dini inançlarını yerine getirmeye çalışan kişidir.bu inançları belirli yerlerde sınırlayanlar hangi inanca doğru ilerliyorlar acaba.tarihimizde nerde yasaklanmış türban.zamanında dini inançları farklı insanların giydiğine karşmamışız ki onlar müslüman ülkemizde yaşıyorlardı.şimdi sadece türk devletine ait bu topraklarda işinize gelen tarihle neyi sınırlıyorsunuz.siz dönün bi tarafınızı sınırlayın.
inançlarımıza saçma diyen a.q lara diyorum siz gelin bana anlatın düşüncelerinizi şrfszler.sizinle savaşmayı diliyorum Allah'tan kafanızı koparacağım tek tek ve her birnize dibinizi becerttireceğim at gibi...bu inancımıza saçma diyenler hangi inaçla inançlanııyorlar sölesinlerde ona göre sövelim...
bugün metrobüste (avcılar-zincirlikuyu) gördüğüm bir manzarayı anlatayım sizlere. kıssadan hissesi ise her türbanlının ahlaklı olmadığı.
18-20 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim genç kız metrobüse bindi. biraz kiloluydu ve kendisine yakışmayacak darlıkta pantalon ve kazak giymişti. ayağında bordo converseleri vardı. bir süre sonra farkettim ki arkasındaki adam çok yakın duruyordu ona. içerisi kalabalıktı ancak istese her ikisi de yerini değiştirebilirdi. ben tüm olanları bunca net gözlemlediğime göre o kadar da kalabalık değildi demek. hiç konuşmadıklarını farkettim demek ki birbirlerini tanımıyorlardı. hemen önlerinde bir koltuk boşaldı ve ikisi de oturmadı. neden sonra gözlerim o iğrenç manzarayı farketti. hafif kel adam bu genç kızı taciz ediyordu. kızın bunu farketmemesi zannımca olanaksızdı çünkü her ikisinde de kumaş pantalon vardı. ve kız rahatsız değildi. müdahale etmeyi düşündüm, kızı rahat bırak demeyi, biraz açıkta durun demeyi vs. diyemedim. terslenirim veya yalancı çıkarılırım diye cesaret edemedim. oysa bana dokunmayan yılan da hiç yaşamasaydı. adam yakınlaşıp uzaklaşarak eylemini sürdürürken ben allak bullak, kıpkırmızı olmuş bir suratla indim. insanlığımdan utandım. kimseye yakışmıyordu bu davranışlar. çok üzüldüm. en son birkaç yıl önce tramvayda turistlerin türkler tarafından tacizine tanık olmuştum. nicedir unutmuştum bu yüzkarası manzarayı. topmlumca cinsel açlığımızın, ikiyüzlülüğümüzün, erkek egemen tavırların ve ataerkil yapının, kadının kadına bakış açısının, annenin kız ve erkek çocuk yetiştirirken yaptığı ayrımcılıkların sonuçlarını ve zamanla nasıl bu hallere geldiğimizi derin derin düşünmeye daldım. unuttum taciz olayını. düşündükçe yine utandım.
bu entry belki taciz başlığında olmalıydı, bilemiyorum tam şimdi. beni taciz olayı zaten alt üst etti, şoku yaşatan kızın türbanlı olmasıydı. yani biz hem türbanlılar namus timsalidir diyip hem de tacizde onları ayırt etmeyen, nefes alsın yeter diyen bir toplumuz; yani türbanlılar hem en namuslu biziz diyip hem de tacizden rahatsız olmayan kimseler, türbansızlar hem türbanlılar daha ahlaksız diyip hem de türbanlıya tacize kafa çeviren insanlar. yok böyle birşey.
şu var; ikiyüzlülük. gerçekte ne türbanlılar çok namuslu ne de türbansızlar. kimse türban takıyor diye daha saygıdeğer değil. kimse gerçekten yeterince ahlaklı değil. türbanlılar ahlak abidesi olmadığı gibi, türbansızlar da ahlaksızın önde gideni değil. devir, insanların birbirine saygı duyduğu, başın din gereği örtüldüğü bir devir değil. maalesef değil. tüm bunları anlamaya ise aklım ermiyor.
inancı uğruna başını örten ve allahı emrediyor diye bunu yapan insandır. kimisi ondan nefret eder kimisi sevmez yanında dolaşmaktan hoşlanmaz. ancak bunu kafasına takmaz o kişi. kafasına taktığı tek şey başörtüsüdür. rabbim beni böyle seviyor sen sevmesen, yersen ne olur bre gafil.
türbanlı, türbansızları tartışmakla boşa zaman harcamıyo bu arkadaşlar pek denk gelmiyorum, başlarında ne taşıdıklarını kimseye anlatma ihtiyacı duymadıkları günler gelir inş., kendilerini sürekli yobaz diyerek aşalamaya çalışan yobazlardan kurtulurlar inş. bir gün.
türban diyenlere kızıyordum, inatla başörtüsü diyordum bunun adı.
takana da başörtülü derler diyordum.
ama değilmiş; evet türbanlı diye bir güruh gerçekten varmış ki, lanet okumak geçiyor içerimden onlara, onlara ve onları bunu yapmaya zorlayan baskıya lanet ediyorum.
öğle saatlerinde otobüs durağında beklerken ardımda ikisi elli yaşlarında,
biri de en fazla 32-33 yaşında üç kadın;
yaşça ileri olanlar normal örtülü.
daha genç olan ve küçük çocuklarıyla başa çıkmaya çalışan genç kadın * ise üzerinde mavi bir atlet,
dininin gereğini yapan bayan kişidir kimsenin görüşüne ihtiyaç duymaz ee ne demişler havlayan köpek ısırmazmış. tercih meselesidir ister türban takar ister takmaz sizene yada bizene tartışmak bize yada size mi düştü arkadaşım nerdir yani ne yapılmaya çalışılıyor. sıkma başmış yok efendim geri kafalıymış. adam özgürce dinini yaşıyor sizene açık olunca gtü başı açık gezince ne oluyor modern mi oluyor hertarafı açık olduğu için açık fikirli mi oluyor. ne bize ne size düşer bunu tartışmak açık kızlara çamur atılmıyorda kapalı kızlara neden böyle çamur atuılıyor eşit bir türkiye diyorsunuz ama toplumdan kapalı olan insanları dışlıyorsunuz bu ne pehriz bu ne lahana turşusu?!