belki de öyle görünmüyorsundur. insanların seni görmesi için önce bakması gerekir. tesadüfen bakış açısına girdiğin biri ya tam o anda kafasını başka yöne çevirdiyse...
Oscar'a aday gösterilmesi gereken alaylı aktördü/aktristtir bunlar. Maskeleri suratlarına öyle bir yapışmıştır ki bir süre sonra artık o kimliğe bürünür ve şizofrenliğin kıyılarında gezinirler.
tam olarak tükenme noktasında olmamaktır aslında. tükenme noktasında olunca insan nasıl göründüğünü, ne kadar güçlü göründüğünü düşünmüyor bana göre. maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki gibi, önceliklerin değişiyor. güçlü görünmektense böğründeki acıya rağmen yere yığılmamak, yürüyebilmek, şu araba gelip bana çarpsa keşke diye düşünsen de karşıdan karşıya geçebilmek önceliğin oluyor. bunlar olurken de tabii gözünde bir miktar titreşim modunda yaş, tipinde berduşluk, yüzünde savaş oluyor. karnın bile aç oluyor mesela, yemek bile geri plana gidiyor, karatay diyetleri falan halt ediyor, o arada anlamadan uğraşmadan eriyip gidiyorsun. işin özü, güçlü görünmek falan umrunda olmuyor tükenme noktasındayken. yaa evet bir arkadaş birkaç kere tükendi de, ooordan biliyorum.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1276659/+
böyle arkadaşlarım sayesinde ayaktayım. ayakta kalma çabam güzel olmalı, ölüm beni almaya geldiğinde ne güzel adammış be demeli!
--spoiler--
fotoğraftakileri tanımıyorsanız da tanıyormuş gibi yapın. güzel insanlar.
--spoiler--
insanın ontolojik olarak lokal değil evrensel olan bir hata olduğuna inandığım günden beri güçlü görünmeye çalışmıyorum. insanız biz. tükendiysek tükendik . güçsüzsem güçsüzüm. Napam ?
yıkılmadim ama italik duruyorum insanına donusmektir.
şimdiye kadar sadece bir kişinin yanında tüm güçsüzlüğüm ve acizligimle durabildim , ona burdan yine teşekkür ederim. Ama onun haricinde hala şu dönemde bile kan kusup kızılcık şerbeti içiyorum modundayim