sımsıcak bir yaz gününde plajda maviye bakarken, şemsiye altında da tam da terlemeye başlayacakken, ansızın size doğru gelen papyonlu bir garsonun getirdiği ve birazdan içeceğin dışı buğulanmış sopsoğuk biranın yanında, kabuklu bir fıstığı ellerinle soymanın keyfi gibidir türbanını dişlerinle açmak..
sözde şuh ve terbiyesiz rahibe fıkralarına konu olmuş o güzel sanılan zavallı kız kurusu rahibeler. 3.sınıf porno sektöründe kaşarlanmış oyunculara giydirilen siyah örtülü beyaz bandajlı rahibe kıyafetinden hiç ama hiç bahsetmiyorum. avrupada herhangi bir caddede sokakta bu kıyafetlerle kimseyi dolaşırken göremezsiniz hatta katolik italyanın en büyük kiliselerinin olduğu milanoda bile.
ya bizdeki türbanlı kızceğizler?
giydikleri daracık bady ve kotlarla başını örtmenin saadeti ve kendini kandırış perdesinin ardında o halis muhlis makyajı ile ne güzel de kırıtarak geçerler umuma açık en geniş ve en açık yerlerde. güneşten kopup atmosfere düşen bir ateş topu gibi yanar içleri...
sahi, söz bak sana. gel kabuğunu ellerimi kullanmadan dişlerimle soyacağım be güzel!
gerçi seninkinin yanında bişey olmasa da, bu da benim sana küçük bir işveciğim olsun.
öptkibbye.