“israiloğullarını denizi yararak geçirdik. Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları [yarılan denizde] takip etti. Firavun denizde boğulurken, “israiloğullarının inandığından başka ilâh olmadığına iman ettim, ben de Müslüman oldum.” dedi. Ona, “Şimdi mi inandın, daha önce isyan eden bir bozguncu idin.” dendi. [Denizde boğulan Firavun’a Allahü teâlâ buyurdu ki:] Senden sonrakilere bir ibret teşkil etmesi için, bugün senin [denizdeki] cesedini [çürütmeden] çıkarıp [sahile] atacağız. Buna rağmen insanların çoğu âyetlerimizden gafildir.” [Yunus sûresi: 90-92. âyet]
Firavun’un cansız cesedi asırlarca denizde kalmasına rağmen, Allahü teâlânın kudreti ile çürümedi. Âyette de bildirildiği gibi, cesedi 3.000 sene sonra sahile atıldı. Burada (K›z›ldeniz’in kenar›ndaki Cebelein mevkiinde kumlar arasında) bulunup ingiltere’ye götürüldü.
Islam başlangıcindan bu yana kitlesel olarak her zaman kılıçla yayıldı. Savaşların don ve külotla yapıldığı devirlerin kapanmasıyla o iş de bitti zaten. Şimdi 10 milyon yahudi hepsini oturtur yerine. islam, Hristiyanlıkla bu noktada bariz şekilde ayrılır. Hristiyanlığın kore ve japonyadaki yayılımına bakın tamamen misyonerlik. islam dünyasında hiç bir örneği yok.
Zaten bu cahillikle zor. Arif olanın anlamasi için yukarıda verilen örnege bakalim;
Firavunun bozulmamiş cesedi; hmm.
Birincisi; bu mısırdaki milyonlarca mumyadan biridir firavunun falan değildir zaten ispatlanamaz da. Bu mumyaların sayısı o denli fazla ki buharlı tren devrinde kazana bunları atarlarmış kömür niyetine.
ikincisi; musa-firavun hikayesi müslümanlığı doğrulamaz, nitekim bu hikaye eski ve yeni ahitte de bulunur. Yani aslında islamdan önce o dinleri doğrular.
Ha bu arada birakın musayı, yahudilerin mısırda yaşadığına dait bir arkeolijik veri yoktur .