aşırı klişe sahnelere yer veren, en güzel başlayanı bile bir süre sonra diziyi uzatma pahasına mahvedilen, içinde müstehcenliği ve saçmalığı bolca barındıran dizilerdir. bir de en aşağı 90 dakika olur bu diziler. ve 90 dakikayı doldurmak için bolca yürüme, bön bön bakma, ağlama, sevişme sahnesi barındırır içinde.
zamanında -yabancı dizi izlenir mi yeaaa özentilik kardeşim- diyen bir çok kişinin bir zaman sonra yabancı dizi hayranlığı yaşamasına sebebiyet veren sektörün dizileridir türk dizileri. genelinde oyuncuların dibine kadar giren bir kamera dolayısıyla televizyon ekranının tamamını oyuncuların kafalarının kapladığı ve bu esnada boş diyalogların geçtiği dizilerdir. çoğu diyorum zira ; leyla ile mecnun, işler güçler, behzat ç, seksenler daha gerilere gidersek sıdıka, ikinci bahar, süper baba ve illaki adını saymayı unuttuğum ama bu tatlarda olan bir kaç yapımı elbette ki tenzih ederim.
uzunluğundan gına getiren eften püften diziler. arkadaş haberlerin hemen arkasından 8 gibi başlıyorlar saat 11.30 gibi yatacak oluyorum hala aynı dizi. 3 saat 3 buçuk saat sürer mi el insaf. ayrıca hepsi de birbirinden kötü.
son zamanlarda kalitelerinin ilginç bir ivmeyle arttığı dizilerdir. hiç birini takip etmiyorum gerçi ama arada sırada baktığımda etkilemiyor değil bazıları. helal olsun ne diyeyim.
birinin sevindiğini gülen gözlerine ve parlayan dişlerine, üzüldüğünüyse titreyen çenesine ve kıpraşan gözyaşlarına ortalama olarak 7 dakika süreyle yakın planda baktığımızda kolaylıkla anlayabildiğimiz dizilerdir.
gecenin köründe 60 larda çekilmiş bir abd komedi filmi izledim. birebir gani müjde nin rursarı.
o değilde yıllar önce star tv de türk korku dizisi vardı. cinli minli bişeydi.mavi büro diye bir birim gariip olayları araştırıyordu. şaşırtıcı bir şekilde kaliteliydi bu yüzden bitti hemen.
Çekimleriyle, oyunculuklarıyla, mekanlarıyla kalburüstüydü. Sonradan hem Kanal D hem diğer kanallar birtakım denemelerde daha bulundular ama hepsi sınıfta kaldı.
en kısasının iki saat sürdüğü dizilerdir. ulan amerikan dizilerine bakıyorsun adamlar maksimum 50 dakikaya sığdırıyor diziyi, bizimki şişiriyor da şişiriyor senaryoyu. bu şeye benziyor "ulan kısa yazarsam hoca iyi not vermez onun için uzun yazayım da ne yazarsam yazayım, bakarsın puan filan verir." mantığıyla işliyor.
saçma sapan zeka seviyesi olmayan işlerdir bu kadar iğrenç şeyleri izleyen insanda da zeka seviyesi yoktur. ( leyla ile mecnun , işler güçler , şubat hariç tabii ki.)
leyla ile mecnun dışında hiçbirini izlemediğim dizilerdir. bakın kötü demiyorum, izlemiyorum diyorum. şey gibi düşünün. "ananı sikeyim demedim, ananız kim dedim" gibi falan işte. aynı ahengi yakalayamadım ama olsun.
komedi içerikli olanlar bu sıra iyi gitse de akasya durağı gibi bir gerçeğin göz ardı edilemeyeceğini düşünüyorum.
bir de aynı kadronun yaptığı bizim okul dizisi var.
hiçbir kanal çekmedi geçen, zar zor atv izlemek zorunda kaldım. bizim okul dizisi başlamış şansıma, tv yi tamamen kapatmayı tercih ettim beş dakikadan sonra.
muhteşem yüzyıl ne kadar eleştiri alsa da bence kadrosuyla bile açık ara önde. hürremin performansını sergileyebilecek bir tane daha oyuncu göremiyorum piyasada. ibrahim paşa ölmeyeydi iyiydi, o da fena oyuncu bence.
işler güçleri çok beğeniyorum, biterken hele şükür demediğim tek dizi, ama suya sabuna daha fazla laf çarpıtırlarsa onu da kaybedeceğiz gibi.
yalan dünya zaten iyice cıvıttı.
foxta ali ayşeyi seviyor mu ne var, berbat ötesi, ucuz espriler.
fox dizileri zaten aslında aşmış durumda. lale devri, unutma beni, deniz yıldızı falan farkettirmeden onuncu yıllarını dolduracaklar herhalde. ortak noktaları başroller ölünce seti hiç bozmadan yeni baş rol almaları.
show tv = pis yedili.
kim milyoner olmak ister olmasa atv de açılmaz.
kanal d, intikam ve merhamet dizileriyle benim için biraz daha önde. yapımlar kaliteli sanırım, izletiyor.
türk dizilerini yabancı dizilerle kıyaslamak saçma olur açıkçası, o kaliteye ulaşmak için uzun zamana, dizilerin yayınlanma sürelerinin de kısa zamana ihtiyacı var.
leyla ile mecnun'un da içinde bulunduğu diziler topluluğu. neden diziler dedim; onlarda kendi içlerinde sınıflara ayrılmıştır elbet diye düşündüğümden. düşündüğümden değil laf olsun, daha çaylağım. şimdi kısa tanım girdi diye laga luga olmasın.