sadece ve sadece dini inancından dolayı hak ettiği ödül verilmeyen, bununla kalmayıp aşağılanan, hor görülen, insan yerine koyulmayıp rencide edilen türbanlı kızımızdır.
---
değerli kardeşlerim, olay bundan aşağı yukarı 8-9 sene evvelsi yaşanıyor. 'öğretmenler günü' konulu bir kompozisyon yarışmasından birinci olan başörtülü bir hanım kızımız sahneye çıkıyor. ödülünü almak üzere bekliyor, sonra ismi okunuyor; tam ödülü verilecekken, vesayet unsurlarının teçhizatlarından birkaçı çıkıyorlar ve diyorlar ki:
'indirin onu oradan'
diyorlar. hiçbir utanma emaresi göstermeksizin; hadi utanmayı sıkılmayı geçtim, insan olmanın asgari ortak paydalarının esamesini dahi göstermeden, o kızımızın ruh halini, yaşayacağı travmaları akıllarına dahi getirmeden; bunlar, o kızı sahneden indiriyorlar. kız, hocalarının, öğretmenlerinin yanına gidiyor ve onlara soruyor feryat edercesine,
'neden hocam, neden?'
diye soruyor. o anda, işte tam o anda, onun sahneden indirilişine seyirci kalan 'devlet memuru' hocaları ne cevap veriyorlar inanın bilemiyorum. acaba, 'kızım, bu ülkede kendisini milletten sözüm ona büyük, zeki, üstün, eğitimli; halkı ise cahil ve insanlıktan uzak gören çevreler var. işte onun için; sen de onların arzu ettiği şekilde giyinmediğin, onların küçümseyerek inanmadığı şeylere inanmadığın şeylere inandığın için seni o sahneden indiriyorlar.' diye mi cevap veriyorlar, inanın hiç bilemiyorum.
çünkü bu soruya, o kızın o sahneden neden indirildiği sorusuna, insanlık ortak paydasından bakılarak verilecek hiçbir cevap yoktur. siyasi görüşlerin ötesinde bir sakatlık, tüm o siyasi saçmalıkların ötesinde bir garabet var burada. burada, insanı bilmemekle, okumamakla ilgili bir 'sıkıntı' vardır. duygusal bir eğitim alamamış olmakla ilgili bir noksanlık vardır.
ben aslında o kızı o sahneden indirip, onu gözyaşlarına boğan o sözüm ona 'büyük' esasında çok küçük adamlar için üzülüyorum; o kız zaten çalışmış, okumuş, kompozisyon yazmış, kendini ifade etmiş, birinci olmuş; onun geleceği parlak... ama onu sahneden indirip ağlamasına sebebiyet verecek kadar dahi 'okumamış' olanlar ne olacak? çünkü onlar gibilerin zamanı geçti artık. onlar gibilerin hüküm sürdükleri, ona buna emirler yağdırdıkları, milleti küçük gördükleri, kendi sözüm ona çağdaşlıklarından hareketle millete zulmettikleri dönemler nihayete erdi. onlar bundan sonra ne yapacaklar, 'insanlığın' yüzüne nasıl bakacaklar merak ediyorum. bundan 20 sene sonra, o kızın vergileriyle ödenen emekli maaşlarını aldıkları zamanlarda, torunlarını kucaklarına alıp, 'benim yaptığım en önemli şey, 18 yaşındaki bir kızı sahneden indirip, ödül almasını engellemek, onu herkesin önünde ağlatmak ve - sözüm ona - laikliği korumak oldu' mu diyecekler?
o kızı, o sahneden kovan kerametleri kendinden menkullerin istediği şekilde değil, milletin vicdanının istediği biçimde yönetilecek bu ülke. aksini bekleyenler de havalarını alacaklar; yaptıklarından, eserlerinden umuyorum ki biraz olsun ders alıp, utanacaklar.
bu kız öğrencinin sırf başını örttüğü için tahsil hakkından mahrum edilmesi, istiklal Savaşı başlarında ve Maraş'ta düşmanlar tarafından başörtüsü çekilip düşürüldüğü için başlayan milli şahlanışın ruhuna tükürmektir.
şükürler olsun ki türkiye bu kepazeliğe imza atanların istediği yöne gitmiyor artık. insan haklarının, millet iradesinin üstünlüğünün, evrensel hukuk normlarının istikametine gidiyor bu ülke. herşeyden evvel başımızda dinine bağlı bir lider var.onun sayesinde bugün bu tarz haberlerle tekrar karşılaşmıyoruz.
kim ne derse desin; benim önderim de, liderim de tayyip erdoğan'dır arkadaş !
ben de cumhurbaşkanımız sayın recep tayyip erdoğan'a ve onun nezdinde tüm dava arkadaşlarına bir kez daha teşekkür ediyorum.Allah çıktıkları bu yolda yar ve yardımcısı olsun.
biz o günleri unutmadık, asla unutmayacağız, unutturmayacağız ulu önderim. varol !
Pardon ama bu ülkede kız çocukları sadece başı örtülü diye okullardan kovuldular, açık öğretim bile okuyamadılar onu bırak açık öğretim sınavi varken yanındaki refakatçısı velisi eğer örtülü ise tuvalete bile sokulmadı polisler tarafından geri çevirildi,
mezun olan diplomasını alamadı. Analar örtülü diye evladının mezuniyet törenine gidemedi, vatana kurban olsun diye asker ettiği kocasının, evladının yemin törenine gidemedi başörtülü kadınlar,
bu memlekette aynı zihniyeti taşıyan erkekler istedikleri yere girip çıkarken, eğitim alıp çalışabilirken
Gencecik kadınlar okuyamadı, çalışamadı, insanın olmanın kendisine bahşettiği en tabi insan hakları gasbedildi, kadın hakları hiçe sayıldığı yetmezmiş gibi kocaya babaya muhtaç bırakıldı.
Neden, sırf sizin kokuşmuş çağdışı resmi ideolojiniz var olsun diye. Ama erkekler değil kadınlar üzerinden bir tahakküm ile.
Mağduriyetini sikermiş sikersin tabi kodumu gerizekalısı, siz bu kadınların gencecik şallarından korktunuZ bu anaların başörtüsündeki iğnelerden ödünüz bokunuza karıştı da köklü Cumhuriyetinizi yıkacaklarını sanıp götünüz titredi,
sikersin tabi,
Devran döner,
2011ygssine kadar tabi, gördün mü kim kimi sikiyor...
ülkede bi tek kendini mağdur zanneden akp yalaması göt deliği kamyon tekerine dönmüş tiplerin pek bi savunduğu sözde mağduriyettir.
90'larda otelinde diri diri yakılan insanlara bir şey demeyen ama örtüm bu yeaaa diye ortalıkta ağlayanların riyakar tutumlarının nefret edilesi dışavurumudur bu.
başörtüsü, türban ya da her ne sikim diyorlarsa bu ülkede asla bir kıyafet olmadı. bugün bile bir baskı aracıdır. kaç kadın bugün ailesinden, kocasından türban tak diye baskı görüyor? türban takmayanlara kezzap atıldığı günleri de gördük. ama sorsan hiç o tip mağduriyetlere laf söylenmez.
ama akp'ye rağmen halen başörtülüler ikinci sınıf konumda. bir tane başarılı, topluma mal olmuş türban kafa çıkmıyor. o yüzden laik ülkede hep mağduriyetleri sikilecek. bilimden, akıldan yana olmayanı ya devlet siker ya amerika.
bu ülkede alevi diye diri diri yakılan insanlar varken ühüü beni okula almadılar diyenin mağduriyetini de sikerim karşımda olsa kendisini de sikerim. açarsın başını girersin lan çıkarken de örtersin ne edebiyat yapıyorsun?
saçını görünce haşır haşır 31 çekecek sanki millet.
kalkmış bir de atar yapıyor. millete türban tak diye devlet eliyle baskı yapılacak biz de oturup buyrun diyeceğiz öyle mi?
2011 ygs'ye girmelerini sağlayan da kemal kılıçdaroğlu'dur. aç biraz tarih oku koduğumun cahili. bi sikim bildiği yok halen ayar verme derdinde.
ulan ne var yani başörtülü olsa veya açık olsa. bu memleket cumhuriyet değilmi amk. bu yasağı koyanlar sözde insancıl, özgürlükçü olurlar. sikiym özgürlüğünü başörtülü kadın rahat rahat devlet dairesine bile giremiyorsa yemişim demokrasiyi.
türban takmayınca silkmiyorlar kimseyi merak etmeyin. türban dediğiniz şeyin zaten kuran'da da yeri yoktur. hz. muhammed mekke'den medine'ye göç ederken ümmetinin müslüman kadınlarına müslüman olduğu belli olsun diye başını örttürmüştür. o zamanlar toplumlar ümmet halinde yaşıyordu. o gün için bu önerme haklı olabilir. ama bugün için toplumlar milletleşme temelinde birleşmiştir. herkesin etnik kökeni ve dini kendinedir. asıl olan milletidir. onun için herkes bu milletin kurallarına silke silke uyacak.
Devlet kurumunda da sokakta da bu ülkenin her yerinde gururla takarım örtümü. Kimsenin laikliği dini siyasi görüşü beni bağlamaz.benim şuan böyle bir hakkım varsa buna kimse dil uzatamaz. Boynunda haç olana da ben dil uzatmam. Bizim edebimize yakışmaz. Örtümden inancımdan rahatsız olanlar buyrun rahatsız olun zerre umrumda değilsiniz.
dindarlara Türkiyeyi dar ederek bir neslin öfke ve nefretini kazandınız. özgürlük dediğiniz bir başörtülülere tanınmadı. şimdi de onların zamanı. Bu insanlar size öfkeli hale geldiyse sebebi sizsiniz sayın sol zihniyet. nefes aldırmadınız onlara.
Devlet kurumlarında, okullarda ve heryerde başörtüsü serbestisi var. Başörtüsü takıyoruz, takmaya devam edeceğiz zoruna giden varsa anten taksın. Biri de çıkıp demişki başörtüsüne bişey dediğimiz yok türbana karşıyız! Ee beyinsiz türban dediğin şey zaten boynu ve kulakları açıkta bırakan tesettürle alakası olmayan bir aksesuar. Türbanla başörtüsü arasındaki farkı bilmiyorsun daha gelip burda silke silke çıkaracaklar diyo.
Yıllarca bizi mağdur ettiniz. Başörtülü okula almadınız, işe almadınız. Bu devran böyle devam edecek değildi. Artık her alanda bizlerde varız. Bunu o akılsız kafanıza soksanız iyi olur.
Neden akparti diye soranlar bu şerefsizler bu hareketin doğmasını zorunlu kıldı aynı zihniyette olanlarda yapanlar kadar şerefsiz haysiyetsizdir utanın.
türbanın özgürlük olduğunu mu düşünüyorsunuz gerçekten yoksa şaka mı yapıyorsunuz? ayrıca bu adamlara sormak isterim ben haç taksam türkiye de bir devlet kurumunda çalışma imkanım var mı? olmadığını bile bile var diyenler olacaktır. dini simge kullanmazsınız bitti bu iş. türbanında tanımı yapacak olursak başörtüsüyle ayırabilen! arkadaşlar için;
Türban, ince kumaştan yapılmış başı sıkıca kavrayan özel bir tür kadın başörtüsü. Renkli desenli ve ipek kumaştan yapılan türban, eşarba göre biraz daha büyük boyutludur ve şeffaf değildir. Türban genellikle saçın görünmesini engelleyecek şekilde takılan pamuklu kumaştan bir bonenin üzerinden bağlanır. Geleneksel başörtüsünden farklı olarak, çok sayıda kalın başlı toplu iğne ile sabitlenir. Türbanın bağlanma şeklinin geleneksel başörtüsünden ayrılan en önemli özelliği, saçın tek bir telinin bile gözükmemesine dikkat edilmesidir.
kısa bir not daha düşmek gerekirse özgürlük herkesin istediğini yapması değildir. soruma cevap veriniz ayrıca. benim dini inancım çıplak dolaşmamı emrediyor. gidip imam hatip lisesine çıplak giricem ve o türbanlı arkadaşların yanına oturucam. türban dini vecibe ise benimki de dini vecibe bende çıplak giricem özgürlükse bu da özgürlük.
dini inancımı soracak olursanız komodo ejderine inanıyorum. var mı itirazı olan? herkesin din ve vicdan hürriyeti var sonuçta.
biraz objektif bakabilirseniz,şu durumun küpe takan yada sakal bırakan öğrencinin okula alınmamasıyla arasında hiçbir farkın olmadığını anlayabilirsiniz..saçmalıktır evet,yıllarca başörtüsü konusunda konulan yasakların(üniversitede) kaldırılması için eylemlere bile katıldım..ama özgürlük herkese olmalı
zaten herkes birbirini başındaki örtüye saygı duyuyor sivil hayatta şortla gezen erkeğe herkes saygı duyuyor. ama devlet kurumu saygı duymaz ne şortla gezen memura ne de türbanlı öğrenciye. ringonun ahırı değil orası.
rising star, yetenek sizsiniz tarzı bir yarışmadan elendiğini tahmin ederek özgürlükten dem vurmak için bu başlığa gelmiştim. lakin olay öyle değilmiş. devletle ilgili işlerde bazı kurallar var, bunlara uyulması lazım. ulu önder bülent ecevit "türkiye büyük millet meclisi kimsenin özel hayatını yansıtacağı bir yer değil!" demişti. tam da bunu anlatmak istiyorum.