türban karşıtlığı

entry19 galeri0
    1.
  1. kastedilen karşıtlık, okullar, devlet daireleri gibi kamusal alanlarda, dini inançlarını hizmet verdikleri ve aldıkları insanların gözüne sokmamaları ve bu sebeple sınıflandırmaya maruz kalmamaları için insanların artık iyice siyasi simgeye dönüşen türban objesini kafalarına takmamalarıdır.

    ayrıca devlet dairelerinde, yine aynı amaçlarla siyasi partilerin amblem, rozet, bayrak nevi propaganda araçlarını bulundurmak da, ayrımcılığa sebep olmasının istenmemesi sebebiyle yasaktır.

    ayrımcılıktan kasıt "örtünmüş, yobaz", ya da "örtünmemiş, fahişe" şeklindeki yakıştırmalar sebebiyle insanlar arasında gruplaşmalar oluşması durumudur.

    bu arada, ilginç olanı, bu başlığın bugüne kadar açılmamış olmasıdır.*

    demek ki bugüne kadar meselenin özüyle kimse ilgilenmemiş, hep bir sidik yarışı sürdürülmüş. kim daha kuvvetli dayatırsa onun dediği olacak denmiş.

    değil mi ama?
    2 ...
  2. 2.
  3. farklı bir açıdan, başka hiçbir dünya ülkesinde bulunmayan şeriat tehlikesi nin ülkemizde yaşanmaması için oluşan ve oluşması gereken davranıştır. diğer ülkelere bakın en önemli tehlike ırkçılıktır. gelin görün ki bizde de bu tehdit yoktur. bazı değerlerin korunması için bence gerekli -ama yeterli mi tartışılır- şarttır.
    3 ...
  4. 3.
  5. peki meseleye neden şöyle yaklaşılmaz;

    yahu bir bayanın kullandığı örtünün siyasi simge olup olmadığına nasıl karar veriyorsun da yasaklıyorsun onu? neye dayanıyorsun? bir insan hiç bir siyasi kaygı taşımadan, sırf inandığı için başını örtüyorsa bu insan ne olacak? sen nerden bileceksin bu bayanın başındaki örtünün siyasi olup olmadığını? bir amblem, rozet adı üzerindedir. ciddi ciddi siyasi bir şeyleri yansıtır. ya başa örtülen örtü? nasıl ayırt etceksin ki bunu?

    alnında yazıyor mu insanların örttüğüm şey başörtü yada türbandır diye?
    sırf inançları nedeniyle örttüyse ama siyasi simge muamalesi yapıyorsa bu bayanın suçu nedir ki o zaman?
    bence de mesele, zihinlerde zihinlerde büyütülmesinde, siz insanların üzerine bu siyasidir diye gittikçe mesele büyüyor..tartışmalar başlıyor..kılık kıyafetin mesele edilmesi çok komik kaçıyor...bu hangi kıyafet olursa olsun..

    insanların kılığında kıyafetinden ürkmek, çok gülünç kaçıyor...
    kimse kimsenin giydiğine karışmasa bak herşey nasıl yoluna giriyor.

    sonuç itibariyle,saçmadır, boşunadır, yazıktır, zaman kaybıdır vesselam...
    5 ...
  6. 4.
  7. papucumun karşıtlığıdır. 21. yuzyılda velet eğlencesi.
    4 ...
  8. 5.
  9. siyasi amaçlara alet edilmesi, oy aracı olarak kullanılması sebebiyle oluşmuş bir karşıtlıktır.***

    (bkz: türbanlıların sistem karşıtı olmaları)
    2 ...
  10. 6.
  11. bir tutam saç görünmeyi çağdaşlaşmak olarak nitelendirenlerin saçmalığıdır. saçmalıktır. ırkçılık ne kadar saçmaysa türban karşıtlığı da o kadar saçmadır.
    dünya, insanların ten rengi yüzünden ayrımcılığa tutulmaması için uğraşıyor, bizde bazı kesimler orduyla elele vermiş insanları kıyafetleri ve inançları yüzünden ayrımcılığa tutmak için uğraşıyor.

    bunlardan bazıları da çıkar türban kuran'da yok islamda örtünme yok diye bağırırlar. madem islamda yok böyle birşey, türban kadınların kendi tercihleridir, islamla alakası olmayan bir tercih olduğu için şeriat tehlikesi de söz konusu olmayacaktır ve bu yüzden tercihlere saygı duyulması gerekir.
    ama yok saç büyük problem. saç gözükmezse türkiye geri kalır.
    avrupa götünü açıyor biz saçımızı kapıyoruz olacak iş mi aaa!!!
    3 ...
  12. 7.
  13. türbanın;

    velev ki siyasi simge olmasından kaynaklanır.
    2 ...
  14. 8.
  15. bir de şu laf vardır: başörtü değil türban karşıtlığı ! buna benzer türetilen çokca karşıtlık lafları vardır. bıyık değil sakal karşıtlığı, namaz değil beş vakit namaz karşıtlığı, okumak değil sosyalist literatür okumak karşıtlığı gibi. bu böyle çoğaltılılabilir. "anamızın nenemizin yaşmağına evet, ama türbana hayır" kabilinden laflar demek istediğim. yani senin anlayacağın: sıcak görünmeye çalışmak için kurduğun sahte cümlelerden evvel biraz latife tekin'le biraz ruhat mengi'yle seviştiğini , çokca kemalizm yazılı dövizler okuduğunu, o gelişmekten aciz minik ve güdük kalmış zihninde bolca orduları göreve çağırdığını bilmekten uzak değiliz.

    yıllarca yağmur - yaş demeden okul bahçelerinde gereksiz andlar okumakla, 23 nisanlarda çocuk olduğuna isyan ettirecek kadar uzun süre güneşin alnında pişmekle, binbaşı rütbeli üniformalarla çocuk bayramı kutlamakla , 19 mayıslarda devlet ritüeline dönüşmüş ayinlerde yer almakla, o uzun ve manasız yürüyüş ve tören alaylarıyla yetişen nesillerden farklı düşünmesini beklemek bile ciddi bir farklılıktır. bu tür bir beyin inşaasının nihayetinde türetilen resmi ideoloji evladlarına türbanın da bir hakk olduğunu ve yemek yemek , su içmek kadar doğal bir şey olduğunu ve en nihayetinde bireysel bir tercih olduğunu anlatmak zebraya kuantumdan bahsetmek gibi birşey.

    hakkaten enteresan oldu ama : (bkz: zebraya kuantum anlatmak)
    7 ...
  16. 9.
  17. 10.
  18. 11.
  19. bugün yegenimi götürdüm okula, bu sabah... piril piril ordan oraya kosan, gelecegin doktoru, mühendisi, mimarı miniklerdi bunlar.sonra birine takildi gözüm,türbanliydi bu kiz.avrupa'nin ortasinda okula "türban'li" gelmisti.sinifa girdik, ögretmen geldi pesimizden ve ben vedalasip ciktim..
    aklimda hala o kiz vardi,
    aklimda hala "türbani"
    e rejimde tehlike de degildi.
    peki biz nerde yanlis yapmistik?
    bilmiyorum sözlük inan hic bisey bilmiyorum..
    1 ...
  20. 12.
  21. sembolik bir karşıtlıktır. bu aslen kapalılık karşıtlığıdır.

    9 yaşında bir kız çocuğu, çok değil, yalnızca 9 yaşında. babası namazında niyazında, annesi kapalı, bir abisi var ki mahallenin bıçkın delikanlısı, cebinde bıçak, elinde tesbih.. kesmez kimseyi ama, ne olur ne olmaz hesabı hani.. cumaları namazdan sonra arkadaşlarıyla dört döner mahalleyi.

    kız çocuğu baskı altında. babası, abisi, annesi kapatmış onu, henüz 9 yaşında. önünde bir seçenek olmamış hiçbir zaman. bir yolu karanlık kapatmış, diğer yolu annesi babası. karanlıktan gitmek zorunda küçük kız.

    annesi de kapalı, kızına baktıkça kendi küçüklüğünü yeniden yaşıyor ve işin ilginci hiç içi sızlamıyor. tepkisiz gibi... kızını kapatıyor, bazen de üstünü örtüyor kızının geceleri.

    9 yaşındaki kız cocuğu okula gidince günahkar hissediyor kendini. çünkü saçı başı açık, ne ayıp.. erkekler günahkar, her yanında erkek var, babası tembihlemiş, konuşma diye, konuşursan yakarım. abisinin ise umrumda değil kız kardeşi ama, konuşursan erkeklerle keserim diyor küçük kıza gecenin bir köründe.

    9 yaşındaki kız çocuğu ne zaman dışarı çıksa özeniyor, cıvıl cıvıl kıyafetler dört bir yanında, karanlığını şenlendiriyor. ağzı açık dolaşıyor sokaklarda, "niye?" diye soracak yetisi yok, gücü yok, öğrenimi yok. bir cevap verilmiş ona: "çünkü böyle bu işler."

    9 yaşındaki kız çocuğu bir gün bir çocuk seviyor, abisi görüyor onu, iki çizik atıyor. biri kızın yüzünde diğeri çocuğun. aşk kanatıyor, karanlık kanatıyor.

    9 yaşındaki kız çocuğu da bir gün büyüyor elbet. 20 yaşında olmuş ve düşünmeyeli çok olmuş, artık o da hazır olmuş. kapanmış gözleri, daha da önemlisi ruhu kapanmış. direnci hiç olmamış ki kırılsın. küçük kız büyümüş, annesi gibi olacak belli. tek istediği türbanı. onu takınca rahat, onu takınca kimse ona bulaşmayacak. bu dünya günahkar, pis bu dünya. türbanı onu koruyacak.

    istediği tek şey türbanı, çünkü bu onun en doğal hakkı. bu onun özgürlüğü, ve evet onun "kendi seçimi". kadın-erkek eşitliği, bu onun kendi seçimi.

    taşı bile öldürebilir insan.

    türban karşıtlığı, türban karşıtlığı değildir.
    4 ...
  22. 13.
  23. sisyasi simge olsun veya olmasın türban takmak kişinin bileceği iştir. isteyen nasıl mini etek giyebiliyorsa isteyen türban da takabilmelidir.

    Ancak tabi bazı faşit zihniyetli insanlar kendilerinde istediklerini yapma hakkı görmelerine karşın başkalarının giyimine karışıyorlar.

    şimdilerde bunu belirli ölçülerde başardılar. ancak ilerde türban veya aklınıza gelebilecek her türlü benzer yasak kalkacak ve ülkemiz daha özgürlükçü daha modern ve daha çağdaş bir ülke haline böyle gelecektir.
    2 ...
  24. 14.
  25. kim ne derse desin türban bir özgürlüktür. isteyen takar, istemeyen takmaz ama herkesin kardeşçe yaşadığı bu memlekette birbirimiz birazda olsa hoş görmemiz lazım. medya ve toplumun beynini meşgul etmek amacıyla ortaya atılmış bir tartışma konusudur türban. türban sorununu hallettiğimizde ülkemizdeki sağlık ve eğitim sistemleri mi düzelecek? tabiki hayır, bu sorunların üstünü örtmek isteyenler, beyinlerimizi ''türban'' tartışmasıyla örtmeye çalışmaktadırlar. bu arada ülkemizde yaşayan 8.5 milyon(neredeyse bir ülke nüfusu kadar) engelli vatandaşımızdan söz eden yok. birazda bunları yazın, bunlardan bahsedin!
    2 ...
  26. 15.
  27. bu kadar tantanası yapılmasının komik olduğu tartışmadır.
    kimsenin kıçındakiyle başındaki beze karışacak takatimiz yok.
    başı açıkta başı kapalıda insandır.
    ha açık kapalıya , kapalı açığa toplumsal baskısını sunduğunda işler değişir.
    şimdi denecekki başı kapalılar üniversiteye giremiyor.
    giremez arkadaşım orası devlet kurumudur. yök bu ülkede olduğu sürece de üniversiteler özgürleşemeyecektir.
    ha dersin ki başı açık giriyor kapalı giremiyor bu nasıl eşitliktir. evet haklısın ama bir yere kadar...
    2 ...
  28. 16.
  29. yazmayayım diyorum ama hani havuza girince işeyesin gelir ya, bir tuhaf oluyorum.

    malzemelerimizi sayalım, geç oldu yazar uyuyacak:

    bir adet küçük başörtüsü değil, türban
    bir diş siyasi simge.
    zevke göre baharat.

    yapılışı:

    kardeşim biz başörtüsüne değil türbana karşıyız diyerek kısık ateşte bir müddet pişirilir. daha sonra biz inanca karşı değiliz abi nenemiz de örtüyordu, biz siyasi simge olarak kullanılmasına karşıyız eklenir.

    ortalık kızışana kadar kavrulur.

    daha sonra; tabii ki özgürlüklerden yanayız ama "her şeyin bir şeyi var" katılır. ama kardeşim burası devlet kurumu öyle de gelinmez ki boca edilir.

    daha sonra devleti insandan bağımsız bir yere koyarak, sanki devlet dediğimiz şey insandan müteşekkil değilmiş gibi, suç ona yüklenir. şirinlik yapılıp vaziyetten sıyrılmaya kalkışılır.

    daha sonra temcit pilavı kıyamındaki yemeğimiz servis tabağına alınır.

    afiyetnen yiyiniz.
    4 ...
  30. 17.
  31. Özgürlüğün, üniversitelerde türban serbestliğiyle tanımladığı bir ülkede yaşamaktayız.

    Kuranda kapanma ile ilgili 2bolum var, birincisi ziynet esyaları ile ilgili ikinciside mahrem yerlerin ve boynun-ensenin kapamayla ilgili. Basınızı tamamen kapatın denmiyor. Bu tür uydurma yargılar kendini bilmez, bu işten menfaat saglamak amacıyla hadis ve ayetleri yontan kendilerine gore algılayıp-degistiren insanlar tarafından cıkartılmıs, arastırırsan eger gorebilirsin.Bu insanlar oncesinde kara carsafı savunan zihniyetten geliyor. Sosyal boyutu da kadınları toplumdan soyutlamak, kadının sınırlarının cizilip daha dogmadan gorevlerinin belirlendigi, erkek toplum olusturma cabası. Ataerkil milletlerin -bizde buna dahiliz- söylevlerinden bunu rahatca anlarız, en basiti 'at avrat silah'.
    Kadınların saclarının-baslarının ortulmesiyle dusuncelerinin bi kenara atılmasını istemeleri, toplumda soz sahibi olmayıp hep bi arkaplanda tutulma istegine karsıyım. Sacın basın ortulmesi gerekiyorsa erkekler neden ortmuyor,onlardakine sac denilmiyo mu?

    Turbanı ulkemizde genel olarak yaygınlastıran ve islamın forması gibi tanıtan izmir imamıyken fettullah gulendir. Kuranı okuyup anlamamıs, ilim irfan sahibi olmayan insanların sozlerıne kayıtsız sartsız itaat eden insanlar var, turbanın dinle alakası olmadıgını, kadınların kendilerini siyasi amaclı kullanıldıklarını gormesini saglamalıyız. Sonuc olarak kadınların kendinlerine cizilmis sınırlarda yasamasına, karsı cinse gore davranıslarını kısıtlamasını, her zaman erkekten sonra gelmesine karsıyım.

    Hala okunuyorsa eğer * saygılar.
    1 ...
  32. 18.
  33. kara kedi görünce saçını tutan insanın davranışıdır.
    0 ...
  34. 19.
  35. ben bir ateistim fakat şunu da söyleyebilirim ki , boştur , yanlıştır. Ne bir insanın inancına karışılabilir ne de herhangi bi kıyafetine. Asıl yobazlık o zaman yapılmış olur. Modern olacağız ayağına kimse kimseyi yerin dibine sokamaz veya onu aşağılayamaz. Kemalistlik veya laiklik -ne derseniz deyin- bu değildir. Böylesine sığ bir düşünceye hiç bir insan sahip olmamalıdır.

    Tıpkı bir insanın haçla dolaşmasına karşı çıkılamayacağı gibi bu da oldukça normaldir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük