senaristlerin din simsarlığı yapmadığının
kanıtıdır. gösterilmemesi, namaz kılınmadığı
oruç tutulmadığı anlamına gelmez. söz gelimi,
karakteri tuvalette sıçarken de hiç görmeyiz,
ama bundan karakterin hiç sıçmadığı sonucuna
varmayız. veyahut senaristlerin hepsinin
kabız olduğu sonucuna da varmayız, tıpkı
namaz yazmayan senariste din düşmanı yaftası
yapıştıramayacağımız gibi.
-behlül! sevişelim mi?
+bihter sen oruçlu değil misin, iftara daha kaç saat var de get adamı günaha sokma!
-ulan dindar gençliğe örnek olacaz diye düştüğümüz duruma bak içimiz ala ala, araya yastık koymadan sevişemiyoruz bea...
behzat ç. mesela hergün köpek gibi içiyor. lan bi günde cumaya git pezevenk. emir sarrafoğlu hergün bara gider ama sorsan ikindi kaç rekat bilmez. pezevenk yaman* o karıları orospu yaptın belki onlar dini bütün insanlardı niye engel oluyorsun yaşama biçimlerine.
şizofrenik bir şekilde yine dananın altından buzağı aranması. bırakın isteyen istediği gibi dizi çevirsin demek ki muhafazakar kesim ahlak bekçiliği yapmaktan fırsat bulamıyor film çevirmeye. o yüzden bu alanda propaganda yapamıyor onlar açısından üzücü bir durum.
noel, cadılar bayramı, şükran günü, isa, meryem, keşiş, ruhban, kilise, evlilik, ölüm merasimi, ayin, günah çıkarma, vaftiz, paskalya, nedime, psikopos, rahip, rahibe, hıristiyanlıkla alakalı bütün bu mevzuatı nereden biliyoruz? okullarda mı okutuluyor? merak edip araştırıyor muyuz? hayır efendim. adamların her filminde bir kilisedir ortaya çıkıyor filmle hiç alakalı olmasa bile, hiç bi halt yapılmayacaksa dua okunuyor amen deniyor.
o da yoksa adamların kulaklarında boyunlarında haç işaretleri gözümüze sokuluyor.
islamiyet hoşgörüdür, iyi niyettir. zorlamaya, reklama, paraya, ihtiyaç duymaz, bilgiye temizliğe ihtiyaç duyar. dizilerde orda burda değil kalbimizde var olmalıdır. kimsenin gözüne gözüne sokulmasına da gerek yoktur. karşımızdakinin ruhuna dokunsun yeterdir.
dizilerde vurgulanacak kadar basite indirgenmemesi gerektiği gerekçesiyle düşünüldüğündendir. herkes yemek yer herkes su içer herkes sex yapar ama herkes ibadetini namaz kılarak gerçekleştirmek zorunda olmadığından buna takılmaya gerek yoktur. ayrıca da dini vecibeler hiç bir zaman başkaları görsün diye yapılmaz gizlisi makbuldür has müslüman aslolan doğrunun zaten bu olduğunu bilir.
hiç merak etmeyin 10 yıl sonra türk dizilerinde bol bol tam tersini göreceğimiz bir özellik olup, sözlüklerde tam tersi yorumların yapılacağı bir durumdur.
dizilerde namaz ve oruç vardır. sadece sahnelenmemiş ve çekilmemiştir. çünkü dizi oyuncuları ibadetlerinin 70milyon tarafından izlenmesini ve gösteri haline getirilmesini reddetmektedir. ibadet allah rızası için yapılır demektedirler.
sonra kendilerine şu soru sorulur; peki muhterem karınla çatır çatır sevişiyorsun da 70 milyona izletiyorsun bu nedir?
cevap az sonra......
edit: dizi filmler bizim toplumumuzun ya var olan kültürünü yada olması istenen ve hedeflenen kültürünü yansıtmaktadır. televizyon, çağımızın en etkili toplum yönlendirme aracıdır. ve özellikle 15-25 yaş gençliğimizin aklına fikrine dünya görüşüne inanılmaz derecede saldırı ve baskı vardır.
bir toplum yaratılıyor a dostlar. dizilerle ve filmlerle.
dinin ve ibadetlerin genellenmesinin yanlış olmasından dolayıdır. allah ve kul arasındaki iletişim amaçlanmıyor dizilerde. amaçlanan insanlar arası iletişim... din ve ibadet kişiye özeldir. polemik konusu yaratmayın.
olsa bile pek ilgi çekici gelmiyor artık, kardeşim televizyonda namaz kılan bi' adamı gördüğünde anneme;
- anne namaz kılanın önüne geçmek günah değil mi?
- tabi ki günah oğlum.
- ama kameraman, adamı önden çekmiş, demek önünde.
- onlar gerçek değil, film onlar oğlum.
bundan sonra farkına vardım verilmek istenen mesaj olgusuna, bak burada da ibadet var sendromu küçük bi' çocuğun dinini sorgulamasını sağlıyor.
evet, artık pek yapılmıyor, yapması gereken samanyolu tv bile kadraja bim ürünlerini sığdırıyor.
namaz kelimesini tersine çevirip, gazete adını zaman yapıyor. kabul etmeyenler olsa bile yaptıkları güzel reklamlara inceden herşeyi iliştiriyorlar. bu mantığın yavaşça yok olduğunu gören diğer prodüksiyon şirketleri görsellikle değil lafla bi'şeyleri sokma çabasına giriyor.
türk dizilerinin birçoğunun kötü ve pis ateistler tarafından hazırlandığına işaret eden üzücü durum. yüce büyük ve muhteşem dinimizin emirlerine göre herkes namaz kılmalı, oruç tutmalıdır.
(bkz: reyting)
tek sebebi budur.
reytingi uçurmak için kutsal şeyleri destekleyici değil, köstekleyici aşağılayıcı içerikte diziler yapılır. işin aslı budur.
biraz da cinsellik işe renk katar.
en güncel örneği için
(bkz: muhteşem yüzyıl)
ibadet mevzulari gerekli olmalarinin yaninda gayet de sikici mevzulardir. Insanlarin kahkahadan yarilma, zorul zaril aglama, cinsellik ve siddeti arzulama egiliminden kaynakli bir pazar politikasi mevcuttur. Bundan oturudur ki namaz -reyting demektir.
