önüne gelen yalakaya makam, mevki verir; zeka ve yetenek aramazsanız başınıza bu tip olaylar gelir. o zaman da çıkıp profesör olmuşsun ama adam olamamışsın derler, demeliler. sonunda yök başkanımızın düşünme özürlü olduğunu, türkiye gerçeğinin farkında olmadığını öğrenmiş olduk.
aferin ona, onu atayanlara ve bu olaylara çanak tutan yalamalara.
- sen gel, sen gel (bunlar paralılar)
- sen... sen!? bunlar az paradır, hadi yallah 2 yıllığa
+ ee ben???
- sen gelme lan ayı. lise neyine yetmiyo ibno!
edit: istanbul belediyesine bağlı tiyatrolara ihale usulü amele pazarından hamal seçer gibi sanatçı alınan bir ülkede yaşadığımız gerçeğinden haraketle, yukardaki abartılı piyesin de ileride gerçekleşmeyeceğini kimse garanti edemez.
belki birileri: "ulan belediyenin ihale ile sanatçı almasıyla üniversitelerin seçmece yuvasın haline dönemesi arasında nasıl bir benzerlik var" diye düşünecektir. vallahi 10 yıl önce tiyatrolara amale pazarından adam seçer gibi sanatçı ihale edileceğini söyleseler sanırım inanmazdım. ama bu saatten sonra herşey beklemekteyim öyle bir ülke olduk zira. baksana gamze özçelik bile hac'ta huzur bulmuş bir de bununla yetinmeyip hac ve umre organizasyonu şirketi açmış. gerçek sanatçı ben buna derim işte.
'tüm üniversiteler paralı olmalı, parası olmayan eğitim felanda almasın kardeşim. toplumsal sınıf farklılıkları artsın,' düşüncesiyle sarf edilmiş densiz bir sözdür. eğitimsiz insan bir ülkenin en büyük ayıbı ve ayak bağıdır. bu yök başkanı ATATÜRK'ün (okuyan herkesi gözüne girsin diye büyük harflerle yazıldı, herkes önce atatürk'ün hayatını hatim etmeli, bilmeli) başlattığı eğitim seferberliğinin ne olduğunu, bu hareketle eğitim alanların para ödemediklerini (yani ATATÜRK'ün eğitimi ülkesine parasız sunduğunu) gönüllü olarak bir çok kişinin bu seferberliğe katıldığını bilmiyor mu? bilmiyorsa kim onu yök başkanı yaptı. asgari ücretle ayakta kalmaya çalışan ailelerin çocukları zengin ailelerin çocuklarından daha mı az hakediyorlar eğitim almayı. kimin eğitim alıp kimin almayacağı konusunda belirleyici sebep para mıdır? yök başkanı ruhunu şeytana mı satmıştır. ayrıca eğitim zaten paralıdır. her öğrenci kayıt yaptırdığı her dönem üniversiteye derslere girmek için harç parası öder. harç parasının ne olduğunu, ne için alındığını bilmiyor mu kimse? yoksa miktar olarak büyük olmadığı için kimse ne olduğunu merak etmiyor mu?
amerika ya da avrupa osursa koklamaya giden insanlarımız var.
öncellikle şunu belirtmeden geçemeyeceğim. bizim ülkemizde zaten okullar ücretsiz değil. (üniversite demedim farkındaysanız okullar dedim.) yoksa ben boşu boşuna mı yatırıyordum o harç denen parayı. öğrenci kartını almak için boşuna mı verdik o paraları. kütüphaneye üye olmak için, sınav kağıtlarının fotokopisi için, alınması gereken kitaplar için.
bunu diyen bir de "bu amerikada da böyle" dedi. heralde kendileri amerikada yaşamakta. sorarım kendisine amerikada dershane denen birşey var mı? çocuklar ilkokuldan itibaren hafta sonlarını dershanede geçiriyorlar mı? ha birde türkiyedeki zengin ile fakir arasındaki gelir farkından, kişi başına düşen gelirden haberi yok hehalde bu çok sevgili yök başkanımızın. bu aklı selim kişimiz herkes üniversiteye gidiyor o yüzden işsizlik fazla demiş. sanki millet opitipiti yaparak seçiyor gideceği üniversiteyi. bu ülkenin vatandaşıyız biz. bir de yeni üniversite açacakmış. duyanda kendi cebinden ödeyecek sanır inşaat paralarını.
kızıyorum be sözlük. kimse bizim halimizden anlamıyor. adam sanki ekmeğe zam yapacakmış gibi(!) rahat konuşuyor. bir sorayım edeyim araştırayım demek yok.
- tüm üniversiteler paralı olsun
+ parasını sen vereceksen, eyvallah, olsun. yok, ben vereceksem, benim paramla ilgili böyle ileri geri konuşma. ayrıca (bkz: hangi para abicim?) gemiciğimiz mi var ki, satıp okuyalım?
eee pardon ama zaten paralı! denilesi cümledir. o ödenen uçuk harç paraları, gereksiz bandrol paraları nedir acaba öğrencilere herhangi bir şekilde geri dönüşü olan paralar mıdır?
yakında sıçmaya bile para ödeyeceğiz anlaşılan. herkes sıçmasın kardeşim. biz adam gibi sıçana klozet veririz. kanalizasyon sistemimiz eski. geri kalan tutsuun içinde patlatsın.
paranın her kapıyı açacağının örneklenmesi olasılığıdır. zira eğitimin paralı olması isteği ile cahil ve daha kolay yönetilecek bir çoğunluk isteği amaçlanıyor olabilir. bununla birlikte yapılan açıklamalar, eğitimini tamamlayan azınlığın devlete borçlanarak, minnet duygusunun geliştirilmesi de düşünülmüş olabilir. sonucu ne olur bilinmez ama devletin görevi, aldığı vergiler ile halkın sağlık ve eğitim gibi temel gereksinimlerini karşılanaktır. bu gibi zorunluluklardan kaçmaya çalışan bir yönetim için parayı veren düdüğü çalar politikasını güttüğü yorumunu yapmak çok da olağan dışı bir yorum olmasa gerek.
ihtiyacı olana burs verelim!! peki türkiye şartlarını düşündüğümüzde ihtiyacı olanlar kimler olacaktır? hemen söyleyelim:
milletvekili çocukları, siyasilerin çocukları, yüksek mertebelerden tanıdıkları olanların çocukları vs...vs...
peki köyündeki kıt kaynaklarla çalışıp üniversiteyi kazanan ahmet'in mehmet'in ihtiyacı olacak mıdır bursa? tabi ki olmayacaktır. babası hayvanlarını satsın, annesi tarlaları eksin, abileri kardeşleri daha az yiyip daha çok çalışsındır. ahmet anca böyle okuyabilecektir. çünkü öncelik tanıdıkları, torpili olanlarındır her zaman. sonra ahmet ailesine daha fazla yük olmamak için çalışmaya başlar gittiği şehirde. okulla işi bir arada yürütemez. para biriktirmeye karar verir ve okulunu dondurur. sonra belki okur, belki okuyamaz. belki köyüne geri döner, belki geldiği şehrin kalabalığında ve pisliğinde kaybolur gider...
emperyalizmin hat safhaya çıkmaya başladığını görmemizi kolaylaştıran/kolaylaştıracak eylem. abd ile bu kadar yakın olan bir adamın hükümetinin içinden çıkan cumhurbaşkanının atayacağı yök başkanı böyle olur işte. daha ne günler göreceğiz bakalım.
gelen gideni aratırmış sözünü hatırlatan ''fikir''. daha başka nasıl paralı olacak?. asgari ücretin açlık sınırı altında belirlenen bir ülkede asgari ücretle geçinen bir aile nasıl karşılayacak bunun parasını? bir taraftan haydi kızlar okula kampanyası düzenlenir diğer taraftanda insanların okumasını güçleştirici fikirler öne sürürler. bu ülkede adam akıllı birşey yapabilen yok mu?.
piyasaya bedavaya it gibi çalıştırılacak adam lazım
işçisin sen oğlunda en fazla işçi denetçisi olur demenin
üniversiteler zengin kendini beğenmiş kulubüdür,üniversite senin neyine demenin bi yoludur
ülkeyi yoksulluğa iten bir devletin seçtiği yök başkanı nın zengin ailelere yaptığı kıyak. para yoksa tarla sür, para varsa oku. hem de ingiltere de fransa da.. diğer okumak isteyenler önce aç karnını doyursun kim takar. anında iran olsa kellesinin kopması gereken adamdan nağmeler.
''başarılı öğrenci mi, paralı öğrenci mi'' tecih sorusunu akla getiren, yök başkanı açıklamasıdır. parası olmayana da kredi verelim dediği için bugünkü sistemden farkı pek anlaşılmıyo açıkcası. çelişkili açıklamalar hocam bunlar, biraz daha mantıklı, biraz daha tutarlı olalım lütfen...
aziz nesin'i gene haklı çıkarttılar.herkes layık olduğu şekilde yönetiliyor işte.okuyupte ne yapacak bu ülke genci.cahil kalsınlar ki yönetilmeleri kolay olsun. aptallar olmasa akıllılar nasıl gemi alır çocuklarına?