş, yok ya. utanmasalar anahtar deliğinden de bakacaklar ama köşk olunca kapılar biraz farklı formda oluyor sanırım. tom ve jerry kapısı değil yani, karşıyı göstermiyor. velhasıl, ben aşk-ı memnu dizisini çekiyor olsam, gerçekçilik açısından her birine ayrı ayrı telsiz verir, mors öğretirdim dizide. ne de olsa kitapla bi alakası kalmadı a.q, ayfonlar havada uçuşuyor...