bugüne kadar yaşadıklarınızın , hissettiğinizin her şeyi zamanı geldiğinde değersiz anlardan ibaret olduğunuzu düşünüyorsunuz. yaşanılanların ne için olduğunu, bu yaşananların sizi daha iyi bir hayata sürükleyip sürüklemediğini sorguluyorsunuz ve sonunda her şeyin boş olduğunu anlıyorsunuz.
ofisinizde oturuyor, küçük kağıtlara notlar alıyor, tipsiz patronunuzu memnun etmek için ezildikçe eziliyorsunuz. iş çıkışı gidip dışarda tek başınıza yemek yiyorsunuz. o an yalnızsınız. hayata karşı öfkelisiniz. belki de sevdiğiniz biri var, birkaç da arkadaşınız. ulaşmak istediklerinize dair bir özlem, uzun zamandır görmediğiniz insanlara kavuşma isteği.
bugün gelip size başka , bambaşka bir hayat sunsam ; asla reddedemeyeceğiniz. o anda içinde bulunduğunuz hayatı yapılmış tüm planlarla berabar bir sandığa kapatıp koşarak kollarıma gelirsiniz. o anda sevgiliniz, özlediğiniz insanları tekrar görme isteğiniz, sıkıntınız ve yalnızlığınız, öfkeniz ...hepsi bir anda yok olur. bütün duygularınız dünyanızla beraber değişir. işte o anda sizin bütün duygularınızı satın olmuş olurum ve siz bir kelime bile edemezsiniz. çünkü para aklınıza gelen neredeyse her şeyi satın alabilir. satın alamadıklarının da üstünü örter, onları sizden saklar.
