Hep birbirlerinin tekrarı gibi formatlar.. Ya zengin adam fakir kız klasiği ya da intikam dalaveresi ya da şirket falan filan neyse ki bazıları bunların çok çok dışında Akıncı gibi mesela. diğer dizilerin formatına epey aykırı.
dünyadaki örnekleri dizi formatında ilerlerken bizde sinema formatında yürüyen, herkesin muzdarip olduğu süre sorunundan illalah dedirten dizilerdir. emek sömürüsü bir endüstri olması bir tarafa süreyi doldurmak için müzik ve bakışmalarla geçirilen gereksiz bir sürü sahne izleyiciyi yormaktadır. buna rağmen sayıca az da olsa güzel işler çıkıyor. Leyla ile Mecnun gibi.
ekseriyetle 145 dakika, 100 sayfa, bir ana iki yan çift, bir ana duygusal, bir ana aksiyon, iki yan duygusal aks üzerinden inşa edilen yüksek açılış ve yüksek final bloğu arası temposuz kalan bir matematiğe sahip formattır. Yurtdışı satışı olan diziler ikiye ya da üçe bölünerek satıldıklarından bölüm içi final duygusu yüksek anlar olabilir. ortalama maliyet 400 bin ile 1.1 milyon tl arasında değişkenlik gösterir, çift reji ekibiyle çekilirler.
- insanların birbirine hiç konuşmadan mal gibi baktığı üç beş dakikalık uzun sahneler muhakkak olur.
- birisinin karısına kızına veya akrabanıza hallenmeniz normaldir.
- adam veya kadın çılgın zengindir, diğeri ise fakir.
artık olmayandır.
aşk ile başlar cinayetler mafyalar kurşun yağmurlar aksiyon şiddet komedi.
hepsini bir arada verince çabuk tüketimden senaryoyu da dağıtıyorlar izleyiciyi de doyum oranına ulaştırıyorlar.
tek format başlayıp devam eden kaç tane dizi oldu ki zaten.
senaristlerden kaynaklı olmadığı kesin.
sebebi ekrana salyalarını akıtıp daha çok milyonlar kazanmak isteyen medya erkleri.
senaryoya şunu bunu ekleyin filan.
o yüzden her geçen gün bir dizi daha büyük beklentiler ile başlayıp yayından kaldırılıyor.
ve bu daha da böyle devam edecek.
ne zaman farkına varırlarsa tabi.
normal bir türk insanının en az bir tık yükseğinde hayatlar göstermek, dizi nerede geçiyorsa geçsin ağır bir şatafat gösterme ihtiyacı, bunun paraleli olarak sponsora boğulan diziler.
Her dizide muhakkak aşk vardır. Kimisi mutlu olur kimisi karşılıksız. Ve bu aşkın arasına girmeye çalışan birileri mutlaka vardır. Sürekli kavgalar, polisiye vakalar, masum kişilerin bulaştığı uyuşturucu tezgahları.. Öldürülen birileri. Daha doğrusu iki kişi silah çekişmesi yaşarken birinin vurulması ve bu vurulan kişinin gelecek bölümde anlaşılması.. Ve bölüm sonu kapısı.
Bunlar olmayınca türk dizilerinin bir yanı eksik kalıyor. Izlemeyelim, izlettirmeyelim.
insanlar gercekten bu kadar uzak yapimlar icin saatlerce ekrana kitlenebiliyor bu memlekette!
tamam, adi uzerinde fantezi uzerine kurulu bir sey dizi yapmak, ama zaman zaman denk geldigim ve bir sure inceledigim dizilerin gercek hayatla ve hatta bu dunyayla alakasi bile yok gibi!
bir kere cogu dizide genel sorun sevgi eksikligi, ask yarasi gibi kavramlar. maddi durumu herkesin gayet iyi! parasal hicbir sorunu yok bu insanlarin. en ciks yerlerde yiyip iciyorlar.
issiz bir adam meyhanede her gun icebiliyor, dukkanina gelen bilmem ne cezasini goren adam gunlerce meyhaneden cikmiyor!
ulan biz bir gun gitsek meyhaneye kicimiz duser kac para odeyecegiz dusuncesinden icemeyiz bile!
ya da fakir kizimiz okula acil yetismek durumunda kalirsa taksiye biner gider...
hatta gecen gun bir 5 dakika inceledigim bir dizide kiz artik nerden binip geldiyse kaş ilcesine geliyor taksi ile, taksiden inerken borcum ne kadar diye soruyor, taksici 200 tl abla! diyor, hatun ogrenci bu arada, cikarip şak diye veriyor parayi!
bir dusunun, hangi dizide calisilan isyerinde sorun olarak, ay sonu hesabi yapilarak sahneler geciriliyor?
varsa yoksa kim kime kayacak, kim kimin sevgilisini bafileyecek!
hayir turk insani sekse bu kadar karsiyken, seks kelimesini sadece cinsel anlamda algilarken bu tipteki dizileri agzi acik seyrediyorlar!
ben boyle bir toplumun genelinin zeka seviyesinden suphe ediyorum!
universitede okuyan kizlar- erkekler... haftanin her gunu dizi kovalayan tipler tanirim, her gun... oturuyor aksam yemekten sonra kendini gelsitirmek adina bir sey yapmayip, sorgulamayip milleti uyutmak icin yapilmis bu sacmaliklari seyrediyorlar!
zevk meselesi, tercih meselesi tabi, bunda sorun yokta, sen hayatini turk televizyonlarinin kalitesiz yapimlariyla sekillendirirken , beynin bombos goruntulerde erimisse senin yaptigin tercihin insanlik nezdinde cok bir onemi de yoktur sanirim.