ilayda Şamilgil adında bir kızımız neymiş efendim, sıvıların içerisindeki su miktarını ölçebilen ucuz mıknatıslı bir sistem icat etmiş ve projelendirmiş. Bizim Tübitakkelilere sunmuş ama onlar da "bu ne lan, kayda değer değil" diyerek geri çevirmiş. Ama bu proje "First Step To Nobel Prize In Physics" yarışmasında, 70'e yakın ülkeden 5 bin fizik projesini geçerek dünya birincisi olmuş.
Bu ne lan!
Alın size bir dış güçlerin oyunu daha. Adamlar bizim beğenmediğimiz projeyi birinci seçerek öngörülerimizle alay ediyorlar. Hangi projenin işe yarayıp yaramadığını kusura bakmayın da bu batılı emperyalistlerden öğrenecek değiliz. Gel kızım geri al projeni evine dön, ev hanımı ol. Eline hamur bulaşsın. Ne o öyle yurt dışları, murt dışlarına kız başına gidip projeler sunuyorsun. Evlen, kindar ama çok ahlaklı çocukların olsun.
Bilim ve teknolojik araştırma kurumu adı altında ezan dinletilen fasülye projesi nedir lan?
Bırakın bu projenin birinci olmasını, böyle bir projeden bahseden kişi direkt kurumdan atılmalıydı.
Yemin ediyorum geri zekalısınız. Bu kadar ağır cahil insanların türkiyenin bilim kurumlarının başında olması da, onları oraya atayanlar da, onları atayanları ülkenin başına geçmeleri için oy verenler de...
Ağır geri zekalı ve binlerce yıllık yüce türk milletinin utanç kaynağısınız.
başına hayvanat bahçesi müdürü getirilen, ilahiyatçı getirilen bir kurumdan başka ne beklenir ki? varsa "kuran okununca daha bir yeşeren bamya", yoksa "zikirmatik" gibi projeler...
çocuğun vazifesi proje hazırlamak değil, kuran öğrenmek, hafız olmaktır. proje hazırlamak ateistliktir, bizim ülke olarak ihtiyacımız proje değil, kuran'dır, dindir, imandır.
hadi diyelim ki proje hazırladı, proje hazırlamadan duramadı.
fizik ne amk? sıvılar, akışkanlar falan?
illa bir proje hazırlanacaksa, bir inşaat, ne bileyim bir avm, rezidans projesi falan hazırlasaydı da bir işe yarasaydı madem.
Bundan yıllar önce tabiatta doğal haliyle kolaylıkla bulunan ve bilimin işlevini çözemediği sıradışı bir molekülün belli şartlar altında plastik başta olmak üzere çeşitli maddelere dönüşebildiğini keşfettim. Bu keşif sonrası vatan millet adına yapabileceğim şeyin bu keşfi Türkiye yararına kullanmak olduğuna karar verdim. Devlet kanalına yaptığım başvuru kabul edildi. Ve bu proje tv de yayınlandı. Sonrasında tübitak' a defalarca başvuru yaptım. Her seferinde Sudan bahanelerle proje geri çevrildi.
Bir zaman sonra Patent avukatı bile telefonlara çıkmaz oldu. Birkaç profesör ve işadamı proje hususunda yardım edeceğini söz vermesine rağmen hallederiz kadire döndüler ve yan çizdiler. Sonrasında Türkiye ve vatan sevdasıyla bu ülke adına yararlı bir şeyler yapmak istemenin bana ne kadar pahalıya mal olduğunu anladım. Yani diyeceğim o dur ki, başta tübitak olmak üzere bu zihniyet ülkeden silip atılmadıkça Türkiye bir adım ileri gidemez. Ülkemiz sanıldığı gibi beyin fakiri bir ülke değil. Ancak bu beyinler el altından bir şekilde saf dışı bırakılıp ülke karanlığa sürüklenmeye çalışılıyor. Bilinçli ama bilinçsiz!!
Artık ilime, bilime, vatandaşına hain bir kurum olarak yolunda ilerlemektedir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunların yaptıkları ve reddettikleri projeler hakkında ne düşünmektedir, eskinin yüz akı, yeninin yüz karası bu kurum hakkında neler yapmayı düşünmektedir?
Çocuklar binlerce diyabet hastası, yatalak hastası ve yanık yarasına sahip insanların bulunduğu ülke için 'atık yengeç ve karides kabuklarından iyileştirmeyi hızlandıran bir nanolif' yapmışlar. http://t24.com.tr/haber/t...abdde-birinci-oldu,384536
Bu TÜBiTAK cahiliye devri elemanları projeyi beğenmeyip reddetmişler. Ha çocuklar ABD'ye gidip haklarını almışlar ayrı. E bu çocuklara bu hakkı neden kendi ülkeleri vermiyor?
Bu ülkenin çocukları neden okuyor? Söyleyin o zaman bi yere kadar okusunlar KPSS sınavına girip memur maaşına göz dikerek taksitle ev alıp yuvarlanıp gitsinler di mi, manyak mı bunlar!?