eski çağlarda çoğunluk halkın ve kanaat önderlerinin istedikleri kararlardan biri. ortam uygunsa hükümdar emriyle uygulanabilirdi.
tabi şimdi bu isteği dile getirmek oldukça zor.
Eşcinselliğin bir hastalık olmadığı aşikardır. Genellikle bazı kafalar tarafından, bazı insanların tercihen eşcinsel olduğu öne sürülür. Tamamen saçmalıktır. En büyük azgınlığı da Müslümanlar gösterir eşcinsellik konusunda. Bilinir ki-diğer dinleri katmadan söylüyorum- semavi dinlerde eşcinsellere yer yoktur. Ya da onlarla ilgili olumlu şeyler yoktur. Eşcinsellik mevzusunun bilimsel olarak açıklaması yapılmasına rağmen yine de şiddet eğilimi gösteren zihniyet maalesef ki mevcut bulunmaktadır. Hiçbir insan yakılmamalı(şiddet doğrultusunda), bireysel özgürlükler kısıtlanmamalı, herkes kendi iradesine dayalı bir yaşam sürmelidir ve buna da kimse karışmamalıdır.
anlayamadığı şeyi yakmak dışında bir irade gösteremeyen, tahammülün ırzına geçip de hoşgörüyü kuru kuru siken, beyin işlevi -neredeyse- tamamen yitmiş yaşam formuna ait bir beyan olması kuvvetle muhtemeldir.
ama garipsemiyoruz, var bu ülkede bunlardan bolca.
bakkal, manav, kasap, taksici, vekil, bakan, akademisyen... meslek grubu ve eğitim seviyesi ne olursa olsun var kendilerinden bir miktar.
bence seri üretime geçerek yurt dışına ihraç etmek için gerekli girişimler tamamlanmalıdır derim. sanırım dünyadaki mal rezervinin %60'ını biz barındırıyoruz.