bazılarının yalnızca saçlarını değil günahlarını da örtmek için kullandıkları araçtır.
çünkü kimilerinin gözünde türbanlı namuslu, başı açık .rospudur.
örtünün altındakini ya da yürektekini kim bilebilir?
peki kendini örtmek için kullanılan bu örtüyü takan kişi, çoğu kez, gerek baş örtüsünün rengi, kılığı, kıyafeti gerek makyajı, süsüyle, her hangi bir başı açıktan daha fazla dikkat çekiyorken, bu nasıl örtünmedir? nasıl kendini sakınmadır?
üniversitelerde sırf başını bağlasın diye insanlara para teklif edildiğe de mi yalan? siyasetle ilgili değildir herhalde..
din yürekte olur. şekille insanları ne birbirinden, ne dinden soğutmaya kimsenin hakkı yoktur.
dinde açıkça emri olmayan siyasi örtünme biçimi. ha türban siyasi simge değil de emirse, demek ki, biz türkler 1970'lere kadar allah'ın emirlerini inkar ediyormuşuz.
bir diğer taraftan, faiz, kul hakkı yeme, devlet malını şahsi menfaatler için kullanma, vergi kaçırma, israf, yalan gibi eylemleri yapıp ondan sonra "türban allah'ın emri uygulamamız lazım" demek de hakikaten komik. üstte saydıklarım bile kur'an'da çok daha kesin bir ifadeyle yasaklanmıştır.
türban öyle bir konuma getirildi ki, deniz baykal'ın da dediği gibi din için bir ön koşul tabir-i caizse kelime-i şehadet ile eşdeğer gösterilmeye çalışılıyor. türban takan öğrenci kopya çekmeyecek mesela hani hırsızlık sayılır ya günah o bakımdan diyorum. her şeyimiz dine uygun bir tek örtünme var sorun.
türkiye'nin tüm sorunları bitti, her şey mükemmel, bir tek 1970'lerde ithal ettiğimiz türban kaldı.
hukumetin gizli bir boklar yedigi zamanlarda ortaligi karistirmak icin kullandigi apparatus. tamamen siyasi bir simge olmasının yanında dinle uzaktan yakından ilgisi yoktur! basortusu takan anneannelerimiz babaannelerimiz müslüman degil miydi ey ahali?
inançları yasaklamak için kullanıln bir terimdir. planlı ve programlı bir şekilde bu hale gelinmiştir. önce dinin emri olan başörtüsü, siyasi simge denen türban ile yer değiştirilip, terminolojik bir karışıklık sağlanmış. sonra buna karşı çıkılarak biz 'başörtüsüne değil türbana karşıyız.' denmiş. iki renk göstereceksin, biri kırmızı, biri al, sonra da bunlara farklı renkler diyeceksin. ayır ayırabilirsen.
türbana karşı çıkanların yapacağı tek mantıklı iş vardı, bir model çıkarıp işte kardeşim biz buna karşı değiliz diyeceklerdi ama yapamadılar, yapamazlar da, çünkü ikisi aynı şey.
ha şimdi çıkıp önden saç gözüken modelini, boyunların gözüken modelini söylersen hiç ciddiye alınmazsın. vereceğin örnek kutsal kitaptaki tarife uymak zorunda arkadaşım. kimse zevk için takmıyor onu.
şu anda üzerinde pek fazla tartışılan ama aslında yapmak istediklerini gizlemek için kullanılan bir simge. maalesef hükümet tarafından siyasi bir simge haline getirilmiştir. tartışılması ve konuşuşlması gerekenler bunlar değil. bu mesele ülkemize dışarıdan getirilmiş bir mesele ve yıllardır bunu tartışıyoruz. ne kazandık? daha da önemlisi neler kaybettik?
cunku o zaman bıle halkın buyuk bolumunde rejım dusmanları koy okularını kapatan zihniyetla doluydu.
turban ve turbanı giydiren zihniyet her zaman ulkemızde coktu. artık radıkal islamdan yada islamın eskı rituelerin birsey cikmayacagını en saf insanın bile ogrenmis olmasi lazim. yenilen pehlivan gurese doymaz hesabi bu insanlar hala o eski geleneklerini yasatmaya calisiyor burda bir ayip yok ama bu gelenekleri yasatirken yanindakilere zarar veriyor. eger turkiyede dogmamis olsam ne turban ne seriat s.kimde olurdu ama ne yazik ki bu insanlarla ayni ulkede yasiyorum ve kendi hayat tarzimi ve cevremdekilerin hayat tarzlarini bu insanlara karsi korumam lazim. cunku bu insanlarin sozlugunde saygi digerine empati diye birsey yok niye ben onlara empati gostereyim ki?
allah'ın, kendilerine "saçlarınızı sağa sola göstermeyin" diye bir emri olduğuna inananların günümüzde yaşadığı örtünme ihtiyacı sonrası kafalarına geçirdikleri örtü. bir kısmında sadece kafayı değil beyni örtmekte de kullanılır.
1970'li yıllarda lübnan'da ortaya çıkıp, 80'de de iran'dan ülkemize ithal edilmiştir.
bilimin egemenliğinin türban gibi bir olgu ile kırılacağını düşünenlerce epeyce irdelenen konudur.
eğer o bilim birilerinin başını kapatması ile yerle yeksan olacaksa bırakınız gitsin. sanki baş kapatmanın yasak olduğu dönemde uzaya füze fırlattınız da şimdi bu kadar kızgınsınız.
gidin bilimle uğraşın bence. gönderin uzaya uyduları, türbana takılır da düşerlerse gelin hesap sorun! süt kokulu bilimspor taraftarları sizi.
sürekli gündeme getirilmek suretiyle doğallaştırılmaya çalışılan baş bağlama aracı. amaç insanlara " yeter artık sıktı ne istiyorlarsa taksınlar, ne istiyorlarsa çıkartsınlar" gınası getirtip kabul ettirmektir. sembolik birşeydir sonuçta 12 eylül sonrası marmarisli ressam kenan paşa tarafından ülke başına bela edilmiştir. köktencilerin yumuşayan sembolü, yeşil islamın bayrağıdır. gündeme getiren tarafta, bundan nemalanan bıkmadan usanmadan hadise çıkaran bellidir. yansıtma yaparak çarpıtılır. etki tepki doğurmuştur. yalama olmuştur.
mesela bir kelime sürekli tekrarlanınca kafadaki anlamını yitirir ya;
turban da şu dönemde öyle oldu, artık turban bana kurban gibi bir şey geliyo ya da tribün, hatta trübünü dolduran kurbanlar gibi... baydı hacı turban turban... ha bir şarkı da vardı;
ortaligin a.ina koyulurken cem-i cumlemizi ayakta uyutmak icin kullanilan konu. sanki muhte$em birer hayatlarimiz varmi$ gibi tek dert bu oldu memlekette. ayakta uyutulduktan sonra ayak ustu ustumuzden gecilmezse kar sayilabilir.
reyting amacı. sadece tv' de değil her yerde! sözlükte, sokakta, arkadaşlar arasında, siyasette... türban ve türevlerini içeren her türlü başlık reytingi tavan yaptırıyor. peki neden ?
1- türkiye' nin en en en en en büyük sorunudur. ( en birinci benim - uykusuz- fırat )
2- ağır bir kumaş parçası, en büyüğünü koysan 100 gr belki eder.
3- insanın en mühim yerini örtüyor, beynini koruyan kafasını.
4- türkiye' de ve dünyada aç insanlar yoktur, tecavüzler son bulmuştur, insan öldürmek ise mazide kalmıştır. artık abd kimseye özgürlük götürmemeye karar vermiştir. bill clinton oval ofisten istifa etmiştir. iran doğal gazı tekrar göndermiştir. orman arazileri 3 kuruşa satılmamaya karar verilmiştir. küresel ısınma durmuş hatta yer yer soğuma bile görülmüştür. afrika'daki aç çocuklar obeziteye yakalanmıştır. sokakta yaşayan fakir kalmamıştır. gini katsayısı ele alındığında ekonomistler şoke olmuştur, tüm rakamlar iyiyi göstermektedir. izmir hatay caddesinde 2007 ocak'ta bitecek diye ilan edilen metronun hala ve hala kazıları sürmemektedir. caddede trafik felç değildir. hatta metro 2006 ocak'ta başlamadan bitirilmiştir.
görüldüğü üzere hayati önem taşıyan konuların birçoğu zaten çözülmüştür. türkiye ise refaha ulaşalı çok olmuştur. hdi ye göre türkiye ilk 5 ülke arasına girmiştir. çünkü aşmış artık. ee geriye ne kaldı, o zaman şu kadınların başına taktıkları bez parçası bir ele alınmalı. ne o öyle! sen sağdan bağlamışsın ben soldan. o siyasi takmış ben modaya göre...
kabul edilmesi gereken bir gerçek vardır. insanlar bunu siyasi de takabilir, modaya uygun olduğu için de takabilir sadece öylesine de takabilir. göğsünü gere gere haç kolye takan, poposuna haç dövmeleri yaptıran insanlar gözümüze nasıl normal geliyorsa baş örtüsü ya da takılma biçimi itibariyle türban da o kadar normaldir. ama imaj, görüntü, laiklik vb... şeyleri göz önüne alarak kamu yerlerinde çalışmamaları gerektiği hususu fikir birliğince kabul ediliyorsa eyvallah. zira aylarca gümbürtü kopartılıp, onun gölgesinde çıkarılmaya çalışılan yasalar ve yasaklar görülmüyorsa bir bit yeniği aranır!
polis yolda belde noluyoz lan diye bizi vurabiliyor, aklına estikçe canı sıkıldıkça kimlik sorgulaması, şüpheli ayağına döve döve öldürebiliyor... televizyonda ot bok yasaklanıyor bırakın gericiliği bok kokulu bir hal alıyor, internet kısıtlandırılmaya çalışılıyor, üniversiteler paralı olmalı diyenler yök başkanı oluyor! bunlar boş şeyler mühim olan türban olayıdır. namus beyinden çıkalı çok oldu. külot ve türbana bakıyor artık. biz bunları tartışalım. paşalar kaba etlerini diyarbakır karpuzu eyledi! yaya yaya alttan alttan olan oldu.
acıdı mı? bilmem... hissetmedim. neden? yalama oldu da ondan. rüzgar gibi geçti, görülemeyecek kadar hızlıydı ya da biz başka yöne bakıyorduk, anlamadık...
hatırlamıyorum, çok sarhoştum, kendimde değildim.
neyse sikilmiş götün davası olmaz!
saygı bir yana, bir kadının örtünmesi gerçekten saçma. bu kadar mı bastırılmış duygular? bu kadar mı cahil olunabilir? bir de kalkıp akı kara diye yutturmaya çalışmıyorlarmı! komik.
-kurufasulyenin kilosu malum marketlerin birinde 6ytl olmuş ,doğalgaz faturalarını ödeyemediği için insanlar sobaya dönmüş,emekli maaşı kuş olmuş, kredi kart borçları almış başını gitmiş.ekonomi sallantıda.ama ne önemi var açarız gene bir türban bahsi; görmez gözler başka bir şeyi...çözmek gelmek işlerine ,yoksa ne kalır ellerinde...
gündemde tutulmasının amacı arka planda çevrilen üç kağıtların örtülmesi olan, yani her şekilde "örtmek" aktivitesine yarayan nesne. ancak her ne kadar yapay gündem malzemesi olsa da, zannımca çok önemli bir konudur. din şarlatanlarının ya da körü körüne inanan insan topluluklarının var olmadığı bir zaman dilimi ve bir yerde -kısaca ütopya deniyor- yaşıyor olsaydık, türbanın insanların kendi seçimi olduğuna inanabilir, bu nesnenin bir sorun teşkil etmediğinde karar kılabilirdik. ama mevcut koşullarda, erkek egemen bir toplumda kadın sansürü savunuluyor ve daha korkuncu, bunu bas bas bağırarak savunanların bir kısmını genç kadınlar oluşturuyorsa, bir yerlerde mutlaka bir yanlış olsa gerektir.
genelde, sokakta gördüğü ve kendisiyle kan bağı bulunmayan kadınlara diledikleri gibi laf atan, sarkıntılık eden, bunları yapmasa da içten içe şunu bi s.ksem diye geçiren kompleksli, kendine güvenmeyen, akademik ve genel kültür açığını dinle örtmeye çalışan çük beyinli erkeklerin kendi eşlerine veya kız çocuklarına taktırdıkları avret örtücü.
kadının her daim geri planda olması gerektiğinin de işaretidir. bunu takan kadın; her zaman er kişisinin gölgesinde olmayı, onun arkasından yürümeyi, hak ettiği zaman dayak yemeyi(?), ikinci olmayı, miras paylaşımlarında her daim erkeğin aldığı payın yarısını almayı, heyvan gibi itilip kakılmayı, herhangi bir konudaki kişisel fikrinin de zikrinin de hem kendi ailesi, hem de toplum içerisinde kimse tarafından iplenmeyeceğini, işinin salt hizmet etmek ve mahremi olan erkeğini hoş tutmak olduğunu kabul eder. zira din, iman, kuran, kurmayan bunu emreder, böyle tembihler. (bkz: nisa suresi)
ak parti karanlığıyla gelen siyasi bir simgedir de aynı zamanda. birbirini tanımayan insanlar arasında bir nevi siyasi fikir tanıtım aracıdır. memleketimin de en büyük sorununun simgesidir. gericiliğin bayrağıdır.
avret yeri gibi tamamı ile aşağılayıcı bir tanımı kabul eden kadınların taktığıdır.
dolandırıcılığı, hırsızlığı, arsızlığı, vurgunculuğu, adaletsizliği, eşitsizliği, kalleşliği, memleket satmayı yaşam şartları altında mübah ve olağan karşılayan insanımsıların,,,
ve,
kadının saçını, bacaklarını, elini, kolunu görüp, erekte olacak kadar abaza ve sikiş sokuş işini tamamı ile hayvanların yaptığı gibi bilip öyle davranan aciz ve eğitimsiz erkek guruhunun pek sevdiği bir namus örtme aparatıdır.
her türlü gericiliği dini emir kisvesi altında ve yasalar çerçevesinde de legalleştirerek uygulayan ama yasaklandığı vakit özgürlük diye kıçını yırtan arka bahçemin özgürlükçülerinin savunduğudur.
separatördür bu. gericiyle ilericiyi, dini siyasete alet edenlerle etmeyenleri, takıp müslüman olanlarla takmadan müslüman olanları ayırmaya yarar.