son derece mantıklı ve hak verilmesi gereken kampanyadır.
ben türbanlı veya açık ayırt etmeksizin tüm kadınlara ehliyet verilmemesi taraftarıyım ancak o oldukça genel bir ifade olduğu için bu kampanya gerçekleştirilebilir.
Desteklediğim kampanya. 3 sene Suudi Arabistan da yaşadım, ve orada da kadınlara ehliyet verilmiyor.
Türkiye deki türbanlılar da müslüman olduklarına göre onlara da ehliyet verilmesin.
Bence bir zararı yok. Sonuçta kur'an-ı ın indiği ülke ne yapıyorsa bizde onu yapıyoruz.
Dini gereği örtünmüş bir kadının ehliyet almaması gerektiğini ifade eden bir kampanya.bu dar zihniyetle daha ne kadar yaşarsınız hiç bilmiyorum başlığınızla size bir ömür boyu mutluluklar dilerim.
bence zihniyeti kıt olan sizin gibi dingillere verilmesin. Karının ananın orasını burasını açıp gavatlık yapar trafiğe sokarsan milletin ağzının suyu akar ve kazaya neden oolursun. tam tersi olmalı.
ne alaka be , her türbanlı zengin mi oluyor? hayır yani hadi zengin oldu diyelim o başındakini hakkıyla takıyorsa (arabaya acıyarak ;) ) israf etmezler
her ne kadar türbanlı başlıklara karşı çıkan birisi olsam da haklılık payı bulunduğuna inandığım önerme.
araç kullanıyorsan, makina yığını idare ediyorsan, gözetmen gereken kurallar var. ister şapka olsun ister gözlük ister başka bir şey, görüş alanı ihlali yapıyor ve trafikte tehlike arz ediyorsa bunun önlemi alınmalıdır ama tabi ki işin içine türban giriyorsa burada hassas bir nokta var ki her halta türban karıştırılıyor ve insanlar bu konuda rencide ediliyor. herkesin birbirine saygı duyması gerek. türbanlının türbansıza, türbansızın türbanlıya.biraz empati.
ne diyeceğime şaşırdığım kampanya. rumeli'nin paylaştığı linkteki örtünme şekilciliktir, bunda mutabıkız. ama kampanyanın amacı saçmadır. (bkz: herkesin hayatına kimse garışamaz) diyor ve bitiriyorum...
bu ülkede türbanlı sürücülerin (tabi türbanını ilk entrymde belirttiğim şekilde takanların) karıştığı trafik kazalarının "türbanlı sürücü yan aynaları iyi göremediği için trafik kazasına sebep oldu" diye haber yapılabileceğine ciddi ciddi inananların olduğunu görmemize vesile olan kampanyadır.
ayrıca neymiş? kafasını sağa sola oynatıp, aynaları görebilirmiş... doğrudur doğru olmaya ama aynaları kafa oynatmaya gerek kalmadan önlerine bakarken de rahatça görseler daha doğru değil mi? yahu türban fetişizmi o noktaya geldi ki artık araç kullanırken türbanın hiç değilse şu şekilde bağlanmasını:
türban bir örtüdür. bu kadar abartılası birşey değil. insan istediği şeye inanır, hindistanda ineklere, öküzlere tapıyorlar, putlarını sütle yıkıyorlar amk.
isteyen kur'an-ı kerime, yüce allah'a, onun emir ve yasaklarına, olması gerektiğini "düşündüğü" ve "doğruluğuna samimi şekilde inandığı" bir biçimde ibadet eder, kulluk yapar. düşündüğü ve doğruluğuna samimi şekilde inandığı dedim, nefsini dinler demedim. bunlara ulaşmayı isteyen kişiye, samimi kişiye elbet yüce allah yardım edecektir. nasıl kapanılması gerekiyorsa aklı olan öyle kapanır.
malesef cahil kadın ve kız milletinin çoğu, vücutlarının erkekleri tahrik edecek şekilde yaratıldığını inkar ediyor yahu !!
bir tahrik unsuru olduğunu bir dünya metası olduğunu inkar ediyor. kur'anda yazıyor açıp kaç kere baktın ?! bakmaz çünkü o zaten ateistler gibi hepsini okumuştur ve kur'anda haksızlıklar vardır.
malesef, o kadar iğrenç o kadar aşağılık şeyler uğruna insanlar kur'anı, rablerinin emirlerini hiçe sayıyor ki...
ama adım kadar eminim hepsi o gözlerin korkudan dışarı fırlayacağı günde bu günahlarına bu söylediklerine uzak olmayı dileyecek.
kur'anda bir ayette denildiği gibi onlar o zaman toprak olmayı dileyecekler.
kendini vücudu yüzünden kontrol edemeyen daha az aklıyla düşünenlerin bir aralar erkekler olduğunu düşünürdüm. ve bundan emindim kesinlikle. çünkü var olan cinsel baskı herşeyi silip atıyordu. fakat ilerleyen yaşım, gözlemlerim ve tecrübelerimle aslında aklını kullanamayan ve kendini kontrol edemeyenlerin kadınlar olduğunu gördüm. nedenleri değişken çoğunlukla dünyalık şeyler yüzünden...
malesef şimdiki müslümanlar ışid gibi bir bela ile helak olmayı fazlasıyla hak ediyorlar !!
müslümanlar bugün ölecekmiş gibi ibadet edip, hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmalı.
bizim yaptığımız hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmak yarın imkan olursa ibadet etmek.
birde bununla övünenler var. ramazandan ramazana, cumadan cumaya gidenler felen...
ne dünyada ne ahirette geri dönüş diye birşey yok. fakat kimin umurundaki. istediğiniz boku afiyetle yiyiniz.
Ne zamandır kullanıyor bu türbanlılar arabaları sanırım birkaç gün olmuş daha eski olsaydı tıpkı alkollerinde kan! bulunduğundan yada aşırı hızdan ölüme sebep olan sürücüler gibi üçüncü sayfa haberlerinde yada haber bültenlerinde görmüş olmamız lazım idi neyse dikkatli olalım biz yine tıpkı at gözlüğü takmış gibi olduklarından ee malum başlarını çevirme yetenekleride yok eziliriz mazallah.
türbanını ilk entrymde belirttiğim şekilde bağlayanların trafikte yarattığı tehlikeyi önlemek için başlatılmış kampanyadır.
gelen itirazlar genellikle türban fetişizmi kaynaklı olduğu halde dikkat çekmeye çalıştığım noktayı izah etmek için son bir deneme daha yapacağım:
aracınızın sürücü koltuğuna oturun. sonra iki elinizin dörder parmağıyla sağ ve sol şakaklarınızdan perdeleme yapın. bakalım sağ ve sol aynaları görebilecek misiniz?
sebebi açıkça izah edildiği halde birilerinin hala ileri sürülen sebebe dair iki çift laf etmeden karşı çıktıkları kampanyadır.
yahu sizlerin derdi ne? hasta mısınız nesiniz? insan bir şeye karşı çıkarken sebebini de söyler öyle değil mi? üstelik kampanyayı "araç kullanırken görüş açısını daraltacak şekilde türban takanlara trafik cezası kesilsin" olarak değiştirdim.
kimi türban fetişistinin "alışın" diye saçmalamasına vesile olan kampanyadır.
ey fetişist ferisi, alışırız, sorun değil. siz nelere alıştınız!.. elbette biz de alışırız...
yahu şu savunduğun şeylere bak! neymiş? efendim türbanlılar üniversitelerdeymiş, iş hayatındaymış, şuradaymış, buradaymış, alışalımmış!.. bizim itirazımız yok. alıştık gitti...
siz onu bırakın da türbanlıların her yerde olmasına asıl siz nasıl alıştınız (daha doğrusu "alıştırıldınız") onu bir izah ediverin hele bir yol!..
lan şerefsizler, sizlerin ağababaları değil miydi "kadının yeri evidir" diyen? siz değil miydiniz kadınların yabancı erkeklerle aynı ortamda olmasına karşı çıkan? siz değil miydiniz kadınların yanında eşleri veya mahrem derecesinde yakın erkek akrabaları olmadan 90 km'den öteye gitmesinin haram olduğunu söyleyen? lan bu lafları ederken hepiniz oradaydınız be!..
ne çabuk bunları unutup, yeni düzene alışıverdiniz, üstelik de bize de "alışın" diye akıl satacak noktaya geldiniz ey riyakarlar?