Mesela bizim evde, en küçük kardeş kişisi saltanat sürdü hep, kıyamazdık, atem tutem ben seni, şekere katem ben seni kıvamı bir hayat yaşattık şebeğe!
Hala da öyledir bizim için.
Eşşeek kadar adam oldu, halâ kıyamayız, en sikimsonik işlerini halleder, canının sıkılmasına izin vermeyiz.
iki ablası değil, iki pehlivanı olan şanslı bir köppeek, canımızın içi!
Bizim evde de tam tersiydi. En küçük benim. annem ya da abilerim hiçbir şey yaptırmazlardı bana ama ablam arada bir delirir dolabımı toplatırdı yeter artık bıktım senin dağınıklığından diyerek swh.
evin en küçük ferdinin, ev halkının ıvır zıvır işlerini yerine getirmesi durumu.
en nefret ettiği, oyunun tam en güzel yerinde ya da çizgi filmin en heyecanlı yerinde annesi tarafından bakkala gitmekle yükümlü tutulmaktır.
"o zaman para üstü benim" denir.
ya da muhakkak alınmayacak olan abur cuburu almaya hak kazanılır.
çok beteri için;
(bkz: evin tek çocuğu olmak)
çünkü evin hep en küçüğüsünüzdür. kaçış yoktur.