olanları ithal ederlerse sorun oluşturmayacak durumdur.Seçicilik illaki seçicilik.Arap ülkelerinde de başlamıştır bu dejenerasyon ki ithal edilen dizilere bakılınca rahatça gözlemlenebilir.
türk dizilerinin türk halkının yaşamında bihaber olmasının sonucudur. yoksa dizilerdeki konular genellikle çarpık ilişkiler, yasak aşklar, sapıklığı, dejenere hayatı enjekte etmekten başka şeyler olurdu.
olunca vatan elden gitti naraları çogalacagındandır. abd dizi ve filmlerinde her daim göze sokulan peder, kilise, dini ayinler can sıkmaz ve keyifle izlenirken, bizde bazı kanallarda yayınlanması bile tehdit görülür. çünkü abd ve avrupa misyonu tehdit görülmez bilindik kanallar tehdit görülür. haliyle dizilerde yayınlanması tehdit görülür. görüldü.gürünüyor.görghhhhkkk...
dizilerin tek eksiği namaz oruç zaten. o kadar güzel, o kadar ahlaklı, o kadar kaliteli dizilerimiz var ki bi namaz vs. geçmiyor içlerinde o kıvamdalar.
ibadet mevzulari gerekli olmalarinin yaninda gayet de sikici mevzulardir. Insanlarin kahkahadan yarilma, zorul zaril aglama, cinsellik ve siddeti arzulama egiliminden kaynakli bir pazar politikasi mevcuttur. Bundan oturudur ki namaz -reyting demektir.
(bkz: reyting)
tek sebebi budur.
reytingi uçurmak için kutsal şeyleri destekleyici değil, köstekleyici aşağılayıcı içerikte diziler yapılır. işin aslı budur.
biraz da cinsellik işe renk katar.
en güncel örneği için
(bkz: muhteşem yüzyıl)
türk dizilerinin birçoğunun kötü ve pis ateistler tarafından hazırlandığına işaret eden üzücü durum. yüce büyük ve muhteşem dinimizin emirlerine göre herkes namaz kılmalı, oruç tutmalıdır.
olsa bile pek ilgi çekici gelmiyor artık, kardeşim televizyonda namaz kılan bi' adamı gördüğünde anneme;
- anne namaz kılanın önüne geçmek günah değil mi?
- tabi ki günah oğlum.
- ama kameraman, adamı önden çekmiş, demek önünde.
- onlar gerçek değil, film onlar oğlum.
bundan sonra farkına vardım verilmek istenen mesaj olgusuna, bak burada da ibadet var sendromu küçük bi' çocuğun dinini sorgulamasını sağlıyor.
evet, artık pek yapılmıyor, yapması gereken samanyolu tv bile kadraja bim ürünlerini sığdırıyor.
namaz kelimesini tersine çevirip, gazete adını zaman yapıyor. kabul etmeyenler olsa bile yaptıkları güzel reklamlara inceden herşeyi iliştiriyorlar. bu mantığın yavaşça yok olduğunu gören diğer prodüksiyon şirketleri görsellikle değil lafla bi'şeyleri sokma çabasına giriyor.