toplumun küçük bölümleri arasında kabul görmüş törelere uyulmaması durumunda işlenen, mantıkla alakası bulunmayan, sorgulanması gereken, adam öldürme olayı.
(bkz: kan davası)
törelerin gereği özellikle namus uğruna ülkemizin belli bir bölümünde yaşanan olaydır.
Fakat töre cinayetleri manasız bir şekilde Türkiyenin sırtına yapışmış bir hadisedir,
çünkü bu bir türk töresi değil,kürt töresidir.
(bkz: olmaz olsun öyle töreler) diyen bir kişi için töre kitabından o harfine bakılır...o harfinden bakıldığında alfabetiktir zaten, karşısında "bunu diyen kişi ıslak odun ile dövüle, eğer etrafta ıslak odun yoksa bir tokat aşk edile" yazmaktadır...**
memleketin heryanında işlenen namus cinayetlerini memleketin doğusuna ya da memleketin doğusu ağırlıklı olmak üzere pek çok yerinde yanı başımızda bizimle beraber bizim gibi yaşayan kürt halkına maleden, sıradan faşizmin dilimize ve algımıza nasıl işlediğini ayan beyan ortaya koyan, günümüzde pek medyatik olmuş kavramdır.
gelin biz buna namus cinayeti diyelim. kim, nerde, ne zaman yaparsa yapsın, şiddet erkek ya da kadın kime yönelirse yönelsin, devreye vicdanımızı sokarak dur diyelim.
ne yazık ki görmek istemeyip görmeye alıştığımız manzaralar. diktatörlük türkiye'de de var. nerede var diye mantıksız bi soru sormaya gerek yok. tabi ki g.doğu. kim aşiretin istediklerini yapmazsa berdel (bedel,ceza) kesilir. ve her ne pahasına olursa olur yaş, cins farketmeksizin töre yerine getirilir.
en gerekli cinayettir. ne demek lan bozuk kizin hayatta kalmasi? o da kendine ceki duzen verseydi. iyi ediyorlar. var mi bizim toremizde oyle sey? sonuna kadar destekliyorum.
bir çöplükte yaşlı bir adam ve yerde bi yatan bir kadın gören kişiler şüphelenip polise haber veriyorlar. ihbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri yaşlı adamı ölü kadının başında beklerken buluyorlar. yapılan sorgulama sonucunda olayın töre cinayeti olduğu ortaya çıktı. babası kendi ÖZ kızını öldürmüştü. nedeni: kızı evden kaçmış ve izni olamadan başka birisi ile evlenmişti. lakin babanın kızını öldürmesinin nedeni evden kaçış olması değil. evden kaçıp evlenen kız, eşi ile anlaşamamış bunun üzerine baba evine geri dönmüştü. töreye göre kız evden gelinlikle çıkar ve ancak kefenle geri gelebilirdi. bu töre yüzünden babası kızını çöplüğe çağırmış ve orada öldürmüştü.
şimdi bunun üzerine nasıl bir yorum yapılabilir? ne denir bilemiyorum.
öldürüldükleri zaman namusun temizlendigine inanilan gencecik kizlar, belki de tek suclari erkeklerle konusmak birakin elini tutup sokaklarda gezmeyi... bir ailenin kendi öz kizlarinin nasil gözlerini kirpmadan ölüm fermanini imzalayacaklari, onun ölüsünü morgtan alma zahmetine bile katlanmamalari, hapse giren, daha biyigi bile terlememis erkek kardeslerin "pisman degilim, yine olsa yine yaparim. namusumu kurtardim." aciklamalari,... benim gibi sirti kuru, simarik bir ankara bebesine cok yabanci geliyor bütün bunlar... ama düsünmeden de edemiyor insan yine de; kurtarilan gercekten namus mu, yoksa trafik isarertleri olmayan, bozuk bir yola son sürat sürmek mi arabayi?
türkiye'nin en iğrenç yüzü. ve türklerden nefret etme sebebi.
"türklerden nefret etme sebebi olamaz, çünkü herkes desteklemiyor bunu" derseniz...
töre cinayetlerini duyup sonra sokağa çıkan, arkadaşlarıyla buluşan, yemek yiyip evine dönen, uyuyan, yaşayan ve hayatı boyunca ülkesinde böyle cinayetlerin olduğunu bilip, bunu herhangi bir cinayet gibi gören, tepkisini ekran başından kalkınca veya gazetesini kapatınca unutan insanlar da türklerden nefret etme sebebidir.
kahrol töre. senin uğruna ellerini kana bulayanlar rahat yaşamayıp rahat uyumasın.
--spoiler--
''Söz konusu yerin çok küçük olup, 20-22 haneden ibaret olduğunun ve herkesin birbirleri ile akraba olduğunun, gerek maktulun ailesinin gerek ise de, köyün kapalı ve muhafazakar bir yapıya sahip olduğunun, maktulun 36-72 saat önce öldürüldüğünün bildirilmesi karşısında, bulunduğu tarihten 4 gün önce kaybolmasına veya kaçırılması söz konusu iken maktulun ailesinin kolluk güçlerine ya da adli birimlere bilgi vermeyip, müracaat etmediklerinin, müşteki sıfatı ile ailenin alınan ilk ifadelerinde, olayı Allah a havale ettiklerinin, katilin ortaya çıkmasında herhangi bir arayışa girişmediklerinin,` maktulun babası olana şüpheli Mehmet Kılıç'ın maktulun kayıp olduğu süre zarfında normal hayatına devam edip köy kahvesinde oyun oynadığının, ailesinin maktulun kayıp olması olayını tepkisiz ve umursamaz olduğunu bu durumun ise yörenin sosyal-kültürel yapısı ile çeliştiğinin tespit edildiği.
--spoiler--
insanların, töre adı altında, kendi kurallarını uyguladıkları, cahilce ve canice işledikleri cinayetler. kimsenin ölüm hakkı, insanların elinde değildir. özellikle de bunu, din adı altında yapmak, allah'ın adını ağzından düşürmeden yapmak daha vahimdir. çünkü, dinimizde töre cinayetleri diye bir şey yoktur.
hic ugruna insanlarin oldurulmesi.
az once seyrettigim haber de ne yazik ki bunu yansitiyor...
esra adinda bir kizla askerligini yapmakta olan cihan adindaki genc asik oluyor. ailesi evliligi kabul etmeyince kaciyorlar. az cok kendileri de sonunu tahmin ettikleri icin cihan bastan soyluyor, sonunda olum olacaksa vazgecelim diye.. kiz da, bir ay bile olsa onunla yasamak istedigini soyluyor...
evleniyorlar.. esranin ailesi affettiklerini soyluyor, kizin yaklasmasina firsat veriyorlar.
sonrasinda karnindaki bebegi ile esrayi olduruyorlar.
haberlere yansimayan yuzlerce cinayet var... cok yazik..
"gökte bir süre kayar gözleri
öpüşü hançerlenmiş bir kadının
tutunacak bir yer bulamayınca
gider bir ırmakta karar kılar"
göçebe şiirinde,
"Arkada bir su devrile devrile akıyor
Rastgele bir ağaca soruyorum
Bir şey var sanki onu soruyorum
Değil orda diyor belki biraz daha ilerde
Tanrı meleğini ağırlamaya çalışan
Ataerkil bir aile gözümü alıyor
Dedelerin yüzlerinde erozyon
Silip götürmüş bütün evetleri