ne verirlerse onu alan bir toplum için sakıncalı yaşamlardır.
her şeyde olduğu gibi dizilerde de olayın bokunu çıkarıyoruz. ya ultra zenginler var, ya da açlıktan ölenler, ya ihtişam var ya acıtasyon. orta halli aileleri anlatan dizler vardı eskiden ; bizimkiler, süper baba gibi. şimdi o yok. eline silahı alan 100 adam öldürüyor o tutmazsa adam 6 gün aç kalıp ölüyor. sömüre sömüre siktiniz insanları.
kapitalist amerikan sineması ve dizilerini git gide örnek alan türk dizilerinin halidir.
lüks evler.
büyük arabalar.
cinsel ilişkiler.
pahalı eşyalar.
inanılmaz mücevherler.
ve daha bir çok ebesinin amı şatafat.
özelliklede iş hayatında yaşananlar. avrupa yakasındaki moda dergisi işletmesi. neydi o öyle! çaycı müdüre, müdür sekretere... kimin kimle kırıştırdığı belli değil. ya çocuklar duymasındaki personel şefi meltem hanım a ne demeli. akşama kadar gönülle sohbet ediyor amk. taş fırın erkeğin ofisi nasıl. yok ismail gelir naptığını anlatır. sekreter müdüre iş atar, çaycı gelir güvenleğe parmak atar. yaprak dökümündeki fahriye evcen in holding in başına geçmesi ne nedemeli. olum birinizde işçi olun lan. kasap olun. manav olun. küçük sırlardaki yaşantıya girmiyorum bile. bende infial etkisi yaratıyor.
acılı,aşık,dertli,fakir,zengin,çekingen vs. türünde bir sürü saçma sapan yaşayış tarzı.ha ne olur en fazla,bizim türk milletinin bir kısmı oturur, hiç dert,tasa yokmuş gibi bunlara,ağlar üzülür.
plazada oturup hiçbir şey yapmamak, sinirli olmak, sağdan soldan geçenlere sinirli ve boş talimatlar vermektir. sonrasında brunch'a gidilir. brunch'tan sonra günün acıklı olayı olur (birisi eşini aldatır, eski sevgili telefonla tehdit eder, hanımağa sinirlenir vs) ve plazada başlayan gün hastanede ya da cihangir'deki 230 metrekarelik evde kavgayla biter. bu arada makyaj hiç bozulmaz, kıyafetler ise çeşitli aralarda değiştirilmiştir bile.
aile ilişkilerinin çok bozuk olduğu yaşamlardır. evlilik programları,diziler olsun evlilik çok basit bir olguymuş gibi gösterilmektedir. eskiden aile ilişkileri zayıf diye batıyı ayıplayanlar, şimdi bunları evlilik programları ve dizilere konu alıyor.
son zamanlarda dikkatimi çeken konudur. nedense bir burjuva hayata özendirmek ve insana 'vay be şunlara bak nasıl yaşıyorlar' dedirtirmeye çalışmaktır. örneğin; ' adını feriha koydum' adlı dizide kapıcı aileleri fazlasıyla deşifre edilmekte ve toplumdan soyutlanmaktadır. babası kapıcılık yapan bir çoçuğun 'bu benim gerçeğim mi? ' diyerek üzmektir. bu arada ince farkı anlamalarını diliyorum yapımcıların.
ülkemizde kaç tane çoçuk lise çağında okula lüks jip le gelmiştir. insanlar lar dışarıda harçlıklarını bile zor çıkarırken... ayrıca çarpık aile entrikaları diz boyudur...
tamamıyla gerçeği yansıtmamakla birlikte insanları bu şaşalı hayat için özendirme ve bulundukları konumu sorgulatmada başarılıdır. yapımcılar...
öğretmen dizileri de vardır efendim memlekette. bir tane öğrenci dostu herkesi tanıyan(polis amiri,mühendisi,doktoru...) sisteme ve uyuz müdür yardımcısına karşı çabalayan öğretmen tipi ve de uyuz müdür yardımcısı yalakasıyla hiç bir işe yaramayan gereksiz maaş alıp boş dersleri dolduran öğretmenler.
özellikle hayat bilgisi, arka sıradakiler, geniş aile vb. diziler liseli bir çok kızın orospumsal içgüdülerini tetiklemiştir. liselerde ders mers yapılmıyor, cafır cafır sikişiliyor imajı verilmektedir.
Bu yaşamlarla her türlü manipülasyon yapılabilir. Öncelikle ideal bir tip çıkartılır. Sivriltilmek istenilen özellik ki bu birçok şey olabilir meslek, yaşam biçimi, davranış, her türlü durum hatta belki fikir-düşünce bile. Öncelikle ideal tip oluşturulur bir sürü iyi özellik kişiye yüklenir. Güzel/yakışıklı, çalışkan, başarılı, saygılı seyredenin kendini onun yerine koymaktan alamayacağı bir tip olur bu daha sonra dayatılmak istenen olgu da yüklenir bu süper karaktere bunu kullanarak izleyiciye mesela sigara içmeyi hatta fakirliği dahi özendirtebilir. başka bir örnek verelim özellikle son dönemlerde değişik meslekler parlayıp bir süre sonra sönüyor. bu ideal tipe popülerleştirilmeye çalışan meslek yüklenebilir örneğin. (tabi köklü, değeri, kalitesi ve önemi hiçbir zaman değişmeyecek meslekler değil kasıt insanlar zaten kendiliğinden özeniyor onlara) sonra noluyor hop izleyicide hemen oraya bi özenme. hatta insanların bir fikrine sempati duymasını aksi fikre bilenmesini sağlayabilir. örnek biraz alakasız olacak amacın mafyaya özendirmek olduğunu düşünmüyorum ama kurtlar vadisi başladıktan sonra insanlar ölümüne heveslendi mafya tribine. neyse demem o ki topluma dayatmak istedikleri şeyleri bu dizilerde gösterilen yaşamlarla hiç uğraşmadan empoze ediyorlar.
kız fakir ama bir anda yakışıklı ve zengin çoçukla tanışır. Çoçuk çok zengin ama fakirlikten hoşlanır. Sonra bu millet bunu yer zengin koca hayaliyle uzun süre pembe rüyalar görüp sonra asgari ücretle çalışan bir abimizle evlenip;