sağ, siyasi literatürde statükocuyu, muhafazakarı, değişim karşıtlığını giderek gericiliği ifade eder. burada kastedilen irtica "şeiratçılık"tır. köhnemiş bir iktisadi sistemi ölümüne muhavaza eden bir parti ister laik, ister şeiratçı, isterse sosyal demokrat olduğunu iddia etsin, sağdır, gericidir. yabancı düşmanlığı yaparlar ama yabancı sermaye akışının artmasını isterler vs. abd elçiliğinde falan verilen yemeklere icabet ederler. abd başkanını mecliste ayakta alkışlarlar. örn vermek gerekirse; akp, mhp, chp, dsp, anap anaaa bişey kalmadı.
mustafa kemal'in çocukluk arkadaşı,paris büyükelçisi olan fethi okyar'a bile isnat edilen suçlamadır.üstelik fethi okyar,serbest cumhuriyet fırkası'nı "chp ve zihniyetinin muhaliflerinin tesbit edilerek oltaya düşürülmesi" amacına müteallik kurmuştur,tabii garibim bundan habersizdir.zaten mustafa kemal kendisini bu partiyi kurmak üzere ankara'ya çağırınca başına geleceklerden haberdarmış gibi mustafa kemal'e muhalefet etme riskine giremeyeceğini bizzat kendisine söylemiştir.
türkiye'de bazı kişilerin birtakım endişelerinin giderilmesi,onların koltuklarının sağlamlaştırılması için her dönem bir oyun tezgahlanır.bu oyunun anahtar kelimesi de "irtica"dır.
kendisini solcu zannedenin sağcının alası olduğu bir ülkede bu tip suçlamaların olması çok normaldir,oluşturulan kavram kargaşası sayesinde hiçbir şeyi açıkça ve dürüstçe tartışmak mümkün değildir."ama"dediğiniz zaman irticacısınız,çünkü "ama" demek size verilen role dudak bükmek anlamına gelir.
"iyi de kardeşim!"diye sert çıkarsanız zaten işiniz bitti.sizi ancak mahpus parmaklıkları paklar.
"yeter!söz artık sizin değil!"dediğiniz zaman ise görüldü ki idamlıksınız,gözünüzün yaşına bakmadan sallandırırlar,sallandırdılar da...