geçen gün bir kafe de yan masada 5 türbanlı kız vardı. beşi birden sigara içiyorlardı, sigaraların biri sönmeden diğeri yanıyordu. 1 saat boyunca yaptıkları tek muhabbet erkekler ve ilişkileriydi. sürekli baktımve düşündüm. bunların kafasında türban vardı. türban saçlarını örtüyordu sadece. ama kafalarının içini örtmüyordu. belki çevre baskısından anne baba korkusundan takmışlardı o bez parçasını.
Türban insanın inanışıyla alakalıdır saygı toplum içerisindeki hal,tavı ve davranışlarıyla.Aile baskısıyla yada başka sebeplerle türban takmış bi kızdan herhangi erdemli bi davranış beklenilemez.Ama türbanı inanışı gereği ve isteyerek takmışsa o zaten tavırlarıyla saygıyı hak eder ve kısa zamanda önyargılı olmayan kişilerce saygı gösterilir.Bu zihniyetle kapalı kadın müslüman açık kadın gavurdur.Peki erkekler arasında bu ayrımı nasıl yapıcaz.Millet benim müslüman olduğumu bilsin diye takke'ylemi gezmeliyim? Parayla imanın kimde olduğu belli olmazmış.insan bir metre karelik bi çaputla saygıdeğer olsaydı saygı kavramının irdelenmesi gerekirdi.Ben türbanlı olup da yapmadığı çirkeflik adilik kalmamış kadınlar tanıyorum.Tabi türbanlı olup şimdiye kadar bi yanlışını görmediğim insanlarda var.Bu konuda genelleme yapmak sığlıktır...
böyle bir genelleme yapan kişilerden daha saygıdeğer olduğu kesindir. zira ister türbanlı olsun isterse olmasın kadınlar farklı farklıdır başı açık çok saygıdeğer kişiler olduğu gibi başı kapalı çok saygı duyulası kişiler de vardırlar.
Genelleme yapamayacağım ama bazı yerlerdekilerin tam tersi olduğunu düşündüğüm durumdur.Özellikle muhafazakar şehirlerdeki park ve bahçe banklarının üstünde karşı cinsle sarmaş dolaş olma durumlarıdır daha ileriye gitmek isteyenleri ise nispeten bitki örtüsünün daha yoğun olduğu botanik park ve bahçeleri tercih ediyorlar.
saygıdeğer olup olmadıklarını bilmem ama;
başörtülülerin çok yüce gönüllü oldukları fikrindeyim. Yıllar geçti hala onlardan hiçbir zarar görmedik. Ne kafamıza taş attılar, ne yollarda bize hakaret ettiler, ne de yemeklerimize ilaç koydular. Sıfır. Şaşılacak denli sabırlılar. Yalnızca bir-iki protesto gösterisi, hepsi bu. Dinamit yok, sopa yok, zehir yok. inanamıyorum yani. Bir insanı bu kadar kışkırtın, bu kadar üzün, umutlarını söndürün, hayatını karartın…. Üstelik çok anlamsız biçimde, vatana millete faydası dokunacağı halde engelleyin, hırpalayın, aşağılayın, o da sizin suratınıza uçan tekme atmasın? Hala güler yüzlü, anlayışlı, kibar bir ifadeyle konuşmaya, bizim gibi barbar şebeklere laf anlatmaya çalışsın. Hz. Eyyub sabrı var başörtülülerde. Ben böyle olgunluk, böyle leydi nezaketi görmedim. Her biri, bir prenses asaletiyle hareket ediyor. Ben anında cadılığı ele alırdım. Yetkililere sabun büyüsü filan yapardım. Yarasa kanı kaynatırdım. Paspasa kaplan kemiği çarpardım. Şaka bir yana, bu ne be kardeşim!
murat menteş / genç dergi / 2007
tabiki genelleme yapmak yanlıştır. ancak saygıdeğer olmanın koşulu bir kumaş parçasıysa, saçının tek telini göstermeyi bile günah kabul eden bir mantıktan daha kötü bir durumdayız demektir. bu arada türbana karşı mıyım hayır değilim yani isteyen istediğini yapmakta özgürdür. ancak tek tel saçının bile görülmesini istemeyen zihniyetle aynı ortamda bulunmaktan kaçmaktayım. zira dini gereği, inancı gereği başörtüsü takana saygım var ama bunu yobazlık seviyesine getirip kıl üzerinden böyle birşey yapan insanlara önerim şudur ki aynı kıldan kolunuzda da yüzünüzdede var o yüzden kaşlarınızı da, kollarınızı da kapatmanızı öneririm hatta maskeyle gezin sonuçta burun kıllarıda önemlidir. ha birde çıkmadan önce üzerinize iyi bakın sonra dökülmüş bir saç teliniz üzerinizde olur da onu biri görürse kıyamet kopar.