türbana hayır kampanyası

entry44 galeri0
    44.
  1. Kızların türban takıp takmaması erkekleri ilgilendirmez. Hatta kızın babasını da kızın dini görüşü ne ise ona göre takar. Ama okullarda kesinlikle takılmaması lazım. Zaten serbest kıyafet getirilen okullarda kızlar rahatça türban takabiliyor ama siyaset içerikli t-shirt, kazak giyemiyorsunuz ve kızlar kısa etek giyemiyor, askılı t shirt giyemiyorum. Alalala güya serbest kıyafet ama lafta.
    0 ...
  2. 43.
  3. böyle atatürkçülüğe sokayım. böyle bir saçmalığın başında kim olursa olsun, ona da sokayım.
    0 ...
  4. 42.
  5. baş örtüsüne bak ve hemen kişiyi kategorize et. bu kadar basit değil mi olay? ve bu kadar veballi. herkes kendine dokunduğu yerden onu tanımlamaya çalışıyor...
    0 ...
  6. 41.
  7. 40.
  8. atatürkçülerin gerici olduğunun kanıtıdır.
    5 ...
  9. 39.
  10. 38.
  11. türban takanların bedeni olduğu için türban takanların kararıdır. bu yüzden gerçekleşmemesi gerekn kampanyadır. (bkz: benim bedenim benim kararım)
    2 ...
  12. 37.
  13. derhal katılınması gereken kampanyadır.
    3 ...
  14. 36.
  15. gericiliktir. hayır anlamıyorum, geçen günlerde "benim bedenim benim kararım" diye havlıyordunuz, peki bu özgürlük kısıtlama çabası nedir?

    edit: bir de bu kampanyayı destekleyen erkekler vardır. onlara ne battığını hala çözemedim. inanın sizi ilgilendirmiyor kadınların başörtü takıp takmadığı. eşiniz bile.
    6 ...
  16. 35.
  17. 34.
  18. gericiliğin ve islamofaşizmin simgesi türbana karşı durmaktır.
    4 ...
  19. 33.
  20. "şimdi ve her zaman"
    destek verilesi kampanyayadır.
    2 ...
  21. 32.
  22. (bkz: hisseli harikalar kumpanyasi)

    keske bir akliselim ciksa deseki* kardesim kadinlarin ozgurluk hakkidir, kimi tayyor giyer, kimi etek, kimi de basortusu takar. esas sorun kadinin metalastirilmasi. kadinin seks objesi olarak kullanilmasi. en boktan bir urunde bile kadinin seksapelligi on plana cikartirilarak reklam yapilmiyor mu bu memlekette. bu kadar asagilanmak benim mi zoruma gidiyor bir tek. turbana hayir diyelim ama kadinlik serefi duygusu ayaklar altina alinsin onemli degil. yeterki laiklik(!) elden gitmesin. yaziklar olsun. 22 temmuz secimlerinden evvel..bir bayan milletvekili adayimizla beraber ka.der merkezine gitmistik. genel baskanlarida milletvekili aday adayi olan kadin haklarini korumayi destur edinmis bir dernek. bir nevi amazon toplulugu. milletvekili adayimizi aman cagdas hanim aman aydinlikci hanim diye pohpohlamislardi. bizde onlari pohpohluyorduk haliyle. lakin merakimi yenememis susamamistim ordada. hatirlarsiniz, secim kampanyasi yapmisti bu dernekte. biyikli ve gravatli halleriyle bayanlari cizmislerdi. meclise daha cok bayan lazim diyorlardi. merve kavakci demistim. basortusu demistim. siz daha kendinizden olana destek olmuyorsunuz, neden erkekler size destek olsunlar demistim. neden basortulu birisi mecliste vekil olamiyor, neden buna karsi cikmiyorsunuz, sonucta burasi kadin haklarini savunan bir dernek ve bu memlekette ciddi oranda turbanli kadin var. cevap vidividi bidibidi olmustu. vekil adayimiz hanimda benim cikisimdan bozulmustu. ne geregi vardiki demisti. hakkaten ne geregi vardiki..cok canina dokunduysa sozlukte yaz yeterdi. herkes oyle yapsin zaten. hem deniz baykal haftasonu ne dedi chp istanbul il kongresi yapilirken; "demokrasi karnı tok, sırtı pek, başı dik insanların rejimidir. karnı aç, namerde muhtaç, boynu eğik insanlarla demokrasiyi yapmaya yönelirseniz güçlüklerle karşılaşırsınız." sanki isvicre de konusuyor. bu memleketin secmeninin %60 nin yoksulluk sinirinda yasadigini bilmiyor mu? biliyor. ama demekki demokrasiden umidini kaybetmis, baska bir rejim mi istiyor. aman yaziyorum iste. hem zaten herkes yazmiyor mu. ben de yazdim oldu iste.
    0 ...
  23. 31.
  24. göz göre göre eski türk ceza kanununun 312/2, yeni türk ceza kanununun 216.maddelerinde halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama adı altında izah edilmiş olan suçu bizzat işlemiş olan kampanyadır.
    0 ...
  25. 30.
  26. bir gün necip fazıl konferans vermektedir.derken bir konuk bağırmaya başlar 'bu türban yüzünden geri kaldık zaten v.s' necip fazıl cevap verir:' siz ne zaman uzaya araç gönderdiniz de benim bacımın başörtüsüne takıldı?'
    5 ...
  27. 29.
  28. büyük ihtimalle eksi sözlük yazarlarından birinin geyik olsun diye açtığı , benzerlerine daha önce raslanan kampanya . nedeni ise yazılan yazıların çoğunun sözlükten fırmalmış gibi dumrması .
    0 ...
  29. 28.
  30. bu kadar gelen tepkiye bakınca insan lan her yer mi mal dolu, her yer mi insan hakları diye bir şeyden bi-haber sadece hayvan haklarını savunan embesillerle dolu diye düşünmeden edemiyor.
    milletin provoke olsun diye açtıgı dinci-islamcı sitelerden copy-paste yaparak bunun üzerinden yobaz-ibne tadında entryler giren zihniyetin-sırf içinde atatürk geçiyor diye- çılgnlar gibi savundugu kampanyadır.
    a be canlar, a be güzel dostlar sizi bu kadar zorlayan şey nedir?
    bu kadar zıplamanıza neden olan güç nedir?
    lan türbanın battıgı kısmı söyleyiverin, oraya biraz din sürelim uyuşşsun orada.
    din kafayı uyuşturuyorsa sizin acıyan yerlerinize de merhem olur belki.
    belki de iki gram insanlık ögrenirsiniz.
    insanların fikirlerine saygı duymayı ögrenirsiniz.
    peheyt nerde lan sizde o kabiliyet.

    anlama özürlüler için peşin edit: bu entry türbana hayır kampanyasına karşıdır, hatta bu kampanyaya destek verenlerin şerefsiz oldugunu düşünmektedir. *
    4 ...
  31. 27.
  32. an itibariyle içimde türban takıp dolaşma isteği uyandırmış kampanyadır.
    (bkz: icimizdeki serefsizler)
    1 ...
  33. 26.
  34. empati yeteneğinden yoksun insanlarla bir arada olmak ne kadar da zor.. durun biraz yardım edelim bi ihtimal belki anlarsınız..
    şimdi birileri kalkıp sülalemizde ne kadar açık varsa hepsini zorla kapatıcaz..
    kendi mekanlarımızı kutsal mekan sayıp açık bayanları hele hele mini eteklileri asla ve kata içeri almıycaz..
    gibi saçma sapan özgürlükleri engellemeye yönelik konuşmalar olsa ne hissederdiniz?
    bi düşünün..
    her başını kapatan yobazdır.. atatürk düşmanıdır.. falandır filandır diye düşünmek işin kolayına kaçmaktır..
    1 ...
  35. 25.
  36. 24.
  37. 23.
  38. kamusal alanlar hariç, kimsenin türbanına karışılamıyacağı aşikardır. benimde canı gönülden kınadığım saçma sapan hatta salakça bir kampanyadır. bunların atatürkçü olduğuna inanmıyorum, inanasım gelmiyor.

    (bkz: gerizekalılıkta sınır tanımamak)
    0 ...
  39. 22.
  40. yazılarda okuduğum kadarıyla kimseyi silah zoruyla kampanyaya dahil etmiyorlar. Sadece bir kişi çıkıp ben bunları bunları yapacağım, benimle aynı düşüncede olan kişilerinde katılımını bekliyorum manasında bir yazı yazmış. Bunda bu kadar şiddetle karşı çıkılacak bir şey göremiyorum aksine neden böyle tepkileri irtica tehlikesi getiren unsurlara veya dini alet ederek para toplayan kuruluşlara para kaptıran insanları azarlayan kişilere bu şiddetle tepkiler göstermeyip eğer sözlük sitelerine linki verilmese gayet kendi halinde bir kampanya olabilecek bir şeye * * * * gibi tanımlar yakıştırılıyorsa sonuna kadar inandığım şu bakınızı vermekten gurur duyarım.
    (bkz: din beyinleri uyuşturan bir afyondur)
    2 ...
  41. 21.
  42. ickiyi yasaklamak, icki icenlerle konusup arkadaslik kurmamak, giyim tarzi farkli kizlari orospu diye nitelemek, kizini sadece dindar insanla evlendirmek, homoseksuellerden nefret etmek vs vs ile ayni kategoriye giren (aptalca kampanyalar kategorisi) ve yapanlarin ataturkcukle ilgisi olmayan kampanya. isteyenin istedigi web adresini alip istedigi icerigi yayinlayabildigi gunumuzde kendince bir halt isleyen bir iki kendini bilmezi tum ataturkculugun temsilcisi sananlarin baslattigi "ataturkculuge bok atma kampanyasi" da en sacma kampanyalarin onde gidenlerindendir.
    1 ...
  43. 20.
  44. kemalist zihniyet adı altında başlatılan kampanyalardan biri olup, memlekete ve önderimiz atatürk'e yakışmayan ve maalesef onu rencide eden, küçük düşürenlerin başlatıkları kampanyalardır. atanın huzurunda bu insanlardan utanıyoruz. işin en kötü tarafı ise; bu insanlar yüzünden, mustafa kemal atatürk'ü tanımayan insanlar ondan nefret etmekte ve onu küçük görmektedir. bize koyan ise bu zihniyetsizlerin şunları az da olsa idrak edememesidir!!!
    -bir kez daha hatırlatalım;

    ATAMIZ'IN KiŞiSEL ÖZELLiKLERi
    Büyük bir asker, büyük bir devlet adamı ve büyük bir devrimci…

    Büyük bir adamı durmadan övmek, onun büyüklüğünü anlatmak demek değildir. Bu büyüklüğün nedenlerini ortaya koymak da gerekir. Büyük devrimcilerin kişiliğini var eden üç özellik vardır. Akıl özelliği, gönül özelliği, eylem özelliği. Atatürk'te bu üç özelliğin üçü de vardı. Atatürk'ün yaşamını gerektiği gibi inceleyenler çok iyi bilirler ki O'nun kişiliğini özleştiren varlıklardan biri düşüncelerinde, sözlerinde eylemlerinde beliren saydamlık, kesinliktir. O'nun şu kısa sözleri, bu gerçek için bir örnektir.

    "iki Mustafa Kemal vardır. Biri ben, fani Mustafa Kemal, diğeri milletin daima içinde yaşattığı Mustafa Kemal idealidir." işte Atatürk bütün dünya olaylarını böyle, kesinlikle, saydamlıkla görüyor, bu olaylar karşısındaki davranışlarını da yine bu kesinlikle, saydamlıkla belirtiyordu.

    Akıl Kişiliği

    Atatürk'ün akıl kişiliğini yaratan özlerden biri olağanüstü diyebileceğimiz sezgi gücüdür. Atatürk sosyolog, psikolog değildi. Bu yolda direnmesi de yoktu. Ancak, kendisinde herhangi bir bilginde bulunmayan öyle bir sezgi gücü vardı ki, gerçekleri kavramakta, henüz olmamışların olabileceğini duymakta bilim adamlarını bile geçiyordu. işte bu büyük adamın milliyet anlayışı, dil anlayışı, sanat anlayışı bu görüşümüzün ne kadar doğru olduğunu gösteren belgelerdir.

    Fikir Kişiliği

    Atatürk'ün fikir kişiliğini incelerken devrimciliği üzerinde de durmak gerekmektedir. Kendisinden önce gelip geçenler arasında en çok yaygın olan düşünce yavaş yavaş gelişme düşüncesi idi. Ancak kendisi gibi devrimin yıkım ile başlayıp evrim ile sona ereceğini düşünenler yok gibi idi.

    Atatürk yıkım ile başlamış, devrim evresine girmiş, hilafetin kaldırılması, harf devrimi, dil devrimi hep bu metotla yapılmıştır.

    Gönül Kişiliği

    Gönül kişiliğine gelince, Atatürk'ün çocukluğundan beri ola gelen bütün davranışlarında en çok göze çarpan, özelliği onuru, benliğidir. Bu özelliğini her davranışında buluyoruz. Atatürk'ün gönül zenginliğini belirten olaylardan biri de O'ndaki çocuk sevgisinin büyüklüğüdür. Nerede yetenekl, yoksul çocuk görse onu yetiştirip yükseltmek istemiştir. "Bir millet sanattan ve sanatkardan yoksunsa, tam bir yaşama malik olamaz. Böyle bir millet, bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" diyen Atatürk, aynı zamanda bir sanatçıdır. Yeni Türkiye Devletine modern devlet ölçüleri kazandırırken, yeni Türk sanatının çağdaş anlamda gelişmesi ve ilerlemesi için yeni bir espri getirmiş ve yeni bir yol açmıştır. Atatürk'ü sanatçı yapan kişisel meziyetleri vardır.

    Sanatçı psikolojisine sahiptir, yaratıcı bir yanı vardır ve kalbi insanlığa açıktır.

    Yaratıcı ve yaşatıcı fikirler arasında konumuzla ilgili olanlardan ikisi şunlardır. "YAŞAMDA EN GERÇEK YOLGÖSTERiCi BiLiMDiR." "Yüksek bir insan cemiyetinin tarihi vazifesi, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir."

    Sanatçı karakteri

    Sanat ve özgürlük, birbirine paralel yürüyen iki kavramdır. Özgürlük, Atatürk'ün temel karakteridir. Kendisi de bunu 'Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir" sözüyle belirtmektedir. Bu nokta da Atatürk'e sanatçı karakteri kazandıran ikinci özelliktir. Sanatçı, duygularını yansıtmakta özgür olmadığı an, ortaya bir eser koyamaz.

    Bir gerçektir; bilim ve sanat insanlığın iki kanadıdır. Sanatçıların Atatürk'e diğer bütün sanat erbabından daha fazla şükran hisleriyle bağlı olması gerekir. Çünkü bu büyük insan sanatçıları, normal mahkemelerde bile şahit olarak kabul edilmedikleri bir ortamdan çekip çıkarmış, "Herkes mebus, vekil ve hatta reisicumhur olabilir. Fakat sanatkar olamaz" tarihi sözleriyle sanatkarlara toplumdaki yerini göstermiştir.

    Kendi, çocukluğundan beri dinlediği alaturka müziği sevdiği halde, çok sesli müziğin batılaşmakta ve ileri uygarlıktaki fonksiyonunu gördüğünden kendi hislerini bir tarafa itmiş ve çok sesli müziğin memleketimizde yayılabilmesi için elinden gelen her şeyi yapmıştır. Ankara Devlet Konservatuarı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası hep O'nun eseridir. Atatürk olmasaydı bütün Türkiye olarak iftihar ettiğimiz hangi sanatçımız ortaya çıkabilirdi ki?

    En büyük asker

    Bağımsızlık Savaşı'nın askerlik bakımından büyük olan önemi Gazi'yi tarihin en büyük askerleri düzeyine çıkartmıştır.

    Fakat devlet adamı olarak savaş meydanlarındaki başarılarına daha güçlü başarılar katmasını bildiği için O insanlığın en güçlü eğitimcileri arasına yükselmiştir. Şurası bir gerçektir ki Cumhuriyet eğitimi, O'nun öncülüğünde kazandığı bu yeni değerleri Türk insanına, Türk varlığına mal etme savaşının ve çabalarının verimi olan bir eğitim dönemidir.

    Başöğretmenlik

    Başkomutanlık Meydan Savaşı'nın Dumlupınar'da yapılan kutlama törenindeki konuşmasından sonra, "Cumhurbaşkanı olmasaydınız ne olmak isterdiniz" diye soran bir gazeteciye : "Milli eğitimin başına geçmek isterdim" diye cevap vermesi Mustafa Kemal'in öğretim ve eğitimle olan ilişkilerini ifade etmektedir.

    ÇANAKKALE HABER Gazetesi, Sayı:3226
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük