bugün

sonunda varılan cevap şudur, avrasya doğu batı ekseninde olduğu için gelişebilmiş, amerika ve afrika kuzey güney eksenli olduğu için gelişememiştir. (bkz: başyapıt)
Jared Diamond'a Yeni Gine'li bir siyaset adamı olan arkadaşı sorar: "Neden batılıların bu kadar çok kargosu(mal, mülk) var da bizim yok?" Bu sorudan hareketle Jared Diamond araştrımalara başlar ve kitabın temel sorusu şekillenir: "Neden avrupa kıtası önce gelişip diğer kıtaları sömürgeleştirmiştir de, diğer kıtalar bunu yapamamıştır?" Diamond, soruyu tüm insanlık tarihini inceleyerek cevaplamaya çalışır, insan öncesi türlerden itibaren insan türünün hareketleri, biyolojik ve sosyal evrimi incelenmiştir. Tüfek, mikrop ve çelik insanlık tarihine en derin etkileri yapan etkenlerdir. Tüfek, savaş silahlarının gelişmesiyle sarsılan güç dengesini; mikrop, nüfus artışıyla kalabalıklaşan şehirlerdeki hastalık ve salgınları, bireysel olarak doğal hayattan kopmayı veya bağışıklık kazanılması durumunu; ve çelik kısmı, çeliğin icadıyla yolu açılan sanayiyi ve ifade eder. Aslına bakarsanız kitapta hemen tüm bilimlerden faydalanılmıştır. Esas bilim olarak sosyoloji, yardımcı olarak biyoloji, antropoloji, coğrafya vs. birçok bilim bu kitapta bir bütünü açıklamak üzere birleşir -ki bilimsel eserlerde bu durum nadir görülür. Yani kitap, kesinlikle okunması gereken bir ders kitabı niteliğindedir. Bunun yanında National Geographic kitabı belgesel şeklinde sunmuştur ancak kitabın özetinin özeti kadar bir bilgiyi ancak sunabiliyor. Güzeldir işte efendim, okuyun yani. Alın dursun kitaplığınızda ömürünüzün her döneminde açıp açıp faydalanabileceğiniz bir kitap.
bir hocamin onerisiyle kitapligimda yer edinen harika kitaptir. ayrica belgeselide vardir.
insanın karnını acıktıran kitap.
bana ödev olarak verilen kitap. okudum mu? hayır.
Jared Diamond tarafından 1997 yılında yayına çıkarılan ve uluslararası dalda bir çok ödüle layık görülen kitap ilk olarak Türkiye'ye 2000'li yılların başında girmiştir.

içeriği gereği ilk olarak TÜBiTAK tarafından yayınlanmayan kitap, ülke içindeki yoğun talep ve uluslararası ödüllerden sonra, TÜBiTAK tarafından da basılarak, Türkiye'de kitaba ulaşmayı kolaylaştırmıştır.

Jared Diamond, Avustralya'da kuşları incelediği sırada, Yeni Zelandalı bir yerli tarafından sorulan bir soru üzerine bu kitabı yazdığını kitabın başında anlatır.

Jared Diamond'a göre kitabın çıkış kelimesi, 'kargo' kelimesidir.
'okunmalı'k kitaptır.
Ermeni soykırımı var diyenlerin asıl soykırımı öğrenmeleri açısından okumaları gereken kitaptır.
okunması gereken kitap.

alt kısımdaki linkte kitaptan altını çizdiğim kısımlar yer alıyor.
kitap hakkında fikir edinmek veya kitabı hatırlamak isteyenler faydalanabilir.

https://yadi.sk/i/epKQJ7V4tYaY7
Kitabını okumayanların 3 bölümlük belgeselini izleyebileceği hede.
Asıl adı guns germs and steel olan neden avrupalılar amerikayı keşfetti, amerikalılar avrupayı keşfedemedi?" veya "hastalıklar toplumların ilerlemesi hakkında bilgiler bulabileceğiniz. Irağın işgal edilmesinin nedenleri ve daha bir çok şey hakkında düşünmenizi sağlayan ve bu sorular hakkında fikir veren güzel bir kitaptır.
herkesin okuması gereken bir kitap. okurun dünyaya bakış açısını değiştirme garantisi veriyor kitap. *
Piyasada olmayan kitap. Baskısı tükenmiş ve ikinci el olanı 100-150 lira.

Elinde olan kıymetini bilsin diye yazıyorum.
Ucuz kitap tabiki.!
kleptokrasi bölümünde anlatılan, büyüyen toplumların yarattığı bürokrasi ve bu bürokrasinin de aslında üretime bir katkıda bulunmadan sadece tüketim yaratan bir unsur olması vesaire gibi düşüncelerdir.
2 ay önce alsam da okumaya fırsatım olmadı başka kitaplardan ötürü.

güzel bir antropoloji ve tarih çalışması.
Uzun zamandır baskısı yoktu. Pegasus yayınları Türkiye'ye özel önsözle baskı yapmış. kitap yurdunda 48,99 TL olarak satılıyor. Takipçilerine duyurulur.
görsel
bu dönem niye böyle patladığını merak ettiğim kitap. tübitak vaktinde böyle bi kitabı bize kazandırmış.dedem evde kitaplığımıza katmış okudum.
ilgilisi için iyi bir hizmet bu kitap. şimdi herkes arayıp herkes istiyor.
yeni bir 'Kürk Mantolu Madonna' vakası gibi geldi bana.
umarım fotoğraf karelerinin yeni objesi muamelesi yapılmaz.
o kitap ilk olarak başka yayınevinden çıktığında ucuzdu. Ne zaman haklarını pegasus yayınları satın aldı, kitabın fiyatı tavan yaptı. (bkz: pegasus yayınları)
bana çok şey öğreten ama yine de beklediğim kadarını bulamadığım kitap. daron acemoğlu ulusların düşüşü eserinde (benim için bu kitaptan daha değerli) fakirlik içindeki toplumların bu durumunu son yüzyıllardaki doneleri kullanarak açıklarken jared diamond mö 13000 den başlayarak açıklıyor.

kitabın temel olarak ele aldığı konu kıtaların tarıma ve evcilleştirmeye müsait hayvan varlığına olanak sağlayan kaynakları var mı yok mu üzerine. sonrada bu kaynakların nasıl bir sonuç doğurduğunu anlatıyor. mesela dünyada tarımın ilk başladığı yer türkiyenin güneyini de içine alan bereketli hilal bölgesi. neden? çünkü iklim ve toprak müsaitti ve evcilleştirmeye elverişli buğday, mısır gibi yabani bitkiler vardı.

aynı şekilde avustralyada hayvanlar evcilleştirilemedi çünkü evcilleştirilmeye müsait memeli hayvan yoktu orda. ama bereketli hilalde vardı.

nihayetinde tarıma ve evcil hayvan yetiştirmeye başlayan topluluklar avcı toplayıcı yaşam tarzını bırakıp yerleşik hayata geçtiler. böylece mimari ortaya çıktı. çiftçiler herkese yetecek kadar ürün üretince sanatçıların, mucitlerin ve bilgelerin düşünmeye ve üretmeye vakti oldu ve medeniyet ilerledi.

bu minvalde zihin açıcı bilgiler var kitapta. olumsuz yanları ise lafı çok çok çok uzatmış yazar. 600 sayfaya gerek yokmuş 200 sayfa yetermiş aslında. ayrıca toplumların gelişmişliğini iklimsel ve biyolojik olanaklara göre açıklayan yazar hemen hemen aynı şartlarda yaşayan doğu avrupa ile batı avrupa arasında neden bu kadar gelişmişlik farkı olduğunu açıklamıyor. sanırım bu durum son yüzyıllardaki gelişmelerle alakalı ve yazar bir biyolog olarak siyaset, savaş, ve teknoloji ile çok da ilgilenmemiş. en azından son yüzyıllardakilerle.

hasılı benim belkide yanlış olan beklentilerimi karşılamasada zihin açıcıbir kitap. çok değerli bilgiler sunuyor. okuyunca insana bir vay be de dedirtiyor. eğer okumayı seviyorsanız ve bilime meraklıysanız öneririm. yok ben 30 sayfa bile okuyamam diyenlerdenseniz bulaşmayın.
ödevim kapsamında izlemem ve rapor çıkarmam gerekiyor. 3 bölümlük belgesel versiyonunun 2.partındayım şuan ve genelgeçer bir içerikte edineceğim bilgilerden fazlasını en azından şu anlık bulamadım. yani bu ilk çağa dair bilgiler, avcılık-toplayıcılık, tarım devrimi, modern hayatın temelleri gibi konu başlıkları 10 sene öncesinde marjinal bilgilerdi çünkü bu kadar içerik yoktu ve herkes de merak etmiyordu. ama şu anda gerek kitap formunda gerek belgesel-film herhangi bir formatta bu bağlamda üretilen içerikleri çoğunlukla aynı buluyorum. harari'nin sapiens ini yarıda bıraktım, çünkü farklı bir şey sunmuyordu, sabit bir temelin üzerine o temele dayanan açılımları yapıyordu ve bunlar zaten benim kendi zihnimde oluşturduğum denklemlerdi, o açıdan yanlış düşünüyorsam bana söyleyin veya bu tarz içeriklerin %90 aynı olduğuna dair iddiamı çürütecek bir içerik paylaşın.
Kitap, yali isminde bir yeni Gine yerlisinin çok basit bir sorusunun cevabıdır esasen. Soru basittir fakat cevabı basit değildir. Yazar yaklaşık 600 sayfa boyunca bu basit soruya gerek bilimsel gerek çıkarımsal cevaplar bulmaya çalışır. Genel olarak 13000 yıllık insanlık ve güç tarihi önünüze serilir. Yali’nin basit sorusu şudur: neden siz beyazların bu kadar çok eşyası var ve biz siyahların kendi eşyası neden bu kadar az?
jared diamond tarafından yazılan kitap. dünya tarihine merak salanlar için okunması gereken eserlerin başında gelmektedir. türkçe baskısında kitabın başında türkiye'ye özel önsöz mevcuttur.
Neredeyse 1 yıl önce başlayıp yeni bitirebildiğim kitap.
Ha 6 aylık askerlik de araya girdi tabi ama okuduğum en kafa yoran kitaptı.

Kitap genel olarak şuna cevap vermeye çalışıyor: " neden Avrupalılar Amerikayı keşfedip sömürgeleştirdi de tam tersi olmadı?"
Ama yazarımız lafı o kadar eveleyip gevelemiş ki okurken insanın uykusu geliyor, instagrama girip iki zıplayan meme görmek daha zevkli geliyor sonra bir kitabın bitmesi ayları alıyor.

Efendim kitabın kendimce özeti aşağıdadır.

--spoiler--
Avrasyanın baz bölgelerinde (çin, bereketli hilal gibi) bazı yerlerde evcilleştirmeye elverişli hayvan ve bitki sayısı boldu.
Bu evcilleştirmeyle birlikte yerleşik hayata geçildi üretilen gıda daha çok nüfusu beslemeye izin verdi. Fazla nüfus birlikte yaşamı yani yasaları devletleri ortaya çıkardı. Bu devletler metal aletler üretti, tüfeği üretti. Evcilleştirdiğimiz Hayvanlardan kaptığımız hastalıklara karşı bağışıklık kazandık. Devletler cesur denizcilere maddi manevi destek sağladı, dolayısıyla Amerikaya gidebildik.
Gittiğimiz yerdeki insanların ne yazısı vardı ne atları ne tüfekleri ne de hastalıklara karşı bağışıklıkları.
Tüfeklerimize atlarımıza karşı çaresiz kaldılar birçoğu da şiddete gerek kalmadan onlara bulaştırdığımız hastalıklara yenik düştüler.
Yani biyolojik olarak hiçbir farkımız yok, tamamen doğduğumuz yer bizi biz yaptı.

Coğrafya kaderdir.
--spoiler--

Teşekkürler.
Yazarı iki soruya cevap arar, ilki ve en önemlisi Papua Yeni gine yerlileri, avustralya aborjinleri gibi halkların neden cıbıl dolaştığı, Amerika halkları gibilerin ise diğerlerinden hallice olmalarına rağmen neden Avrupalılar seviyesine ulaşamadığıdır. Bunlar ebleh midir?

Üzerinde daha az durduğu ama yine de önemli tespitlerle cevapladığı soru ise Osmanlı imparatorluğu, Çin gibi devletlerin neden batının ilerlemesine ayak uyduramadığıdır.

Yazarı Tespitlerini dayandırdığı envai türlü kanıtları da anlatmaya zahmet ettiği için kalın kitaptır. Düşünmez ki bizim halk kanıtları filan sallamaz. Hoşuna giden birşey söyledikten sonra kanıt manıt hiç uğraşmaya gerek yok. Dediğin hoşlarına gitmediyse önüne kanıt dağları yığsan fayda etmez. Bunu düşünmeliydi. Dünyanın merkezi biziz...