aldanmaktır. aldatılmaktır. türban ya da başörtüsü islam dinince farz değildir.
--spoiler--
Nur (24) suresi, 31. Ayet: Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, zinetlerini teşhir etmesinler. Örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler(boyun kısmı). Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadınına şehvet duymayan hizmetçi vb. Tâbi kimseler, yahut henüz kadınlaryn gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.
Burada; ziynet; kelimesinin gerçekten ne anlama geldiği ayrı bir tartışma konusu olabilir.. Malum, ziynet, önce takı anlamına gelir. Sizin, kadın saci olarak yorumladığınız anlaşılıyor ki, başınızı örtüyorsunuz.
Ancak, ayetteki "Gizlemekte oldukları zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar" cümlesinden, buradaki zinetin sert yürüyüşte ses getiren takı, mücevher gibi eşyalar olduğu gün gibi açıktır. Hırsızların, kağkaççıların dikkatini çekmemek için günümüzden 1400 sene önce yapılan Muhammed'in bu önermesi, bugün bir Tanrı sözü sanılarak kadınarın saçlarının başka insanlarca görülmemesi görülmemesi, hava ve güneş görmemesi için bir çeşit işkence emri olarak algılanması ve uygulanması son derece yanlıştır.
Bu ayetteki "himar" kelimesi genis manali bir kelime olup örtü manasina gelir. Eski Arap yazilarina bakilirsa himarin yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebilecegini görürüz.
Himar, basi örterse basörtüsü olur, masaya konursa masa örtüsü olur. Allah eger "himar" kelimesi ile basin örtülmesini isteseydi "himarürres" gibi bir vurgulama ile basörtüsü diyebilirdi: Böylece "res" kelimesi ile bas bölgesi vurgulanir ve örtü kelimesi olan "himar" ile beraber basörtüsü net bir sekilde anlasilirdi. Nitekim abdest alinmasiyla ilgili ayette basin sivazlanmasi söyenirken, bas kelimesi Arapca karsiligi 'res' ile vurgulanir.
Üstelik ayette kapatilacak yerin yaka acigi oldugu gecer. Yani himarin basi kapatmasi degil, ayette acikca yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka acigi manasina gelen 'cuub' kelimesi hem bu ayette kapanilacak bölgeyi belirtmek icin, hem Hz. Musa'nin yaka acigina elini soktugunu belirten ayetlerde gecer.) "Himar" kelimesi sirf basörtüsü manasina gelse bile bu ayetten basi örtmek degil, yine yaka dekoltesini kapatmak anlasilacakti.
--spoiler--
zahmet edip bu satırları okuyacak olan arkadaşlar gerçeği bir nebze olsun göreceklerdir.
islam hakkında bir bilgisi olmadan, müteşabih ve muhkem ayetlerin ne olduğunu ayırt edemeden, arapça hakkında elin adamından duyduğu "res" kelimesinden başka bir halt bilmeyen elemanın, haklıymışçasına başkalarının cümlelerini copy paste yapıp ortama sunması kadar abes değildir. bilakis başörtüsü allah'ın emridir.
öyle bir ayeti mercek altına alıp, iki üç kelime öğrenip yorumlamak olmuyor efendiler. herkes haddini bilecek. bilgisi kadar konuşacak.
kısaca "islam dininin gereği yoktur" demek isteyenlerin bahaneleri... türban yok, namaz yok, oruç yok, cihad yok, fetih yok, ne var arkadaşım islam dininde?
ismi türban, başörtüsü, hasan, hüseyin vs. fark etmez. erkekler ve kadınlar namahrem bölgelerini örtmekle hükümlüdürler. erkeklerde bu, göbeğin üstünden diz kapalarının altına kadardır. kadınlar ise ayak bileklerinden başlar, el bileklerine kadar ve de çehresinin etrafını örtmelidir.
varsayalım islam dininin böyle bir emri yok. yine de bu durum böyle bir yasak için yeterli sebep değildir.
böyle bir emir yok dinde ama bir kız saçlarını örtmek istiyor. özgür bir ülkede buna kimsenin karışmaya hakkı olamaz.
(bkz: kime göre neye göre)
zahmet edip o satirlari okudugum halde fikrimde bir degisiklik olmadi. ayni mavallarin okundugunu gordum sadece.. baska bir sey goremedim ben. once bu kime gore boyle? turban yok evet fakat ortu var. ortunmek var. ortunmek turkiyede turban olarak anlasiliyorsa o zaman turban da var.
islam dininin gereklerinin bırakın yapılmasını, dini manevi olarak bile yerleştirememiş insanların takdığı zamanlarda çevresini inançsız saydıkları durumdur.
islam alimlerinin yazdığı kitapları üst üste koyunca, kitapların toplam boyunun, yazarın sülalesindeki kişilerin toplam boyunu geçecek şekilde olması, yazarı bir nebze ''ne saçmalıyorum lan ben?'' diye düşündürmeye yetmez mi, bilinmez..
fakat ''dil'' bu, nereye çeksen geliyor işte... kuran'ın, insanın kendi hevesine göre değil, peygamberin hayatına ve sözlerine göre yorumlanacağından habersiz kişi, tabi ki böyle armut gibi konuşacak... yazar, kuran'ı yorumlamadan önce -dilbilim alanı da dahil olmak üzere- kırk fırın dolusu kitap okumalı, kafasını çatlatmalı.. o zaman belki bir umut ışığı belirir... yoksa, zekeriya beyaz gibi sapla samanı birbirine karıştırır, dine, insanların mutluluğu için icat edilmiş bir kurum gibi muamele edersen, seni 1400 yıllık bir islam medeniyeti literatürü rezil rüsva eder insanların huzurunda..
asırlardır din bilginleri-insanlar yanlış yapıyordu da, iki kelime etmeyi öğrenip, siz düzeltiyorsunuz yani, öyle mi?
okuduğunu anlamaktan aciz insanların sıçması.
kur'an sadece örtünün adını koymaz.
kadının ve erkeğin avret yerleri bellidir ve bu avret yerlerini örtmesi farzdır.
bu da kadınlarda el yüz ve ayaklar hariç bütün vücut, erkeklerde göbekle diz kapağı arasındadır.
mühim olan bu bölgeleri vücut hatları belli olmayacak şekilde örtmektir.
bu konu bu kadar basitken hala ne ispat edilmeye çalışılmaktadır?
bu kadar cahillik fazla değil midir?
kızsan örtmek zorunda değilsin zaten erkeksen de örtenden sana ne?
milletin saçıyla başıyla uğraşacağına kendi işine baksana.,
atomu parçalayacaktın, ışık hızını geçecektin de başörtülüler mi engel oldu sana?
bırakın artık şuncacık örtüyü ya.
türkiye'deki büyük bir çoğunluğun yaptığıdır. türban islam dinin gereğidir veya değildir. hiçbir önemi yok. bir insan başını siyasi olarak, dini inancı için, anası babası takacaksın diyor diye veya mahalle baskısı için kapatsın. hiç farketmez. bu bireyin eğitim hakkını elinden almamıza engel olmamalı. bir yandan 'haydi kızlar okula' diye kıçımızı yırtalım, bir yandan da 'yok yav sen kapalısın olmaz sen giremezsin' diye okula almayalım. 'e açsın o zaman' diyeceksiniz biliyorum. bence de açsın. en azından bu sistem değişmeden, bu yasak kalkamadan okulunu bitirene kadar açsın ama açmıyor işte. gerek mahalle baskısı, gerek inancı gereği için olsun bu kız başını açmıyor. okutmayacak mıyız? ondan sonra nolacak canlar? eğitimsiz cahil bireyler. bu kızlar kim alacak? kendileri gibi okumamış, eğitim seviyesi düşük erkekler. öyle değil mi? peki eğitim ailede başlamaz mı? başlar. peki bu çiftlerin çocukları nolacak? ailede başlayan temel eğitimini alamayacak. şanslıysa kendini yetiştirebilecek. değilse o da yok olup gidecek.
biz bu kafayla daha çok 'eğitim şart' diye bağırırız.
islam dini evrensel bir dindir. ve rahman olan allah bizim örtümüzü nasıl örteceğimizle karışmaz.
kutuplarda anorak giyersin misal orada başörtüsü kişiye zulümdür. bir bölgede burka giyersin, bir ülkede çarşaf giyersin, başka bir yerde başörtüsü takarsın, türban takarsın, yazma bağlarsın, şal takarsın, hepsiyle da nur suresi 24. 31.ayette geçen örtünmeyi gerçekleştirmiş olursun...
sonra örtü bir tek islamiyette ve kur'an da yok ki örtünme-tesettür hıristiyanlıkta da, musevilikte de kadınlar örtülüdür dikkat edersen. hiç düşündün mü rahibeler neden örtünüyor? yahut ağlama duvarındaki yahudi kadınlar neden siyah başörtüsü takar?
allah u teala; siyaset yapmaz, öyle takınca oluyor böyle takınca olmuyor demez, açık uçlu bırakmış örtü ayetini
bir masayı nasıl örtersin kardeşim verdiğin örnekle gidersek? üstünü boş bırakıp kenarlarına püskül mü takacaksın? taksan bile bununla örtmüş mü olacaksın masayı?
allah'ın dinini eğip bükmeyin; dillerinizin alışkanlıklarından dolayı, şu helal bu haram demeyin.. allah dinini tamamlamıştır, fazla söze ne hacet.
o kadar aptal ki bu iddianın sahipleri, korkmadan halkı karşılarına alıyor, baş örtülü insanlara insan muamelesi bile yapmıyor... ardından halkın cevabını alınca da, 8 yıldır anıtkabir'de ''çok yalnızım be atam'' diye ağlıyor...
türban bir dinin gereği olmasa bile onu bir giyim şekli olarak seçmiş bayana kimsenin karışmaya hakkı yoktur. zaten yasaklayanlar da dinde böyle birşey olmadığına emin olduğumuz için yasaklıyoruz demiyorlar. ne diyorlar? siyasal simge diyorlar. mesela türbanlı olduğu için siyasi bir simgenin elemanı olduğunu ifşa etmiş bayan, başörtüsünü çıkardığında o siyasi yönelişin taşıyıcısı olmaktan sıyrılmış mı oluyor? mesele siyasi bir duruşun yıkılmasıysa eğer; örtü gittiğinde aynı siyasi donanımla yaşamayacak mı bu bayan? yaşam şeklinin her anında izini görebileceğiniz bu siyasi simge saçmalığını neden sadece türban için daha bir öncelikli tedbir vesikası görüyorsunuz? mesela türban takan bir bayan namaz da kılabilir, oruç da tutabilir,(ibadetin bile siyasal simge olduğu bir ülkede yaşıyoruz) hatta yasadışı bir örgüte yardım dahi edebilir. bu siyasi simge zincirlemesinde en göze çarpan neden başına örttüğü örtü oluyor anlamıyorum. bir de şunu anlamıyorum: siyasi nedenlerle, üniversite okuma hakkını elde edebilmesi için başını açtığınız ya da başörtüsünün üstüne peruk geçirerek üniversiteye kabul ettiğiniz bu siyasal simge insanları okulda ne gibi bir siyasi suç işlediler? ülkücüler gibi solcu mu dövdüler acaba?
islamı kendi kafasında oluşturan Onun kitabını okumadan yargılıyan birinin söylemidir.
Chp li vekiller bunu sıklıkla yapar tek fark onlar kitabı okur ama yine bildiklerini söylelerler...
türbanla uğraşmayı bi bok sanmaktan daha doğru bir sanıdır.
size ne kardeşim türbandan? ister islam dininin gereği olsun, isterse sadece zevk ve moda olsun? Si-ze-ne? onbinlerce türban takan kadın var türkiye'de, onların yolunu kapatmak diye bi hakkınız mı var?
O değil de, yazarın spoiler verdiği ayette "Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." diye bir kısım var. Ahah, direkt adı geçiyormuş işte daha ne istiyorsun ki? "Başını ört" mü yazacaktı tanrı oraya anlaman için?
Hehe, gerçekten zahmet edip ilk iki satırı okumak yetti sandığım şeyin doğru olduğuna. Danke.
Edit: Başlığı açan yazar arkadaşımız, zeka üstü tespitimi * görüp hemen entrysini editlemiş, "başörtüleri" kısmını "örtüleri"ne çevirmiştir. Haklı olduğumu bir kere daha anladım, evet. Kendisine teşekkürlerimi, sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Kendisine iyi baksın, kapasitesinin üstünde entryler girmesin bir daha. Tschüs!
her ailenin doğan çocuğuna verdiği farklı farklı küçük küreler vardır. aile kendi istediği yaşam şeklini çocuğa yansıtmayı hak gördüğü üzere, küreninde nasıl şekillenmesini istediğini çocuğa anlatır. toplum farklı çocukların farklı küreleri ile nefes alır, yaşar ve ölür. kimi için kürenin rafa kaldırılacağı bölüm alt kısımlar, kimi için üst kısımlar, kimi için de orta kısımlardır. kiminin küresi mavi, kiminin beyaz, kiminin siyahtır. bu biraz da denizde doğup denizde büyütülen çocuğun karaya ayak basmayı akıl edemeyeceği, ya da karaya ayak basmaya korkacağı gerçeğidir.
bütün din ve öğretileri bu doğrultuda incelendiğinde, sorunun kitap ve yazıları değil, insan-gelişimi ve korku-mükafat doğrultusunda ilerlediğinde hemfikir olabiliriz.
