doğru, o zamanlar otobüslerde kapısında türbanlı olmayan giremez yazan küçük odacıklar bulunurdu. o küçücük odaya yerine göre on onbeş türbanlı sıkışıp giderdi. duracak düğmesine basmaları yasaktı, biz basıp otobüsü durdurursak ancak inerlerdi.
bu odacıkları da pek kimse bilmezdi. otobüsün arkasında gizli bir yerdeydi.
Hatta o dereceydi ki otobüsün altında yere paralel şekilde dingillere tutunarak yolculuk etmek zorundalardı. Şanslı olanları ise otobüsün en arkasında havasız küçük kolilerde taşınırdı.
durakta sadece turbanlilar beklersen otobusun durup almadigi donemlerdi. sukurler olsun geride kaldi o gunler. artik okula bile turbanli gidip turbansiz gavurlarla ayni egitimi alabiliyor turbanli bacilarimiz.
ne günlerdi be... şimdiki liseliler bilmez. o zamanlar otobüse evcil hayvanla girmek serbestti ve evcil hayvanlar da o küçük odaya bırakılırdı. sahibi inerken de o küçük leş gibi odadan korkmuş hayvancağızını alır giderdi. vay be...