Çok eski zamanlardan kalma bir masaldır bu. Sümerlerde dahi var. Kopyalaya kopyalaya günümüze gelmiş. Bugün hakiki bir gerçek olarak inanılıyor. Eh buna inananları da bugün gördüğünüz gibi her şeyle kandırabiliyorlar.
neyse ki çağdaş ve modern bir insanım. hücrelerin tesadüfen kendiliğinden oluştuğuna, insanların da bunların tesadüfen evrimleşmesi sonucu oluştuğuna inanıyorum neyse ki.
hep çiftini alan gitmiş. sıfır radikallik. kalanların sebep de farklı. ille pinceksiniz hemen.biri de dememiş ki çıkıp, başlarım tufanınıza ne haliniz varsa görün, biz yanacaksak cehennemden beter yanacağız deyip eşini elinden çekip cudi dağında kampta ölmemiş. git işte tufanda cayır cayır suların tsunamilerin afet-i azamın altında kal eşinle. gerçek aşk budur. gemide aşure yiyip seyahat etmek değil.
bir cift hamam bocegi gemiye biniyor dusunun ben dusunemiyorum ama siz zekalisiniz yaparsiniz.
arkasindan komodo ejderi bey ve hanimlari.
guve hanim ve beyi ucarak katiliyorlar. asureye dusebilir olebilirler. dikkat etmek gerek.
akıl' la bakanların kaybettiği ve kur'anı inkar ettiği durumdur.
nakle bakan ''nuh suresinde'' buyurdu allah deyip geçer.
uzatmaya gerek yok.
kur'an ve sünnete fikir yürütmeye kalkışıldığı zaman ''benim aklım almıyor bunu '' deyip her meseleyi yok sayarız-ki büyük cehalet.
şahsen ayetle sabit olan bir durum karşısında gözümün gördüğünü yok sayarım, vahye bakarım.
ben allaha kafa tutup kabadayılık yapamam.
Cenâb-ı Hak, Hz. Nuh'a (a.s.) "Herşeyden ikişer çift ile, helâk olmaya hak kazanmış olanlar dışındaki aileni gemiye al" (Mü'minûn Sûresi, 27) emrini verdi ve Hz. Nuh'un gemisine binmiş olanlar dışında–yakındaki bir dağa sığınarak kurtulacağını sanan Hz. Nuh'un (a.s.) oğlu da dahil olmak üzere–bütün kavim suda boğuldu. Tufan sonucunda sular çekilip, âyetin ifadesiyle "iş bitiverince" gemi, “Cudi Dağı”na oturdu.
Yapılan arkeolojik, jeolojik ve tarihî çalışmaların da olayı tespit ettiği belirtiliyor. Eski çağlarda yaşamış birçok medeniyete ait tabletlerde ve elde edilen birçok tarihî belgede, tufan olayı, kişi ve yer isimleri farklılık gösterse de, çok büyük benzerliklerle anlatılmıştır.
Tufan olayı, Tevrat ve incil'in dışında, Sümer, Asur-Babil kayıtlarında, Yunan kıssalarında, Hindistan'da Satapatha, Brahmana ve Mahabharata destanlarında, ingiltere'nin Galler yöresinde anlatılan bazı kıssalarda, iskandinav Edna kıssalarında, Litvanya kıssalarında ve hattâ Çin kaynaklı öykülerde birbirine çok benzer şekillerde anlatılır.
Nûh Tûfanı, günümüzden yaklaşık 4.500 yıl önce, Lût Gölü’nün güneybatısında bugünkü Edom’un merkezi olan irem şehri ve çevresinde cereyan etmiş, gemiye kendilerine ihtiyaç duyulacak evcil hayvanlardan bir erkek bir dişi olmak üzere birer çift alınmış, Tûfan sonrasında gemi Mezopotamya civarında bir dağa oturmuş, gemidekiler de Nûh Aleyhisselâmla birlikte Mezopotamya’daki Ur şehrine yerleşmiş olmalılar...
Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Programı'nın yeni araştırmasına göre Dünya 8 milyon 700 bin canlı türüne ev sahipliği yapıyor. bunların yarısı deniz canlısı olsa her hayvandan da bir çift alındığı düşünülse sayı yine aynı kalır. 8 milyon 700 bin hayvanın bir gemiye alınmış olma ihtimali yoktur. burada mantıklı olan hayvancılıkta kullanılan evcil hayvanların alınmış olmasıdır.
