demokrasinin belli zümrelerin egemenliğine bırakıldığı bir ülkede ve ona dayatılan çağdaşlık anlayışındaki sakatlıkların bir tezahürü olarak bir çok hanımefendinin resmen zulme uğramasıyla daha da iyi anlaşılması gereken gerçektir. velakin bunu bir üniforma haline getirip siyasal bir koz ya da rant kapısı olarak görülmesi de bir o kadar tehlikelidir zatıma göre. çünkü biz de "ırkçılık" diye tanımlanan "faşizm" aslında tahammülsüzlüktür. inançlara saygı duyarak ve fakat diğerlerinin en temel hakkı olan yaşam,eğitim ve çalışma hakkını da çağdaşlık kılıfı altında ezmeden ve sömürmeden yaşamakta pekala mümkündür. " ben başörtümle eğitim almak ve çalışmak istiyorum diyen birinin-ki bunu demokratik hak olarak görmekte ve haklı bulunmaktadır-diğerinin de örtünmeme veyahut başka türlü bir isteğine de aynı duyguyla yaklaşması icap eder.
herkesin bildiği apaçık gerçek ama aşağıdakilerle daha doğru anlaşılır...
"türkiye'de 1 kişi başı açık gezse, türbanlıların onun başını örtmeye zorlaması ne kadar haklı bir durum ise, tersine de aynı durum sözkonusudur..."(atilla yayla)
kardeşim, arkadaşım, türban veya başörtüsü fark etmez, istersen yağlık de, istersen bez parçası...
başkalarının günlük işlevsel hayatını etkilemiyor ve kendisine zarar vermiyor ise hiçbir şekilde yasaklanamaz ve bu özgürlükler kapsamında olacak bir şey...
ne bok yerse yesin gitsin ne yaparsa yapsın o onun özel hayatı. öpüşürse bilmem ne yaparsa. ulan tamam hakkını veremiyor o örtünün de eğitimini öpüştüğü için mi engelliyorsun? eğitimi ile ne alakası var..
öpüşüyor yiyişiyorsa çıkarsın zaten o örtüyü, diğer takanların da adını lekelemesin. öpüşen türbanlı da insandır. ama liyakat sahibi olamamıştır.
çok aptalca bir yaklaşımdır.
insanları gereksiz yere kutuplaştırarak düşman etmeyi amaçlamaktan başka bir şey değildir. sözlükteki ateist trollerin tek amacı türbanı ve müslümanı aşağılamak olduğu için böyle söylemlerde bulunmalarını normal karşılıyorum. zira bu dinsiz heriflerden her şey beklenir... ciddiye alınmaması gerekir.