dünyanın hiçbir yerinde olmayan yasak. kuzey kore'yi bilmiyorum gerçi. adamlar içeri kimseyi sokmuyor. salak bir chp pm üyesi çıkmış fransa'da var diye savunuyor. oysa fransa'da sadece ilköğretimde yasak var. ben yörüğüm, ben de sünniyim diye yalan söylüyor. dininin emrettiklerinden herhangi birini red ediyorsan müslüman olmazsın. hem yörükler uzun zaman göçebe yaşadıklarındanin büyük kısmı alevidir. yörüğüm demen sünniliği göstermez.
hem bir de gülnar'lıymış. benim ailem de sünni yörük. osmanlı döneminde alevi ayaklanmaları sonucu toroslarda sünniler öldürülmeye başlayınca antalya çevresinden iç anadoluya kaçmışlar. boş bir araziye gelen 6 aile bir köy kurup orda yaşamışlar ve çoğalmışlar.
madem özgürlük bende 1000 tane adamla penisimiz açık o kızın yanında oturmak istiyorum buda benim özgürlüğüm örtünmek özgürlükse soyunmakta özgürlük ben don ve pantalon giymek zorunda eğilim . gelsin yanımda otursun .
konu üniversitelerse, üniversiteler vatandaşın (türbanlı ya da türbansız) vergileriyle kurulmuş ve işleyen, halk için bilim üreten eğitim kurumlarıdır, kısacası hizmet veren ve dolayısıyla vatandaşların hizmet aldığı kurumlardır. demokratik/özgürlükçü olmak zorundadırlar zira doğrudur; özgürlüğün olmadığı yerde bilim olamaz ve özgürlük de bireye dayalı bir kavramdır. bireyin kendi kararlarını (mesela nasıl giyeneceğine dair) veremediği, inancını telaffuz edemediği bir yerde hangi özgürlükten bahsedebiliriz?.. devlet vergi toplarken ayrım yapmıyorsa hizmet verirken de ayrım yapamaz!
artık olmayan yasaktır. bundan böyle herkes üniversitelere gerek türbanla gerek rahibe kıyafetiyle gerekse yahudi işareti olan tişörtlerle girebilir. ancak ne var ki, dini kıyafetlerin "özgür" kılındığı o üniversitelerde bir hristiyan ya da bir yahudi dinini belli edecek kıyafetler giyerek girsin de görsün bakalım üniversitelerin ne kadar özgür alanlar olduğunu.
adamın taktığı bezden sanane be kardeşim denilesi hatta haykırılası yasak. hele kumaş santim hesabı yapan molozlar yok mu. ulan takanlar sizin kadar düşünmüyodur. "müslüman" olan bir ülkede olması ayrıca bir ironi. yasağı savunanları geçtik hadi siz "laik" siniz diyelim; insanların kültürüne, yaşayış biçimize, dini görevlerine saygınız olsun biraz.ulan biraz be. o değil bu vızıltılardan kulağımız sıkıldı sağır oldu.
türban yasağının ne kadar mantıksız olduğunu anlamak için bu yasağı savunanlara bakmak yeterlidir.
"aleviler zorla sünnileştirilmeye çalışılıyor!"
ne alaka? diyelimki doğru olsun (-ki değil) bu türban yasağı ile ne ilgisi var bunun?
"solcular bıçaklanıyor , stand açılmıyor , parasız eğitim isteyen tutuklanıyor"
öncelikle sol diye birşey yokki solcular bıçaklansın. o bıçaklama mevzu başka bir hadiseden kaynaklanmaktadır. yok eğer bu solcu diye geçinen gençlik her bildiri dağıttığında bıçaklanıyor olsaydı üniversitede tek 1 tane kalmazdı bunlardan. ama bak sen şu işe yılda 2 tane bıçaklama olayı oluyor (ki nedeni meçhul) ama yutturulmaya çalışılan şey "binlerce öğrenci katledildi" havaları. yer miyiz? yemeyiz.
stand gayet güzel açılıyor , yine yemiyoruz.
parasız eğitim isteyen eleman da tutuklanmamış , gözaltına alınıp serbest bırakılmıştır.
kaldıki bu saydığım meselelerin hiçbiri üniversitede kılık kıyafet özgürlüğünün manasızca kısıtlanmasıyla alakalı değildir. tamamen konuyu taca atma amacıdır. tipik kk laflarıdır.
-türbanı çözelim.
+önce ekonomi düzelsin sonra çözeriz.
demekten farkı nedir?
konuyu dolandır, dolandır sıra hiçbir zaman türbana gelmesin hep yasak kalsın.
saçma.
mevzu isim değil, Allah'ın emrini yerine getirme durumudur.
türban yada başörtü yada tülbent.ne derseniz deyin ana amaç saçın görünmemesidir..
konuyu genel alırsak vucut hatlarının belli olamayacak şekilde giyinmesi ve elleri yüzü açık olabilir biçimde başını gögsüne kadar örtmesi..yani elbiseden ayrı olarak başını örttüğünde örtü başından gögsüne kadar olması lazım...
başörtüsü yasağına karşıyım ama adam gibi giyinen başörtülüler için.
öyle tipler varki başörtüsünden tiksiniyorum bazen..
orjinali tesettür yasağıdır. tesettür de sadece saç-baş değil bütün bedeni kapsar daha da ötesi vardır ruha kadar gider. bu konuda memlekette iki taraf vardır; dini hassasiyetleri gereği tesettüre uymaya çalışan kesim bir de diğer tarafın aksi yönünde hareket edebilen gündeminde tesettürün pek yer almadığı kesim.
tesettürden haz etmeyen kesim olaya bütün olarak baktıkları halde konjonktür gereği bütünden parça alarak (bkz: başörtüsü) işi halletmeye çalışmaktadırlar. asıl hedef dediğimiz gibi islami tesettürdür yani islami yaşamdır.
eğer baş örtüsü yada türban ne derseniz deyin simge haline dönüşmüşse buna sebebiyet veren tesettürden rahatsız olan laik kesimdir.
ülkemizde zaman zaman islami bilinçlenmeyle kendini gösteren islami yaşam bazı kesimleri rahatsız etmiştir. sebepleri bayağı geniştir, ekonomiden siyasete bir çok alanla alakalıdır. islami yaşamı özetleyecek olursak allah ın sınırlarını belirlediği helal-haram sınırları içinde yaşamaktır diyebiliriz. bu durumda malesef bazı çevrelerin hoşuna gitmemektedir ve karşı mücadele söz konusudur. bu mücadelede de belki zayıf halka belkide en hassas nokta tesettürün parçası olan başörtüsüdür.
iki tarafta esasen kadın üzerinden mücadelelerini sürdürmektedirler. bir kesim özgürlük argümanını kullanırken diğer kesim türbanla sembolize ettiği islami tesettürü gözlerden kaçırmaya çalışmaktadır. eee üniversite öğrencisine pardesünü çıkar diyemez ya.
uzun lafın kısası; yasağın önemi yasağı kimin koyduğuyla alakalıdır.
29 ekim resepsiyonunda Ahmet necdet sezerin kendi kafasına göre yaptıgı yasagı hatırlarsanız Yasagın ne amaç taşıdıgını iyi anlarsınız.yozlaşmış hristiyanların insanları etkilemesinden korkularak icat edilen laiklik ileride müslümanlıkta yozlaşır endişesiyle türkiyeye monte edilmiştir. fakat şimdi farklı amaçlar için kullanılmaktatıdır laiklik.
insanların özgürlüklerini kısıtlamakta Korku ülkesi olarak kalmamız ve ilerlememizi engellemek için kullanılan bir araç olmuştur. Türbana yada diger adıyla islami yaşama nereler karşı. buralara baktıgımızda gerçekler hemende aydınlanı veriyor.
Egitim melegi diye adlandırılan Türkan saylan Sırf başını örtdü diye kızları miltan ilan ediyor.ve kendisi bir numaralı misyonerdir. Eger o egitim melegi ise Fetuulalh gülende ondan daha kıdemli melek olması lazım.
icine edilsin türbanininizinda yasaginizinda, yeter gina geldi, ne kadar kutsalmis bu lanet olasi caput parcasi!!! iciniz, ruhunuz temiz olsun, bu yetmezmi?
bu ülkedeki kuralları koyan kim? üç beş askerin bir araya gelip de hazırladığı anayasa mı? bir kişinin ne giyineceğine ve ne takacağına HiÇ KiMSE karışamaz. kimsenin hakkı yok buna.benim baş örtüsü takmam sana niye batıyor. kimi bölüyorum ben bu bez parçasıyla. kime de demeye çalışıyor olabilirim ki. saece inancımın gereğine uyuyorum ben. ayrıca irana dönüyoruz bilmem ne demeyin. bizim hedefimiz hiç bir şey olmamalı ne batı ne doğu. bu tarihe kadar kendi ayakları üstünde gelmiş bir toplum bu saatten sonra neden başkasını örnek alsın ki. bırakın bu işleri onun bunun türbanıyla değil de kendi işinizle uğraşın. eğer irana dönüşmek istemiyorsanız önce kafa yapınızı değiştirin.
türban yasağının burada tartışılması bile bir siyasi olaydır. biz burada türbanı değil iyi siyaset kötü siyaset diye tartışıyoruz aslında.
buda size göre dini bir simgenin siyasette orta malı olmasıdır. ve türbanı savunanlarda buna göz yumuyor. yazık ediliyor. ak parti türkiye'ye kanserin son dönemi gibi işlemiş.
kemal kılıçdaroğlu salak mı her defasında "biz çözeceğiz" diyip kendini tekrarlıyor.
adamın bildiği birşey varki türban ak parti tarafından siyasi amaç olarak kullanılıyor. elbette bunu sadece inancı için takanlar vardır ama emin olunki %55 lik kısım türbanı ak parti için takıyor. birçok kimsenin ekonomik gelir sağlamak için türbana girdiğini biliyoruz. malumun ilanı budur.
chp liderine kulak verin. chp iktidara gelirse, ak parti erir. türban bir siyasi simge olmaktan çıkar. ve türbanda serbest olur. sadece türban değil, birçok yanlış şey değişecektir.
çünkü bugüne kadar 1940'dan sonra tüm hükümetler emevi islamı'nı kullanmışlardır.
birilerinin türklere gerçek islam'ı öğretmesi gerek.
çelişkiler yumağı içindeki 75 milyonluk ülkenin en çelişkili hallerinden birisi. göze batmasının sebebi kör gözüne parmak hesabı olmasıdır. akla mantığa dayanmasına sebep yoktur vardır ve sürsündür. sıkıldım.
yasak denince akla gelen kavram ve olaylar yasak kelimesini celb etme konusunda ehil olmayı gerektirmektedir.yani birşey yasak olacaksa yasaklanmayı hak edecek bir karaktere sahip olmalıdır.
mesela birkaç yasak sayalım:
adam öldürmek
hırsızlık yapmak
gasp
iftira
..........
yaa.. işte böyle..
yani yasağı koyan güruhun başörtüsüne bakışı bu kadar derinlik içermekte ve bu kadar kapsamlı bir ele alışla işi halletmekte..
bunu perdelemenin yegane bahanesi olan laikliğin içeriğine bakalım bir de:
kiliseyle yönetimin arasını açmak..
yani kilisenin idaredeki gücünü azaltmak-yok etmek.
burada göze çarpması gereken şey; bir itimadı, bir kurumu kullanabilme gücünden sakındırma çabasıdır. özü itibariyle ikonlast bir hüviyeti olan bu putkırıcı kavramın türkiyede ne de put üretmeye yaradığını neden anlamakta güçlük çekiyoruz. çünkü türkiyede kilise olmadığı için idareyle arası açılması gereken yönetimin elini güçlendirmenin yolunu kilisenin yerine milleti ikame etmekle bulabileceklerini düşünenlerin zokasını her defasında yutuyoruz. türkiyedeki laiklik din ile devlet işlerini birbirinden ayırmak için tasarruf edilmiyor. Halk ile devleti birbirinden ayırmak için kullanılıyor. Dolayısıyla halkın talebi devletin yapabilme kabiliyetiyle alakalandırılmadan önce laiklik kavramının ince delikli eleğinden geçiriliyor. Mesela ülke insanlarının aç olmasının, üniversitelerinin bilim üretememelerinin, bir belediye başkanı olabilmek için gereken evsafın ait olunan aşiretin mevcuduna orantılandığının da laiklikle bir ilgisi yok. Çünkü bu tür durumlar tamamen hükümetlerin sorumluluk alanına girmekte ve faturasının halka kesilebileceği bir götü kurtarma rahatlığı sağlamakta.. oysa başörtüsü laiklik sınırlarında top koşturmakta.. çünkü içinde dini bir yöneliş dürtüsü var. Biri çıksa dese ki ben türbanı beni seksi gösterdiği için takıyorum, dinle ilişkisi yok!! O zaman seks kavramını laiklik kapsamında değerlendirmeye kalkmazlarsa kendisine savaş açanların tümünün yok ettiği gibi günümüzdeki yansımalarını da yok edeceğine emin olduğum Allah belamı versin.