bize hiçbir zaman mavi boncuklar vaad etmeyen hayatın, sadizmin doruklarına ulaştığı bazı anlarda hayatımızın bedeli olarak ayaklarımızı, kollarımızı, sevdiklerimizi istemesi, hayatı ile kolu arasında bir tercihe zorlanan kangrenlinin uçurum kenarında dolanırken, kan ter içinde, en güzel yüzüklerle bezediği ve ince uzun tırnakları ve şekilli parmaklarıyla övündüğü elini ve hayata tutunduğu kolunu bir yaşamın bedeli olarak sunması gibi zor, acılı ve sancılı bir süreç olsa dahi devletin türbanlı kadınların ve sakallı, günde beş kere namaz kılıp hatimler söyleyen, ilerleyen yaşına ve hastalıklarını önemsemeden hac turizmi yapan, yaz aylarında oruç tutan ve çevresine de bu yönde baskı yapan, çocukluğunu kuran kurslarında geçiren ve yine çocuklarını da kuran kurslarında çürütecek olan, bilime, aydınlığa, modernizme kapılarını kapayan ailelerin çocuklarını, çocukların ruhsal ve psikolojik gelişimlerini korumak, bilime ve aydınlanmaya önem veren, modern çağın gerekliliklerine vakıf, fikri ve vicdanı hür, din adı altında prangalara vurulmamış, laik bireyler yetiştirmek adına, türbanlı ve dinci ailelerinin yanında kalmaları halinde küçük yaşta rürbana ve çarşaflara sokulacak, kuran kurslarına gönderilip zorla namaz kıldırılacak, yaz sıcağında oruç tutturulacak ve toplumdan tecrit edilecek çocukları, ailelerinden koparıp devlet himayesine alması ve vatanına milletine bağlı, bilimi şiar edinmiş, aydınlık, çağdaş, modern ve laik bireyler olarak yetiştirmesi durumudur ki, ilk başlarda ailesinden koparılmanın acısıyla zor günler geçirmek gibi bir bedel ödemek zorunda kalsalar da, ilerleyen yıllarda aydınlanmış, laik bünyeleriyle devletine müteşekkir gençler yetişmesini sağlayacak durumdur.
enteresan cümle.
yani yazar diyor ki; 71 yaşındaki canım anamın bensiz bırakılması lazım!
ben de bir not yazayım tam olsun: ölüm hariç ne anamı benden ne de beni anamdan ayıracak güç daha anasının amından doğmadı. oldu mu? evet toplum modernleşti bir anda!
deli saçması bir önermedir. böyle bi düşünceyle çağdaşlaşma falan gerçekleşemez. çağdaşlaşıcaz diye insanları temel haklarından mı edelim? ne farkı kalır o zaman faşizme milliyetçilik demekten? ister türbanlı olsun ister terörist olsun bir çocuğun yeri annesinin yanıdır.
çağdaş, laik bir toplumu yıkmaya çalışan önermedir. özgürlüğü savunan bir cumhuriyette böylesi önermeler insanı zıvanadan çıkarıyor. ne demek bu? bu ne demek biliyor musunuz
bu;
(bkz: ırkçılık) demek..
çağdaşlığı ve laikliği başı açmakla olduğunu düşünen haksız uygulamadır.böyle bir durumun söz konusu olması insanlık suçudur. peki ya fazlasıyla modern yaşayıp topluma dini ve milli hiçbir değer katmayan çoçuklar yetiştiren aileler ne olmalı. konu ne olursa olsun anne ve evlat ayırılamaz.
çok iyi düşünülmüş! fikir bozuntusu. ben daha iyisini düşündüm. ellerinden çocuklarını almaktansa onların evlenmesine engel olalım. hatta kısırlaştıralım. ne bu lan? kendinizi ne sanıyorsunuz? diye sorarlar adama. ama adama...
1- o kadar hayvanım ki, annesinin elinden çocukları alınsın istiyorum.
2- o kadar tahammulsüzüm ki, benim gibi yaşamayan herkesi yok etmek istiyorum.
3- o kadar beyinsizim ki, hayatımı şekilcilik üzerine kurmuşum.
4- o kadar fikirsizim ki, savunduğum bir şey yok.
edit: o kadar malım ki, ne dediğimi kendim anlamıyorum.
kendini ormanlardan kerhanelerden toplayamayan kadınlarının cocukları ellerinden alınmıyorda başı kapalı dinine düskün insanların neden alısın. en azından onlarda allah korkusu var diyerek bu konuya acıklık getrmek istyorm.
işi soykırıma kadar götüreceksiniz...Ne oluyor kardeşler.Farklı giyinmek
suçundan yargılamak hakkını nerden aldınız.Onları değersizleştirmek için
harcadığınız çabayı evrensel düşünmeye gösterin.Başka hayatlara kendi
yaşam biçiminizi dayatmak yerine hayatı özgür bırakın.
Kendi dininizi beğenmiyorsanız alın size'ahimsa'Bütün canlılar kutsaldır,
saygıyı sevgiyi hak ederler.zararsızlık ilkesi..Hayatı rahat bırakın,insanları
hayvanları rahat bırakın.
(bkz: başı kapalı olanı zekası kapalı görmek)
at gözlüğüyle bakanlar bu düşünceyle hala kapalı açık ayrımı yapıp kapalılara çamur atanlar mıdır, yoksa kapalılar mı?
sorusu akla getirilmelidir.
son derece mantıksız söz dizisidir. böylesine mantıksız fikir ve önermelere bütün benliğimle hak verdiğim için kendimden utanıyorum. ya da yok lan, utanmıyorum.
hayatımda modern toplum, çağdaş yaşam falan filan diye yırtınanı çok gördüm de bu kadar ilkel bir dayanak daha önce hiç görmedim. sayın yazarı bu sıçtığı şeklen muhteşem, içerik itibariyle zırva başlık için tebrik etmek istiyorum. amacına gayet ulaşmış, aklı sıra bir tartışma ortamı yaratmış.
çağdaş toplum yaratmak için hitlerin bile aklına gelmeyecek kadar sapkın bir fikir atmış ortaya. * gerçekleşmezse 10 yıl içinde muhafazakar bir toplum olacakmışız.
5 vakit namaz kılan, yaşı bilmem kaç olmasına rağmen umreye hacca giden, kuran kurslarından çıkmayan, çocuklarını da bu karanlığa mahkum edecek olan insanların elinden bu çocukları almak lazımmış. yahudileri yakmaktan ne farkı kaldı bunun?
ya ben demiyorum ki kimse saçmalamasın. kimsenin saçmalamadığı sözlük olmaz zaten. ama bu kadar da dibini bulmamak lazım. saçmalamanın da, trollüğün de bi şanı şerefi vardı eskiden. bu kadar boku çıkarılmamalı. bi edep, bi mantık olmalı azıcık da olsa.