alışılmış yerlerde alışılmış adam
tuhaf adam, çok tuhaf adam, ya da bundan böyle tuhaf
bir tuhaflıktır ama doğrusu
omuza asılmış tüfek
bir tüfektir her sokağın ucu
siyaha kapalı at
patladı patlayacak
içine dönük pencere
sert adam
tek kelime
adının çıkardığı ses
bir çekmece, bir kutu
bir tüfektir bunlar doğrusu
dopdolu bir tüfek.
iskemle kendini saklar -böyle de şaka olmaz-
ansızın görünmek için yapar bunu
bakarız odanın güttüğü bir şeydir iskemle
beyaza eğik, sarıya aç
bir olaydır belki de bir olay
hem ne güzel -eğer işiniz yoksa-
birden güzele yer ederiz, ben şapkamla
elif! sen saçlarınla, adının çıkardığı seslerle sen
bir kalınlıktır hava
bir gelenidir şapka
birinde bine katlı güvercin
birinde çıplacık bir baş.
bir tüfektir ama doğrusu
ansızın görünen bir şey;
kesilekalmış bir ot
bir çıkıntı ay yuvarlağında.
susmak, o ölüme denk susmak
var ya,
bir tüfektir işte insanda
hem de pırıl pırıl bir tüfek
çocuklar korktuğuyla...