cahil insanların asla anlayamadığı ve anlayamayacak olduğu atatürk ü belki kötü gösterebiliriz niyetiyle açılmış, bikaç cahilin de atlayıp hiç dengi olmayan insanlarla kıyaslayarak atatürk ü karalamaya çalıştıkları, ama bitaraflarını da yırtsalar karalayamayacakları, acaip bir entry..
Öldükten sonra eski eşine ya da kardeşine falan bırakmadığı, hepsini CHP'ye miras bıraktığı mallardır. evet.
Eleştirmeye çalışan gerizekalılar tabi ki olacaktır. (bkz: bu ülkenin %47'si)
Ama kendileri orada olsalardı görürdük onların götünü. o ayrı konu.
Sıra şimdikilerde:
gemi'cik'ler
Medical Park
ülker
Plaza
arsa
ve özelleştirilmiş 721 kurum, bina vs.
ha inkar edenler, bana seri eksi verenler, bok atanlar olacak. o zaman bunu izlesin onlar: http://videonuz.ensonhabe...m-ince-nin-olay-konusmasi
her şeyin özeti...
evet yine geldik aynı filmi izlemeye. Aslında baktığımız zaman '' ben bütün herşeyi sorgulayan bilinçli bir insanım.siz insancıklar sistemin adamı olmuş hiç bir şeyi sorgulamayan kemalist mahluklarsınız'' diye düşünen insanları günümüzde artık çok görüyoruz. Marjinal görünerek bir halt ettiklerini sanan, yediği çanağa tüküren aşağılık insanlardır aslında. Madem bu kadar sorumlu bir bireysin herşeyi sorguluyorsun güzel arkadaşım ilk önce gününden geriye doğru gitde atar tutar bir tarafın olsun denilesi yazardır. Ama merak etmeyin kimse sizi takmıyor. ancak kendi küçük dünyanızın büyük insanı olabilirsiniz.
halka örnek olma amacıyla bu mülkleri edinen atatürk vasiyetiyle beraber devlete bağışlamıştır.ama günümüzde bazıları bu mülkleri satmak için kıçlarını yırtmaktadırlar.
tüccardır, çiftçidir, öğretmendir, ulu önderdir evet o türk halkından biridir ve bu ülkeyi kurtarandır.
diğer başbakanlar gibi lüx arabaların arka koltuğunda bir fahişeyi düzerek ömrünü geçirmek yerine ülkesinin ileri gitmesi için çaba harcamıştır, kısacası hayatını bir kenara bırakıp milleti için çalışmıştır.
parayı hindistan'ın halifeyi kurtarmak için gönderdiğini sanan homo erectus ların ülkenin ilk ve tek bankasını kurdurduğu için sosyalist amaçlarla saldırmak için açtığını anladığımız konunun özündeki yaftalanmış atatürk'ün sıfatıdır.
1-Para hindistan değil orta asya türk devletlerinden gelmiştir.
2-sovyet rusya paranın 10 da 1 ini türkiye'ye yollamıştır.
3-hintliler ingiliz sömürgesi altında anzac'larla birlikte çanakkale'de türklere karşı savaşmıştır.
4-Siktir git kumda oyna.
tüccar olsaydı senin sülaleni kurtarıp bu memlekette yaşamanı sağlamaz, bir ülkeyi kurtarmak insanları sefaletten çıkarmak için uğraşmazdı şuan da senin gibilerin yaptığı gibi namerde peşkeş çekerdi.
asıl daha hala atatürk'ü sorgulayan malların bulunduğu bu ülkede bu malların yaşaması ironinin iflasıdır.
Bunu diyen o fikret başkaya denen şahs-ı zerzavat'ı araştırdım... askerde dahi sakıncalı er olan bir şahsın insanların hoşgörü ve sabır limitlerini zorlayarak eleştiri adı altında vatan, millet, Türkiye cumhuriyeti'nin resmî herhangi bir kurumu ile ilgili yapmış olduğu hakaretler bütünü tamamen aydın olmaya giden yolda atılmış adımlardır.
Aydın olmaktan kasıt eğer buysa. Sizin gibiler yüzünden akp'nin ampulüne bile razı olmak durumunda kalacağız.
Mal beyanıdır...
--spoiler--
gazi çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rasladık. atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- merhaba nine
kadın ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- merhaba dedi.
- nereden gelip nereye gidiyorsun? kadın şöyle bir duralayıp,
- neden sordun ki, dedi. buraların sabısı mısın? yoksa bekçisi mi?
paşa gülümsedi.
- ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. bu topraklar türk milletinin malıdır. buranın bekçisi de türk milletinin kendisidir. şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin? kadın başını salladı.
- tabii söyleyeceğim, ben sincan'ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetişdiği kavruk köylerinden birindeyim. bizim mıhtar bana bilet aldı trene bindirdi, kodum angara'ya geldim.
- muhtar niçin ankara'ya gönderdi seni?
- gazi paşamızı görmem için. başını pek ağrıttım da....benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü. memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum.
rüyalarıma girdi gazi paşa. bende gün demeyip mıhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı angaraya, giceleyin geldimdi. yolu neyi de bilemediğimden işte ağşamdan belli böyle kendimi ordan oraya vurup duruyom bey.
- senin gazi paşa'dan başka bir isteğin var mı? kadını birden yüzü sertleşti.
- tövbe de bey tövbe de! daha ne isteyebilirim ki...o bizim vatanımızı gurtardı. bizi düşmanın elinden kurtardı.
şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı?
buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağol paşam! demek için düştüm. onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de gazi paşayı bulacağım yeri deyiver.
atatürk'ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi. bana dönerek,
- görüyorsun ya gökçen, işte bu bizim insanımızdır...benim köylüm, benim vefalı türk anamdır bu. attan indim. yaşlı kadının elini tuttum anacığım dedim, sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan gazi paşa yani
atatürk işte karşında duruyor.
köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. elindeki değneği yere fırlatıp, atatürk'ün ellerine sarıldı. görülecek bir manzaraydı bu. ikisi de ağlıyordu.
iki türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. ata da onun ellerini öptü.
sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. bunu atatürk'e uzattı;
- tek ineğimim sütünden kendi ellerimle yaptım gazi paşa, bunu sana hediye getirdim. seversen gene yapıp getiririm. paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. çok beğendiğini söyledi.
sonra birlikte köşke kadar gittik. oradakilere şu emri verdi;
"bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. sonra köyüne götürün. giderken de kendisine üç inek verin benim armağanım olsun.
--spoiler--
atatürk'ün sanayi ve modern tarım'ı örneklemek amacıyla edinmiş olduğu ve tekrar sahibine yani türk milletine bıraktığı emtialardır.
gazi bu yöntemle türk milletine tüccarlığı da, sanayiciliği de ziraatçiliği de öğretmeye çalışmıştır.
mustafa kemal'in sahsina ait servetini hangi kisi ve kurumlara vasiyet ettigini de okudugumuzda, daha bir anlam kazaniyor sanki, mustafa kemal'in tuccar kisiligi.