gerçektir. çünkü açık kadın serbesttir, rahattır, istediğini yapar, moderndir, çağına göre hareket edebilir, insan gibi insan yaşarlar, onlara bir baskı yapan olmaz, istedigi gibi yaşarlar. fakat türbanlı kadın baskı altındadır, istediği gibi yaşayamaz bu yüzden türbanlılar cok pis kıskanırlar açık kadınları.
tamamen hayal ürünü bi şeydir. asıl açık kadınlar, 'biz bu kadar değersiz miyiz ki mememiz bacağımız ortada' diye düşünmekteler. ha neden hala açıklarsa e mahalle baskısı tabi, kapanmak kolay değil bu devirde.
var olan bir kıskançlıktır. ancak amaç burda kötülemek değildir. çünkü karısını kapatıp, gözü fıldır fıldır karı arayan embesil erkek buna yol açar, onun terbiyesizliğidir. o da ister belki zaman zaman beğenilmek, kendine yakışan herşeyi kısıtlamadan giymek. ama yanındaki keko yanında karısı varken bile dışarıya hayvanat gibi baktığı için, gözü dışarda olduğu için böyle birşey oluşabilir kadında. bu yanlış bişey değil. bütün kadınlar birbirini kıskanabilir potansiyeldeyken, kısıtlı bir kadının kısıtsız bir kadını kıskanmasından daha normal birşey yoktur.
erkek olduğu halde kadınların hisleriyle ilgili empatinin dibine vuran yazarın enteresan tespiti. türbanlı mıyım? hayır. kimse kıskanıyor mu beni peki? yooo. e o zaman... çal keke çal.
türbanlı da olsa kadın etraftan beğenilmek ister. fıtratı böyledir. ama o Allah'ın emirlerine uymayı fıtratının önüne koymuştur. bu hislerini de evde eşi için giyinerek gidermesi caiz görülmüştür.
bütün kadınlar diğer kadınları kıskanır. türbanlı bir kadın ise, türbansızlar kendilerinden her durumda daha çok ilgi çektiği için daha çok kıskanırlar.