(cevahir avm - ykm bundan bir kaç sene önce. arkadaşımı bekliyorum, takılıyorum boş boş.)
-ya ayakkabı güzel de, sıkıyor gibi sanki. yok yok bildiğin sıkıyor bu. acı çekiyorum şuan...
+çok mu sıktı? eğer az ise efendim kalıp henüz ayağınıza alışmadı ya ondandır.
-yok bayağı sıktı; bir numara büyüğünü getirebilir misiniz bana lütfen?
+tabii ki. hemen geliyorum...
...
+buyurun efendim.
...
-ya bu oldu da, yine de biraz sıkıyor.
+giydikçe açılır efendim, emin olun.
-yok yok, rahat hissetmiyorum ya. buçuğu var mı bunun? ya da bir büyüğü?
+efendim bu bayan ayakkabısı. daha büyüğü yok maalesef. 40, bu modelimizin en büyük numarası. isterseniz başka modeller önerebilirim.
-peki, bakalım.
+şöyle bir modelimiz var,41 numara. (new balance gibi bir ayakkabıydı tam hatırlamıyorum, unisex bir modeldi ama)
...
-hmm bak bu oldu işte...
+efendim erkeklerin giydiği ayakkabılardan bu. öbürü bayanlar içindi. (satıcının ukalalık damarı tutmuştur)
-ne demek istiyorsunuz yani? (e haklı kırıldı kadın)
+şey... (pişman oldu)
-müdürün gelsin.
+efendim şey... (götü tutuşarak pişman oldu)
-ya da ben ona giderim. (kadın sinirle yürümeye başlar)
+lütfen durun. (kadının önüne atlar)
ve çaaaat! beklenen an gelmiştir ve asabi kadın tokadı adama yapıştırmıştır.
sonra kalabalık toplandı falan, sonuçtan haberim yok.* telefon çaldı ve indim ben de aşağı arkadaşımın yanına. olayı anlattım zevkle...