küçüklüğümün geçtiği köyün imamı geçen ay 101 yaşına basmıştır, karısı da 99 yaşındadır, türbanlıdır ve köy ortamı yüzünden hiç hastahane yüzü görmemişlerdir, doğumu bile tabii yollarla köyde yapmıştır vakti zamanında.
bu ne oluyor şimdi ? ninemiz ve dedemiz gizli ateist mi ?
bu başlıktaki zihniyetin hastanelerde de yer almasından kaynaklanabilen bir durumdur. doktorlardan, hastane memurlarından bu tarz zihniyete sahip olanlar türbanlılara kötü davranmaktadırlar. gerçi türbansız olduğumuz halde hastanelerde bizlerde sürünmekteyiz.
yani hastanelerde türbanlı, türbansız herkes sürünmekte. çok övündüğümüz türk doktorlarımızda diplomalarını seyretmektedir.
şimdi bu hastalık olayının dini boyutunu anlayabilmek için öncelikle önyargı denen illetten kurtulmak gerek. (bkz: türbanlı)
kader olgusunun, insanın iradesi ile gelişen hareketler dizesi olduğundan yola çıkınca, saçma olmaktan bir adım bile öne gidemeyen yanlış bir önerme.
eğer allah herkesi mutlu etmek için varsa, afedersin ama sen mal mısın ki allah'ı hizmetkar sanıyorsun.
biz allah'ı mutlu etmek için varız. çektiğimiz çileler allah'ın istemesi değil, izin vermesi ile oluyor. ve kader de budur.
örneğin, birinin allah'ı reddetmek için bu saçma fikri öne sürmesi, tamamen kişinin kendi mallığıdır, allah'ın rolü sadece "o kişinin mallık yapmasına izin vermekten" ibarettir.
bir de bu tür konularda "bence" nedir a.q. sen alemlerin rabbini reddetmek için bir görüş sunuyorsun, sonuna da "bence" getiriyorsun. bildiğin öküzlük...
dert, keder, acı, hastalıklar vs. herbiri, insanın allahın istediği kul olma, insan ı kamil olma yolunda, ruhunu inkişaf ettirecek durumlardır.
mesela; siz bir ağaç yetiştirmek istiyorsunuz. tohumu toprağa gömüp ona su, gübre vermeniz onda bir nevi kimyevi reaksiyonlar yapıp gelişmesini sağlar. bir nevi tohum çürür ama içinden bir ağaç * inkişaf eder.
aynen öyle de; allahın sen de görmek istediği ve senden almak istediği o kamil insan modeli içinde, senin bazı şeyler ile karşı karşıya kalman gerekiyor. işte insanın karşılaştıkları bu musibetlerde onun kendi suyu, gübresi vs.
bu nazar itibari ile bakarsak, şeytanın insana musallat olması dahi, allahın insana bir rahmetidir diyebiliriz. *
şöyle bir bakın dünya geneline; yine de en mutlu insanlar, inanan insanlar. hiç sordunuz mu neden diye kendi kendinize?