son dönemde çok dikkat çeken bir hal almış hassasiyettir. türban'ı birşeylerin sembolü olarak görenlerin özellikle altını çizdiği noktadır.
anadolu kadınlarının belirli bir simge olarak değil de inançları ve toplumsal değerlerle başlarını kapattıkları hede ye (şimdi bez diyecem ahaaa türbana bez dedi diyecekler) tülbent, başörtüsü denmiştir ki, bir çoğumuzun annesi ninesi babaannesi başlarını bu şekilde kapatmaktadırlar ve türban'a karşı olan kişilerin bu ayrımı vurgulamalarındaki temel sebep budur.
siyasi sembol olarak kullanılmaya çalışılan hede ise başörtüsüne nazaran (genelde) fiziki olarak daha janjanlı, bağlanış şekli ile de anadolu'dakinden farklı olupbaşı kapalı bir şekilde girilmeyecek kurumlara giriş esnasında kişilerin ısrarı ile onlara sorun çıkarabilecek duruma gelmiş getirilmiştir.
oysa ki anadolu kadını temelde devletinin yada devlet olarak gördüğü erg'lerin koyduğu yasaklara uyarak o tür kurumlarda başörtüsünü sorun çıkarmadan çıkarmaktadır ve kurumdan çıkışta geri bağlamaktadır.
çok fazla uzatmadan kişilerin inançlarına herkesin saygısı olduğu aşikardır, yalnız kavramları yerine dikkatlice koymak konusunda özellikle yazarlarımızın hassasiyeti takdir edilesi durumdur.
sadece bir bahanedir. alttan baglamissin ustten baglamıssin ne fark eder ki. turbanin daha guzel olunca suc mu oluyor? modernlesmeye calisan turkiye de turban takanlar basortusu takmayip sanat ve guzellikten hicbir sey anlamayan bir kesim olarak mi gozuksun isteniyor? anlamis degilim. yada bir devlet kurumuna ben basortusu takmiyorum turban takiyorum diyerek girilebilir misin bunu da sorgulamak lazim.
Türban siyasal islamın kullandığı ve adına sıkmabaş denilen bir dini simgedir . Başörtüsü ise anadolu insanının hoşgörülü anadolu islam anlayışı içerisinde bir gelenek haline gelmiş olan nesnedir . Sıkmabaş sarıldığı kafadan bir türlü çıkarılamadığı halde başörtüsü özgürce çıkarılabilir . Bu bakımdan siyasal islamın toplumsal hayatta bir islami direniş haline getirilmeye çalışılan sıkmabaş ya da türban laik - inanç özgürlüğü doğrultusunda bütün dinlere eşit yaklaşmakta yükümlü olan ve aynı zamanda dinsel münasebetleri düzenlemekten de sorumlu olan bir devletin kurumlarınca ve de o devlet geleneğini oluşturan halk kitlelerince aksi söz konusu olduğunda hoş karşılanması mümkün olmayan hassasiyettir . Doğrudur ve de gösterilmesi gerekir . Zira türban artık bir kişisel özgürlük sorunu değil siyasal islam rejimi doğrultusunda sosyal hayata dayatmalarda bulunan toplumsal bir gerçeklik haline gelmiştir .