seyyar arabalarda satılan, ki genelde stad önlerinde, parklarda ve konser cıkıslarında görülürler köfte çeşidi.
tükürük köfte denmesinin nedeni ise; sayyar satıcı köfteyi yoğururken elini ıslatmak amacıyla su bulamayınca eline tükürdüğü rivayet edilir. ama ben tükürenin görmedim yalan olmasın, benim gördüklerim halis balgamlıydı... tadı da fena değildir...
maçtan çıkınca, bir şeyler yemek için adetâ biçilmiş kaftandır. lâkin yenirken "köftenin tadı nasıl ?", "acaba yeşillik taze miydi ?" gibi sorular kafaya takılmamalı, sadece karın doyurmaya odaklanılmalıdır.
gidilen futbol maçlarından sonra veya önce stadyumların önünde satılan köftelerdir.ucuzdur bu köfteler.yerken dişinize böyle küçük bişeyler takılır bu tür köftelerde.taş gibi, pirinç gibi, ne olduğu bilinmez.. bazen dişinizle parçalamak istersiniz çat-çut sesler duyulur.bu ses duyulduğunda ayrana saldırılmalıdır.aksi takdirde diş bile kırar.
anneannemin çarşıdaki köftecilerden ve lokantalardan köfte yememem için söylediği kelime.. 'yavrummm, tükürüklü o kofteler, alosmanın oğlu yaparken içine tükürüyormuş köftelerin, sakın yeme..' (bkz: kulakları çınlasın)
tükürülerek yapıldığı için bu ismi aldığı söylentisi, gerçeği yansıtmayan köftedir.
isminin nedeni olsa olsa: uzaktan püfür püfür gelen o dumanı ve kokusu ile hiçbir yiyeceğin salgılatamayacağı kadar tükürük salgılatması olabilir. sonuçta ağzın iştahtan tükürük doluyor ve ismi de direkt bundan sonra kalıcı olmuş olabilir. tabii bir de kokoreç yapıyor bu salgıyı.
(bkz: tükürük kokosu).