bilim adına derya-deniz bir kurum olmasına rağmen insanın içinden "ne var tubitakta acaba? bi girip bakayım." demek gelmiyor. Çok soğuk bi kurum. faaliyetlerini biraz daha eğlenceli hale getirebilseler, ne bileyim şöyle yaptıkları bilimsel çalışmalar hakkında eğlenceli videolar hazırlasalar, haberlerde sık sık "tübitak şu olayın sırrını açıkladı" "şu olayla ilgili görüşlerini almak üzere tübitaktan prof. bilmem kime uzatıyoruz mikrofonlarımızı" seslerini duysak daha bir benimseriz kurumumuzu. ne diyeyim.. umarım o günler de gelir.
memleketin en kapsamlı bilim kurumu olduğu rivayet ediliyor. hakkında bunca yılda sadece 3 sayfa entry girilmesi ise tamamen sözlük ahalisinin kara cahilliğinden.
kadrosunun tümünün çıkarılıp yenisiyle değiştirilmesi gereken kurum. ismi "tüfitak" diye değiştirilesi, zira bilim değil bildiğin "filim" var orada. hepsi böyle, hadi belki "uekae" hariç tutalım, yine en üretkeni onlar.
ama gerisinde doldurmuşlar çalışmaktan nefret eden bi dolu adamı, çiftlik gibi ye iç yan gel tipler. belki aralarında 3-5 çalışkan adam vardır ama saydığım profilde tipler o kadar çok ve her yanı sarmışlar ki istedikleri kadar çalışkan olsun bu tipler yüzünden ne yapsalar boş.
bilim adamıymış külahıma anlatsınlar, dünyadaki eşdeğer bi kurumda 1 gün barındırmazlar bu çapulcuları.
at kuyruklu cins erkek ve çirkin bayan mühendisleri de barındıran kurum. kendilerine soru soran insanlara "sen de kimsin lan cahil pis herif" modunda bakarlar.
resmi olmayan yollardan, zorla ele geçirilen bir başka kurumumuz.
bünyesinde bulunan bilim adamlarımızın bir çoğu buna tepki olarak kurumdan ayrılmış kendi oluşumlarını bağımsız, sadece bilimi düşünen bir kurum amacı ile kurmaya yönelmişlerdir.
''bir gün fikirlerim bilim ile ters düşer ise bilimi seçiniz.''
emrah ablak'ın unutulmaz dizisi. şu anda piyasaya çıkan hiç yayınlanmamış bir öyküyü yaklaşık 1 saat evvel alıp okuyup bitirdim. lakin ibnelik yapmış sayın ablak en heyecanlı yerinde 1.bölümün sonu yazısıyla karşılaşıp s.k gibi kaldım orada. ikinciyi çabuk çıkarsalar bari.
içerisinde bulunan beyinsizler sürüsü nedeniyle gereksiz bir kurumdur. adı çok iddialıdır. bilim ve teknolojiyi isminin içerisinde bulundurması için hiç bir samimi tavrı görülmemektedir. madem ki bilime destek olmayacaksınız kaldırın efendim şu kurumu ortadan. dünyada taklidi olsa vay bee elin gavuru gitmiş matematik öğretmek için köy yapmış arkadaş deriz ama böyle bir şey bizim ülkemizde olunca bilmeyiz bile. bir gencin zekasına hayran kalmak onu başının üzerine çıkarmak yerine sen bu yaşta böyle şeyleri nasıl anlayacan lan salak dedi resmen bu kurum. bu kurumun içerisindekiler en zeki benim tamam mı? kıskançlığını yapacak durumda olmamalıdır. kendi beyinlerinin almadığı şeyler için bu ülkede çıkabilecek dehaların güvenini, şevkini kırmaya hakkı olmayan kurumdur. acilen kapatılması gerekir. dış ülkeden bir arkadaşına nasıl anlatabilirsin bu durumu. utanırsın arkadaş biz de şöyle bir kurum var. yeni dehaların ortaya çıkmasını engellemek üzere kurulmuş bir kurum ama adı da bilim ve teknolojik araştırmalardan bahsediyor. bu duruma kahkaha atar karşındaki. rezillik.
barış paksoy'un projesini "bu liseli bu projeyi yapmış olamaz" diyerek geri çevirmelerinden, 1. ya da 2. nesil inci sözlük yazarı çalışanlara sahip olduğunu düşündüğüm kurum. anca baykuş, mavi tank projesi falan kabul ediyorlar sanırım.
(bkz: mavi tank yapamayan sittirsin gitsin)
bu yıl düzenledikleri ortaöğretim öğrencileri arası araştırma projeleri yarışması'nda 18 yaşındaki istanbul erkek lisesi öğrencisi barış paksoy'un ramanujan asalların genelleştirilmesi başlıklı matematik projesini "bu liseli bu projeyi yapmış olamaz" diyerek yarışma dışı bırakabilen kurum.
galiba tübitak'ın da adından başka bir numarası yok.
web sitesi ile isik sacmakta olan kurum. sadece meraktan oylesine bir acayim dedim, ana sayfasinda yaninlanan haberler sunlar:
birinci haber: bursa'da Ar-ge gunu duzenlendi. (amcalar teyzeler konusuyor birbirlerine plaket dagitiyor resimli)
ikinci sirada: "2010 TÜBiTAK Olimpiyatları Birinci Aşama Sınavları" (olimpiyatlari diyor, allah allah! yine de fena degil, alakali)
ucuncu haber: TÜBiTAK Personel Alımı (alin alin, ay'a gittik ya, personel lazim oraya)
dorduncu haber: TÜBiTAK SAGE Personel Alımı (habire aliyorlar efendim, durduramiyoruz)
besinci haber: "Ya Ölçemeseydik?" Konulu Kompozisyon Yarışması (o'nu besyuz yil once bilimin ilk ciktigi zamanlar takdir etmislerdi zaten...)
altinci haber: TÜBiTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket YETiŞ istanbul Sanayi Odası'nda (iyi de, orada isi ne?)
kimse bana "en nihayetinde devlet kurumu" demesin; royal society'de devlet kurumu, nasa'da devlet kurumu. uyuttunuz bizi be kardesim, ama her anlamda uyuttunuz. boyle mi bilim asilanacak bu toplumun kulturune? bilim zevk meselesi, burokrasi keyfi, kafali adamlarin hobisi falan degildir, bilim bir mecburiyettir; bugunun insani ve medeniyeti icin ekmek kadar, su kadar, ve hatta onlardan daha da onemlidir. ciddiye alin biraz, silkinin bu halinizden, of be of!
okul öncesi kitapları o yaştaki çocuklar için fazlasıyla sıkıcı olan yayınlara sahip kurum. lakin her ana baba çocuğunun bilim insanı olmasını ister, ordan yırtmaktadırlar.