yıllardır türk milleti bir sahneyi gözü yaşlı bir şekilde ama gururla, güvenle, mutlulukla izlemiştir. bu sahneyi hepimiz görmüşüzdür. bir babanın oğlu ölmüştür. gazeteciler babaya başsağlığı dilemeye giden askerlerle birlikte ailenin yanına giderler. içi yanan baba tek bir şey söyler: "vatan sağolsun".
nefes filminde de bununla ilgili bir sahne vardır. iştimada askeri motive etmek için komutan: "annenizin gözü yaşlı, kolonya sürüyor bileklerine komşuları. babanız da ağlıyor ama belli etmiyor. geçmiş bir köşeye içine içine ağlıyor adam. ama ağzında tek bir laf; vatan sağolsun! memleket sağolsun! bir oğlum olsun onu da gönderirim!" bu sözleri ezberimden yazıyorum. çünkü birçok türk genci gibi beynime kazınmıştır bu laflar. ve yazarken de tüğlerim diken dikendir yine.
bu tarz şeyler türk insanını duygulandırdığı kadar gururlandırır da. çünkü türk insanı bilir ki; diğer ülkeler bizi yok etmek için ne yaparlarsa yapsınlar, bizim için canını feda edecek milyonlarca genç vardır ülkemizde. bu diğer ülkelerin elinde olmayan, eşi benzeri olmayan bir silahtır.
bugün televizyonu açtığımda, yandaş medyanın neyi tartıştığını görünce ilk kez endişelendim geleceğimiz hakkında. "asker korkamaz mı? teslim olamaz mı yani? bu insancıl birşey değil midir?" diyordu adamın birisi. yandaş medya bunu tartışmaya başlamıştı ve bunu izleyen birçok insan vardı. yandaş medya ülkemizde birçok şeyi başarmıştı. insanların kafası birçok konuda karışıktı artık. ama bu kadar ileri gideceklerini düşünmemiştim. bunu da görünce korktum, gerçekten korktum. çünkü eğer bu silahımızı da yitirecek olursak, maalesef bittiğimizin resmidir. tek umudum halkın buna inanmaması. insanlarımız bunu tartışmamalıdır bile. çünkü eğer tartışırsak, elimizde kalan tek şeyi de yitireceğiz. bunu tartışmamalıyız çünkü elimizde bu silah olmasaydı, en başında kurtuluş savaşı diye bir savaşımız olamazdı. kurtuluş savaşı olmayınca da şu an evimde bir türk olarak rahat rahat bu yazıyı yazıyor olamazdım. hiçbirimiz olamazdık.
sonuç olarak diyeceğim yek birşey vardır, türk askeri teslim olacağına ölmelidir arkadaşlar. ve bunu yaparken gözünü bile kırpmamalıdır. gözünü kırptığı gün ülkemizin bittiği gündür. türk askeri canını vatanı için vermelidir!
elbette savaşta türk askeri vatanı uğruna gerekirse canını feda edecektir, yapmıştır ve yapar da. öte yandan klavye veya ekran başında türk askerinin cesareti vs hakkında ahkam kesmek, kendi kendine gaz vermek abes bir faaliyettir. geçmişte pek çok savaşta türk askeri cesaretle savaşmış, bazen kahramanca şehit düşmüş, ama savaş hali olarak bazen esir de düşmüştür, esarette çile de çekmiştir. şimdi bu vatan evlatlarını toptan aşağılayacak mıyız?
eğer ülkemizde yıllarca huzurla yaşayan bir kesim, dış güçlerin gazıyla bağımsız olacağım diye dağa çıkıyorsa ve kendi vatanının askerine kurşun sıkıyorsa, 30 yıl değil 100 yıl sürse de şerefle, gururla şehit olacaktır insanlar. eğer bunlara biat edip onları davul zurna eşliğinde sınırdan içeri alıyorsan, zaten tartışılacak birşey kalmamıştır.
yüz sene toplumların tarih kitaplarında "ilkel düşünceler" olarak yer alacak yargı. siz siz olun doğduğunuz yerde doğmanızın bir tesadüf olduğunu unutmayın. siz vatan için ölmeyin, vatan sizin için var olsun. siz doğanın parçası olan insansınız, vatan sizi kısıtlamak isteyen olgu.
eğer gerçekten bağımsız ve demokratik bir türkiye içinse ölüm bana yakın olsun dedirten başlık cümlesi.ancak gel gelelim nedenini, sebebini tam anlamıyla çözemediğim, aslında kimlerin rantı uğruna birbirimizin canına kıydığımızı bir türlü anlayamadığım şu çatışma ortamında ölmeyi asla istemiyorum.evet yılladır bu çatışma ortamında hayatlarını kaybeden o gencecik fidanlarımızın maalesef vatan uğruna değil, birileirnin oyununa alet olduklarından dolayı öldüklerini düşünüyorum.şimdi beni asın, şimdi beni kesin efendim.
eksik önermedir. şöyle ki; berber çırağı asker yapılıp dağdaki tecrübeli alçakların önüne sürülmemelidir, bu meyanda hakiki türk askeri de "türk askeri teslim olacağına ölmelidir" önermesini hayata geçirmelidir. ha, memleket allah korusun topyekün işgal edilir, o zaman herkes asker olur.
türk askeri yakalanacağını anladığında ölmelidir olsa daha düzgün olabilecek bir önerme. zaten asker ocağında vatan-millet duyguları ile her tarafı donatılan bir asker, içinde birazcık sevgi varsa teslim olmaz son mermisine kadar sıkar ve en son mermiyi bırakır silahında, yakalanacagını anladıgında ise düşmana bir türkü öldürme zevki vermeme adına intihar eder. pkk'yı görünce hemen teslim olup buji buj kurdistan diyenler zaten türk askeri değildir onları bu tanımda incelemek yanlış olur. çok örnekleri vardır teslim olacağına ölenlerin, elindeki el bombasını, pkk'lılar tüm birlik öldü sanıp, silahları toplamaya gelince , yaralı olan türk askeri el bombasını patlatarak hem kendini, hemde pkk'lıları öldürür. bu örnekleri çoğatlmak mümkündür.
insanın duyunca kanını donduran istek. insan her şey uğruna ölebilir ancak saçma sapan amaçlar uğruna, kendisine ve halkına hiçbir fayda sağlamayacak, aksine kendilerine zulmedenlerin, ezenlerin ellerini daha da güçlendirecek savaşlarda üstelik kendisi ile aynı yurtta doğmuş ve büyümüş kardeşleriyle savaşıp birbirlerini sırf bu şerefsiz para babaları, kapitalist sermaye oligarkları istiyor diye öldürmeleri ve üzerine vatan-millet-sakarya üçlemesiyle ortadaki çılgınlığa şan ve şöhret katarak izleyenlere propaganda yapma manyaklığıyla nereye varacak bilinmiyor.
şerefsizce yaşamaktansa onun bunun çocuklarına teslim olmaktansa aslan gibi ölmek tercih edilmelidir. bu sadece türk askerinin değil topyekün türk milletinin yapması gerekendir.
yeni terhis olmuş bir mavi bereli olarak belirtmek isterim ki, türk askerini teslim almak biraz döt biraz "dashak" ister, o da bi amerikalılarda var. zaten bir zamanlar not etmiştik...
ne yalnızca halktan kişilerin şehit olması, ne şehit olunan şeyin önemsizliği, bir şehidin şehitliğine gölge düşüremez. vatanını korumak için şehit olan herkes dünyada yapılabilinecek en onurlu şeyi yapmıştır.
vatan sebepsizce sevilirse vatandır. ne için olduğu umurumda değil asker ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum denilince arkasına bakmadan, başka hiç bir şeyi düşünmeden ölmeyi bilendir.
gorillalarının demokrasi uğrunda şehit olduğuna inanan, her toplantılarında onlar için saygı duruşunda bulunan hümanist güruhun gocunduğu sözdür. er yüce teslim olunca iyi gorilla teslim olunca hain. iki yüzlülük böyle birşey işte.
bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır vatan uğrunda ölen varsa vatandır.
"kendine fayda sağlamayacak bir şey için niye ölelim" diyen insanlar oluyor. vatan için ölmeyeceksek ne için ölceceğiz arkadaşlar? niye yaşıyoruz ki o zaman burda ? niye vatanım diyoruz? niye bayrağımız kırmızı unuttunuz mu? vatanı kurtarmak için ölen insanların kanıdır o. o kanlı toprağın üstünde yaşıyoruz şu anda. hatırlatmak isterim.
gerçekten asker olanın inanmaması gereken cümledir.
gerçek asker, mümkün olduğunca savaşmalı, savaşamıyorsa teslim olmalıdır; ama teslim olmak, tarihte pek çok kez görüldüğü üzere yenilmek, vazgeçmek değildir.
teslim olduğunda götürüleceği esir kampının özelliklerini iyice öğrenebilir, orada gerçekten önemli bilgiler edinebilir, kaçmanın yollarını arayabilir ve başarırsa kendi birliğine bir yığın bilgi ile dönüp oradaki diğer arkadaşlarının kurtarılması için çaba harcayabilir.
"kahramanlık vatan için ölmek olduğu kadar, vatan için yaşamaktır da..."
