evine yürüyerek giden insanlar biliyorum, babası çekip gitmiş annesi hasta kendisi çalışmak zorunda olan kızlar tanıyorum, dünya dönüyor ama bizler için değil milletvekilleri için dönüyor veya işverenler için dönüyor onlar kolej okurken bizler devletin umursamadığı okullarda kenar mahaller pislik yuvası oldu hayatı kararan insanlar dini bir sembol haline getirdiler dinden siyaset yapıp prim yaptılar iyi olan ne söleyin neyimiz iyi babası işci olan yokmu nasıl geçindiklerini ayın sonunu zor getirdikleri veya ölesiye çalıştırılan ama emekli maaşı yetmeyip soğukta oturan yaşlılar biliyorum tek yapmamız gereken aklımızı kullanıp doğru yolu bulmak şimdi görenler solcu sancak hayır değilim sağcıda değilim ben ülkemi milletimi düşünen bir vatandaşım aksini söleyemezler ben buyum.
türkiye işçi sınıfına selam,
selam yaratana
tohumların tohumuna,
serpilip gelişene selam!
bütün yemişler dallarınızdadır!
beklenen günler, güzel günler ellerinizdedir,
haklı günler, büyük günler,
gündüzlerinde sömürülmeyen,
gecelerinde aç yatılmayan
ekmek, gül ve hürriyet günleri,
türkiye işçi sınıfına selam!
meydanlarda hasretimizi haykıranlara,
toprağa, kitaba, işe hasretliğimizi,
hasretimizi, ayyıldız esir bayrağımıza,
düşmanı yenecek işçi sınıfımıza selam!
paranın padişahlığını,
karanlığın yobazın
ve yabancının roketini yenecek işçi sınıfına
selam
türkiye işçi sınıfına selam!
selam yaratana.
Tipik bir komünist söylemi. Niye herkes grev yapsın ki? Bu ülkede herşeyden şikayetçi olan kesim, ülkenin tamamını oluşturmuyor ki. Ayrıca bunu düşünen kafanın yıllarca neler yapabildiği de ortada. Aklınıza geldikçe grev yapacağınıza az çalışmayı öğreninde hep beraber ülkeye birşeyler kazandıralım. Ha bide ülkede ki herkes senin kafanda olsa zaten şimdi iktidarda siz olmuş olurdunuz değil mi? Bırakın bu boş hayalleri.
unutmayalım ki hepimiz aynı gemideyiz, akp demek oy veren nüfusun yarısı demek, üzüm yerken bağcıya zarar vermeden hareket edilmelidir, aklı selim sahibi olarak, yakıp yıkmadan herkes demokratik hakkını sonuna kadar kullanabilir ancak fazlası yanlıştır, hepimize zarar verir, demokrasimize zarar vermeden, ekonomiyi sekteye uğratacak, anarşizme yol açacak her hareket yanlıştır, lütfen sağduyu ve akli olarak yapacağımız işin neticesini de düşünerek karar verelim ve icra edelim.
yakıp yıkmanın değil, emekçilerin üretimden gelen güçlerini, sınıf düşmanları olan bir siyasi iktidarı düşürmek için tüm güçleriyle kullanmaları dile getiriliyor burada.
gemi akp'nin gemisi değil. bu geminin kazan dairesinde bu ülkenin emekçi halkı çalışıyor. ama dümeninde ise emperyalistlerin ve para pabalarının işbirlikçileri, siyasi temsilcileri var. yani akp var.
dümene emekçi halkın geçmesi gerekiyor. emekçiler dümene, onlarsa kazan dairesine gitmeli!
çökmez onlara bişey olmaz. şakşakçıları o kadar fazlası bit gibi ürüyorlar. adamlar durdukları yerden sürekli okuyup üflüyorlar heralde kimse sesini çıkarmıyor yapılanlara çünkü.
inanılmaz mantık hatası. tüm ülkede 1 hafta genel grev demek inanılmaz bir örgütlülük demek. bu inanılmaz örgütlülük zaten var olsaydı akp ezici çoğunlukla hükümeti ele geçiremezdi. uyanın millet, örgütlü olan cemaat. farkında değil misiniz?
ister 1 hafta, ister 1 ay grev yap yine de fayda eden bir şey olmaz. o yüzden boşa uğraştır. üstelik ülke ikiye bölünük olduğu için yarısı bu greve katılır ki diğer yarısı zaten akp'yi seçtiği için ve senin grevine karşılık halihazırda yine seçeceği için akp falan çökmez. ha gönül ister çöksün fakat bu gibi şeylerle olmaz. koyun olmaya meraklı çok insan var bu memlekette ne kadar dil dökersen dök, ne kadar grev yaparsan yap boş.
bu başlığı açalı ben 2 buçuk küsür ay olmuş.
ülke o zamandan beri daha da kötü bir cangılın içinde savruluyor. gericilik bataklığı genişliyor, ülkemiz emperyalizmin ortadoğu planlarında taşeron olarak kullanılıyor. akp iktidarı bütün bir toplumsal muhalefeti baskılamaya son hız devam ediyor. özelleştirmeler, işçi düşmanı politikalar durmuyor.
tek yol var yine hala! emekçi halkın üretimden gelen gücünü kullanması!
yazalı 2 seneden fazla olmuş. dinci gericilik ve vahşi piyasacı saldırgan politikalar, yağmacılık almış başını gitmiş. hiç bir siyasi parti mevcut hal ve duruşuyla bu gidişatı durdurabilecek güce sahip değil.
öyleyse yapılacak şey yine aynı. işçilerin, ama yalnız kol gücüyle çalışanlar değil; plazalarda, masa başlarında dirsek çürüten yüzbinlerce kafa emekçisinin de destek olacağı, günler sürecek büyük bir grev gerekiyor sözlükçü kardeş.
yatağan'ı muğla'ya sıkıştırmamak, onu plaza plaza, fabrika fabrika, okul okul, ev ev bütün ülke coğrafyasına yaymak gerekiyor.
