bir mini etek kadar önemsiz olamadı şu ülkede. türbana tepki gösteren arkadaşları mini etek giyen kadınlarımıza da tepki gösterirken görmek istiyorum. ikiside giyim tarzı ve bir inanıştır. o türbanın gerekliliğine inanmıştır bir başkası gereksizliğine.
siyasi simge olarak gören arkadaslara soruyorum çevrenizde hadi çevrenizde olmasa bile çevrenizdekilerin çevresinde kaç kişi var ben akpliyim başımı böyle kapatmam lazım ben mhpliyim başımı böyle kapatmam lazım diyen insan. ben hiç görmedim, görmediğim bir şey daha var o da ülkenin başındaki iktidar değişti diye kadınlarımız çoğunun başını kapatması diye bir şey zırvalanıyor bunuda hiç görmedim. sadece bu insanlar rahatça okuluna, işine bir yerlere gezmeye gidebildikleri için siz çok görmeye başladınız. bir de türban siyasi simgedir esası başörtüsüdür diyen bir güruh var onlarada şöyle bir cevap vermek isterim. Kuranda başın kapatılmasına dair bir emir var mı var, bu emri yerine getirirken örtünün niteliği rengi önemli mi değil bildiğimiz beyaz tülbent örtüde örtüyor başı kumaşı daha değişik olan eşarplarda.ilgi çekiyor bunlar takıyor kırmızıyı boyuyor yüzünü dediğinizi duyar gibiyim sanane a.q çekerse çeker ilgi çekmek sadece mini etek giyen kızlara mahsus birşey mi o da elbet birisinin ilgisini çekicek biriyle bir birliktelik yaşayıp evlenecek. he birde veriyormuş bu türbanlılar önden arkadan falan dersen onuda yapanlar çıkar derim. sonuc olarak herkes kendi hayatını yaşıyor başı kapalı veya açık. Neden başı kapalı olandan bir ermiş bir ulema hayatı bekliyorsunuz oda inancının bir gereğini yerine getirmiş geriye kalanıda başı açık olan gibi günah veya sevap alacak şekilde yaşayan insan.
Erkek olanın tam olarak anlayabileceğini düşünmediğim örtü. Öncelikle, Nur suresi 31.ayet ışığında olaya bakarsak, Allah'ın emredir ve müminenin basında taşıdığı örtü, bir ayetin yansımasıdır. Hicabtandır.
Ülkemizde türban, kadınlarımızın başından daha çok, erkeklerimizin diline dolanmaktadır. Kimine göre siyasi simge, kimine göre irticacılığın simgesi, kimine göre Allah'ın emri vb.. Tartismaların ekseninde hep gündem maddesi olmuştur ama en çok "siyasi simge" yakıştırılması ile dikkat çekmektedir. Baş örtüsü, türban yada her neyse, bunu basına Allah'ın emri icin değilde başka amaçlarla takan kim varsa günahı onun boynunadır ki şüphesiz Allah nefslerimizi bizden daha iyi biliyordur.Allah'ın rızasını kazanmak için takan kadınlarımıza, siyasetten ve irticacılık gibi kavramlardan münezzeh bir amaç icin bunu yaptıkları için saygı duyulması gerekmektedir. Amerika, israil yada herhangi bir ülkenin politik amaçlarının gündemiymiş gibi yansımasından ziyade, Kur'an-ı Kerim'in nurunda yaşanılan bir hayatın sembolü olarak kalması gerekmektedir. imanın kimde olup olmadıgını yalnızca Allah bilir.
Bir de söyle birşey var;
Siyasi simgedir ve bunda hic bir ucubecilik kotuluk yoktur.insanlar kendilerini istedikleri sekilde ifade etme ozgurlugune sahipdir, siyasi simge tasimak da ifade ozgurlugunun bir parcasidir yok ne olacakdi. siz siyasi simge diyince korkunc kotu ku kaka mi olacagini saniyorsunuz te allahim.
Osmanlıda fes veya kavuğun etrafına sarılan bezin evrimleşmiş ve anlam yüklenmeye çalışılan halidir. Maksat Allahın rızasını kazanmaksa ve bu rıza Allah ile kul arasındaysa bize ne arkadaş. Siyasi görüşünü ha kafanda taşımışsın ha gönlünde. Milletin ne kafası rahat ne gönlü. Yazık daha çok yolumuz var.
2002'den sonra patlayan bez parçası ve bu yıldan sonra üstü türban, altı otoban sözü de ortaya çıkmıştır.
edit: bak bak şakirdoların nasıl da soruna gidiyor.
Siyasi simgeden başka bir şey olmayan; başında türban,içinde tanga,altında mini etek şeklinde dini yargılardan uzak bir yapıya dönüştürülen bir örtüdür.
Eline Kur'an almamış, dini değer yargılarından uzak olan ve tabiri caizse beyni yıkanan insanların takmaktan gocunmadıkları gereksiz bir bez.
kadın saçından fazlasıyla tahrik olan birisi olarak gayet yerinde ve gerekli bulduğum bir örtünme aracıdır. ne bileyim o saçlara bakıp bakıp öhm neyse. yani ahlak göstergesidir. islam'ın yüce ahlakını bize en güzel şekilde gösteren unsurlardan birisidir. saç! saçlar! ohşşş! bir de saçlarını açtığında erkeklerin (benim gibilerin) haklı olarak tahrik olacağını düşünen ve bu yüzden başını kapayan içleri tertemiz çok ahlaklı kadınlar vardırki asıl onlara hastayım!
hay dinine yandığımın dünyası sana diyecek bi sözüm yok.
Aynı zamanda biz başkalarının dinine, siyasi görüşüne saygı gösterip, görüşlerine karışmıyorsak; herşey karşılıklı olarak bizimde din, örf, adet ve siyasi görüşlerimize saygı duyulmasaını içtenlikle istiyoruz.
Türban; müslüman hanımların mahrem sayılan saçlarının tümünü bir ''bez parçası ile'' kapatmak değildir. dini kurallar çercevesinde uygulanan Allah'ın bir emridir. Ve müslüman bayanların hepsi bu emre en düzgün şekilde uymaya çalışırlar.
daha önceleri audrey hepburn isimli bir Amerikalı artistin filmlerde kullandığı bir örtünme şeklidir.
DP iktidarında cumhuriyet karşıtı odakların başını çeken saidi nursiye yetki verilmek sureti ile bir kadro toplayıp oluşturduğu siyasi amaç güden simgedir. bu sayede laiklik karşıtı ilk ve en önemli adımlardan biri kadınlar kullanılarak atılmış olur.
sıkmabaş şule'nin türk kadınının başına musallat ettiği bezdir.
bunu yaparken resmen devletin imkanlarınıda kullanmıştır, konuşmalarında ufak çocukları dahi şov malzemesi olarak kullanmış toplantılarında kadınları etkilemiş ve başarılı olmuştur.
türban uydurmadır.
türkiye'yi il il gezmiş yanında gezdirdiği alman bir kapalı kadını ( rahibe gibi ) türk kadınına örnek göstermiştir. bizim millette bak elin gavuru müslüman olmuş nasıl kapandı de hayde biz niye duruyoruz mantığıyla kapanmıştır. amerikanın yeşil kuşak uydurmasının bir parçasıdır aynı zamanda. bir zahmet bu nedir diye açıp bakarsanız görürsünüz nedir ne değildir!
ilk olarak kenan evren tarafından ikinci aşamada da süleyman demirel ve kemal gürüz sayesinde siyasi simge halline getirilen baş örtüsü. ilk etapta müslümanlar bu isimlere lanetler okuyordu ama bugün ülkemizde serbestçe kullanılabiliyorsa bunda bu ismi zikredilen şahısların istemeden de olsa çok büyük katkısı vardır. o sebeple şimdi tüm müslümanlar bu isimlere bakıp bakıp gülüyorlar. laikliğin dayanılmaz hafifliği bu olsa gerek.
hindistandaki sih lerin başına sardığı sarık,
erkekler kullanır sadece ve sih lerin bu kıyafeti sömürgeliklerinden beri dalga konusudur batı ülkelerinde,
kasıtlı olarak kullanılmaya başlanmıştır türban kelimesi, yani, elli yıl öncesine gidersek, türkiyede bu kelimenin daha önce hiç (ama hiç) kullanılmadığını görebiliriz, yavaş yavaş türkçeye sokulmuş bu kelime, batıda zaten herkesin bildiği alay konusu olan bir kıyafetin ismi konmuş başörtüsüne (kendi bilinçli halkından tepki almamak için, onlar için de doğal gelecek bir isim seçilmiş anlıyacağınız)
benim ülkemde başörtüsü diyerek aşşağılayamazlardı, yasaklıyamazlardı, çünkü halkın tepkisinden çekiniyorlardı, çünkü türk halkının tepkileri anlaşılabilir değildir onlar tarafından, yavaş yavaş başörtüsü tombul yanaklı nur yüzlü ninelerin kullandığı, türban ise marduktan; türkiyeyi bölmek için gelmiş kişilerin kullandığı bir kıyafet olarak ikiye ayrılır, şirin ninelerin kullandığı başörtüsüde şirin ninelere hastır zaten, onlar gibi olunsa sorun yoktur da, ah işte cahildir o marduktan gelenler, anlamazlarki onlar(ah onlar yokmu)
bunları, ve bunun gibi daha önceden asla sorun olmamış birçok konuyu bu ülkeyi ortadan ikiye bölecek kadar net bi şekilde hayata geçirerenlerin bu ülkedeki (ufak kazançlar karşılığı) sesi olanlar bunu başaramayacaklar,
bu konuda herhangi bir fikri olmayan kişiler bile ikiye ayrılmış bu konuyu tartışmaya taraf olmaya başlamıştı bir zamanlar
uygar toplum olmanın rio karnavalı düzenlemek olduğunu düşünen yeni nesil zaten başörtüsünün artık uygulanmasına gerek olmayan bir örf olduğunu düşünmektedir, halbuki ne kadar yobazca bir düşüncedir,
sözün kısası; bu yazıda verilebilecek okadar örnek olmasına rağmen kısa kesmek gerektiğine inanıyorum, çünkü okumayı sevmeyen halkımın, duyduğuna ona anlatılana düşünmeden inanmak gibi bir alışkanlığı olduğunu biliyorum.
yoksa baş açık olunca biz erkekler hepinizin bildiği gibi saç telinden tahrik oluyoruz ve bütün başı açıkları sikmeye yelteniyoruz. oysa TÜRBANLILAR ÖYLE Mi ONLAR NE KADAR DA AHLAKLILAR. BiZLERiN SAÇ TELiNDEN TAHRiK OLDUĞUMUZU BiLiP O GÜZEL SAÇLARINI ÖRTÜYORLAR.
ben bu islam ahlakına ve genel yapısına cidden hayranım bakar mısınız ne kadar ahlaklı, eşitlikçi ve adaletli bir sistemdir yahu!
ateyislerin allah da belasını versin inş. en büyük islam bizim islam!
işte islamın kadınları ve erkekleri nasıl gördüğünün ufak bir (mubalağa da eklenmiş) kesiti. harika değil mi? gericilik mi? o da ne? ne alaka efendim saçmalamayın!
çok emin olmamakla birlikte, bir medeniyetteki hayat kadınlarını diğer kadınlardan ayırmak için kullanılmış bir yöntem olarak duymuştum. hangi medeniyetti unuttum. kendi tespitim değildir. kulaktan dolma bilgidir.
ülkemizde ise genel olarak iş bulmak veya bir işe girmek için kılık değiştirmektir. kendini bilerek örtünenleri tenzih ediyorum. zaten onların ki türbana benzemiyor.
