1-)Daha önce belirtilmiş ancak söylemekte farda var. 120 dk dizi olmaz(reklamlarla üç saat sürüyor.)
Adam 120 dk'yı doldurmak için uzatıyor da uzatıyor. Basit bir konuşma müziklerle 5 dk sürüyor. Ezel'i severim ama müzik kafayı yediriyor. Sırf dizi uzun olsun diye annesini konuya dahil edip onunla olan konuşmaları uzatıyorlar. insan mırç mırç konudan sıkılıyor.
2-)Konu kıtlığı ve kopyacılık. Mesela Türkiyede yıllarca süren doktorlar dizisi 'Grace anatomy' ve House M.d'den çalıntılarla dolu. Tabii şimdi Hekimoğlu ile tümden çaldık. Yarım çalmak yetmedi.
3-) Gerçekle hiçbir alakası olmayan diziler yapıyorlar: Mesela kanıt çok güzel ve gerçekçiydi ama gerçekçi olduğu için tutmadı onun yerine arka sokaklar bir milyonuncu bölümüyle devam ediyor. Esas gerçekçi olmayan alt maddededir.
4-) Zengin kız-züğürt oğlan, kro oğlan-fukara kız, Fakir ama gururlu-kalp hastası kız, Çiçekçi ama taksiye biniyor, yemeye yemekleri yok 1000 liraya ayakkabı alıyor(adidas,nike 1000 lira olmuş gerçi), kiraz sapı, baharda yaylanır gönül yayları, yaz çiftleşmesi gibi sürekli holdiing ve patron içeren diziler yapılıyor. Oecd'ye kayıtlı ülkeler arasında, kişi başı bu kadar holding ve işe yeni başlayan fukara çalışana makam arabası verilen başka ülke olamaz.
5-) Bir şey tuttuğu zaman benzerini yapmak: Gönül çelen tuttu, kalp çelen yapalım. Gurbet kadını tuttu, sıla kadını yapalım. Asmalı konak tuttu, ağa konağı yapalım.Hep benzerleri. ilki izlenebilir sonrası ise iğrenç kopyadan öteye gitmiyor. Reklamlardan gördüğüm itibariyle; karadeniz dizileri arttı. Bir dönem ağa dizileri vardı. Hiçbirini izlemiyorum ama reklamlardan konuyu anlıyorum. Tarifi veriyorum.
-içinde bir adet hanımağa,
-Özcan Deniz veya benzeri kara kaş-karagöz biri(Adanalı'da oynayan eleman vardı,o da seçenek.) Gayri meşru yanaşmadan çocuk olmazsa olmaz.
-Esas baba öldürülmüştür(asla eceliyle ölmez), düşman ağanın da karısı ölmüştür ve bu iki ailenin düşman ağaları aşıktır ama imkansız aşk.
-En önemli parça: Ailenin en büyük oğluyla evlenecek bir adet şehirli gelin. Ona aşık olup peşinden gelecek evli kadına sarkan bir yavşak lazım.
Bir çok şey yazılır ancak aklıma bir çırpıda gelenler bunlar. insanlar dön dolaş aynı dizileri izliyor ya da ısrarla aynı dizilere bakıyorlar. Çünkü yenisi eskisinde ki ufak değişikliklerle devam ediyor.
Aşağıda tekrar izleyeceğim dizileri yazayım.
-24 saat(tadı damağımda kaldı.)Selçuk yöntem kendine en çok yakışan polis rolünü oynamıştı(K.vadisi ve Deliyürek)'te de benzerdi roller.)
-Kanıt
-Sağır oda.
En az 3 saat olmaları bence. Gereksiz her sahneyi uzatıyorlar. Bakışma sahneleri bile en az 10 dakika sürmekte. En iyisi yabancı diziler. En fazla 40 dakika. Öz ve net.
Kendi fikirleri yok hep taklitçi zihniyet
Herşeyi eline yüzüne bulaştırıyorlar
Ve hepsi dini, ahlaki, manevi değerlere adeta düşman kesilmiş tiplerle dolu. Bu değerleri çürüteceğim diye kendilerini çürütüyorlar.
Topluma göre hareket ettiği için çünkü. Demek ki toplumun zevki, yapısı, kalitesi algısı ne kadarsa dizi sektörü de ona hitap eden projeleri senaryoları işlemeyi tercih ediyor. Dandik 5 para etmeyen senaryolar 2 sezon rahat gidiyor bizim gibi tv bağımlısı seyirciler yüzünden.
sanat hayatın aynasıdır . yaşadığımız hayat seviyesiz,
ahlaksız , kültürsüz . diziler , müzik dünyası da bunları
yansıtıyor .
maksat toplumu dönüştürmek . hilekar , ahlaksız vatandaş - aptal toplum .
Bir temposuz
iki sürükleyici değil
Üç süre uzun.
O aşkı memnuyu, yaprak falan izleyeceğinize ananizla, babanizla, nenenizle sohbet edin.
Polisiyelerde öyle ha. Behzat ç falan esnetirdi. Arka sokakta bizimkiler falan... *
En kaliteli denilen örneğinin dandik bir monte kristo kontu uyarlaması olduğunu biliyorsanız kuzum siz ne bekliyorsunuz. Türk dizilerinden kalite bekleyen ölüden göt beklesin..
Çünkü Senaryolar gerçeklerden uzak. Milli manevi değerlere karşı, Toplumun yapısına aykırı, gerçek hayattan kopuk, Uçuk kaçık, uyduruk, cıvık, vıcık vıcık yaşamları uç ve marjinallikle sunarak hayatı toz pembe gösterme çabası içerisinde. Gençleri kolay yoldan hiç çabalamadan alengirli ve illegal haksız ahlaksız yollarla bir şeylerin sahibi olmaya özendirir nitelikte..
Reklam gelirleriyle, Ticari kaygılarla, reytinglerle, batı özentili yapımcılarla ancak bu kadar olur zaten. Sanat toplum içindir. Para için değil. 40 tane meşhur oyuncu milyonları götürsün kalanı karın tokluğuna sürünsün köle gibi saatlerce setlerde. Bu mu sanat??
Çoğunu protesto ediyoruz. istisnaları tenzih ederiz. Zaten biz de onları cımbızla bulup seyrediyoruz..
Kalite o kadar düştü ki 10 yıl önceki dizileri seyreder oldum. Bana göre sebepler şunlar:
1-)3 saat dizi mi olur lan? Böyle olunca zaten seyirci sıkılıyor.
2-)Sosyal medya trolleri dizilerin ömrünü belirliyor. Bence son yıllarda çok dikkat çeken 2 dizi yapıldı ama 4 bölümde kaldırıldı, Mehmet bir cihan fatihi dizisi müthiş bir prodüksiyon ve şampiyonlar ligi kadrosu gibi bir oyuncu kadrosu ile başladı ki değme filmlere taş çıkarırdı. Ancak monoton dirilişin fanı olan güruh bu diziyi protesto etti. Sebebi de neden kanal d çekmiş bu diziyi? Gel dese aşk da farklı bir diziydi, verdiği mesajlar dikkate alınmayarak bağnaz kişilerce linç edildi.
3-) TRT'deki haksız rekabet. Ekmek elden su gölden götüren TRT pekçok tatsız tuzsuz dizi yapıyor ama reyting kaygısı olmadığı için dizi uzun yıllar devam ediyor. Bu da kaliteyi düşüren bir etken.
4-)Eski usta tiyatrocu ve oyunculara fazla yer verilmemesi.
5-)Oyunculara nosyonuna uygun görev verilmemesi: Mesela Levent Ülgen bu dönemin en usta isimlerinden biri ama Hallederiz Kadir ve Fırıldak Sinan'dan sonra benzer rol verilmedi. Engin Günaydın'a Burhan Altıntop benzeri başkaca bir rol verilmedi. Timuçin Esen gibi ağır rollerin adamı bir oyuncuya komedi tarzı bir dizide lakayıt bir rol verilmiş. Keza Fikret Kuşkan gibi isim değerlendirilmedi. Kenan imirzalıoğlu bence hala harcanıyor.
Arz talep meselesidir. Eleştirdiğimiz konular maalesef tutan konulardır. ikincisi, süreler insani değil. Her hafta uzun metraj film mi çekilir? Bu şartlarda çıkan işlere iyi bile denilebilir.
Geçen hafta ilk bölümü yayınlanan kırmızı oda farklı görünüyordu. ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
