Evrim ile ilgili hiçbir araştırması ve çalışması olmadan evrimi toplumun kafasından silmeye çalışması TÜBiTAK'ın bilim merkeziden çok camiiye benzediğinin kanıtıdır , zaten bilimi avrupadan çalıyorlar , çaldıklarıyla avrupanın bilimini çürütmeye çalışıyorlar , dünyada bilimsel bir gerçek olarak kabul edilen evrimin TÜBiTAK'ın sokakta ki insan gibi önyargılarıyla yalanlaması ülkemiz için utanç verici bir durum .
başlığın aslı "tübitak'ın evrim teorisiyle ilgili yayınlarının satışını durdurması" şeklinde olacaktı lakin başlık sınırına takıldı. TÜBiTAK'ın Popüler Bilim Yayınlarının kitap satış arşivinde bulunan ve insanın gelişimini Evrim Teorisi ile açıklayan kitapların basım ve satışını durdurması olayıdır.
ilgili haber: http://kitap.radikal.com....tubitak-rahat-etti-351033
ilgili bakınız: (bkz: tübitak tan darwin e sansür)
evrim teorisini yayınlamak tübitak'a mı kaldı diye desteklenen olay. zekaya bakar mısın muhittin? şimdi güzel kardeşim türkiye bilimsel tetkik ve araştırma kurumu bilimsel bir teoriyle ilgili kitapların, üstelik yazılmış, çevrilmiş, basımı yapılmış kitapların satışını durduruyorsa orada bir durup düşüneceksin. "bu sansür değil midir?" diyeceksin. kafan soyut düşünmeye yetmeyecek kadar durduysa somut örneklerle düşünmeye çalışacaksın örneğin diyanet işleri kuran-ı kerim satışını durdursa kafanda ne gibi bir şey oluşur? anladın mı? 200 senedir dillendirilen bir teoriyi açıklayan kitaplar türkiye bilimsel tetkik ve araştırma kurumu tarafından yasaklanıyorsa bu kurumun misyonuna varlığına terstir. kafan aldı mı?
badem bıyıklılar is everywhere. neyden korkuyorsunuz bu kadar? teori diye küçümsediğiniz şeyden bu kadar korkmayın, serbest bırakın ki o teori ya çürütülsün ya da doğruluğu kanıtlansın. ama önce insanlara seçme hakkı tanıyın.
bir de bu olaya karşı çıkanların "lan sadece bir teori altı üstü ahuehaueh" diye aşağılanması durumu var ki durumu daha da içler acısı kılıyor. mantık felsefesine göre güneşin doğudan doğması yani dünyanın dönüş yönü bile kesin bir bilgi değildir, bir gün dünyanın dönüş yönünün değişip değişmeyeceğini bilemezsin ama bu genelgeçer bir fizik kuralıdır, buna göre bütün fizik kitapları da yasaklanabilir sorun değil nasıl olsa kesinleşmiş bir bilgi değil ahuahahaueh.
bilimin türkiye'de ki evi olarak kabul ettiğimiz bir mercinin böyle bir hamle yapması komiktir, acınasıdır. galileon'u asan, sokrates'e rezir içirten mahkemelerden hiç bir farkı yoktur gözümde. tek farkı burda yargılanan ve yokedilmeye çalışılan şey fikirlerdir. ama fikirler kurşun geçirmez ne yazık ki. o yüzden boş harekettir.
Edit: ya o eksileyenler neyi eksiledi? vallaha merak ettim. özelden yazın bi. siz eksiledikçe ben gülme krizine giriyorum. bidaha bas bakim eksiye. sen zaten başka görüşleri kabullenemeyen aciz bir yaratıksın. bidaha bas eksiye nolur lan.
elbette evrim başka yayınlardan da okunabilir, internetten de okunabilir, ulaşmak isteyen böyle bir enformasyon çağında ne yapar ne eder ulaşır bilgiye. anlaşılmamakta ısrar edilen nokta bir kurumun misyonuna göre davranmayıp bilimsel yayınları durdurmaya çalışmasının sansür olduğu ve kurumların misyonuna göre davranması gerekliliğidir, diyanet örneği de onun için verildi.
katoliklerin reddettiği evrim kavramının, katolik zihniyetine sahip din simsarı iktidar yandaşlarınca balçıkla sıvanmaya çalışma çabasıdır.
islam dini evrim kavramını reddetmez. ancak amerikan güdümlü din simsarları, önceden opus dei ile denenmiş katolik modelini türkiye'de uygulamak yıllarca bunu empoze ettirdiler bir takım yardakçılara.
şimdi sıra geldi türkiye'yi iyice ortaçağ karanlığına gömmeye. bugün galileo galilei'yi bilimsel çıkarımlarından vazgeçmesi için ölümle tehdit eden zihniyet, aynı davranışı türkiye'de yüzlerce yıl sonra bu şekilde göstermektedir.
vaktiyle istanbul'daki rasathaneyi meleklerin bacaklarına bakıyorlar diye kapattırıp yıktıran yobaz zihniyetin uzantısını görmekteyiz. muhtemelen hubble uzaya fırlatıldığında bu zihniyetin fertlerine sağlam bir ayar geldi.
neyse, güneş balçıkla sıvanmaz. 3000 yıl önce yıldırımları zeus'un oklarıyla açıklayan mitler bugün nasıl alay konusu oluyorsa, yarın bilimselliğe bu şekilde davranan insanlar budala olarak anıldığında bu yoz zihniyetli insanların gıklarını çıkaramayacakları aşikar.
zira muhtemelen bu insanlar başka bir yozluğun pençesinde kıvranıp yine kendi düşüncelerinden başkasının doğru olmadığı konusundaki paranoyalarının içinde bata çıka kıvranıyor olacaklar.*