enteresan biyerdir bu tıp. aslında yaşayış biçimidir. Tıpa giren adamlar doktor olacaklardır ama gençliğinin en güzel yıllarının yaşıtlarının yaşadığı biçimde yaşayamamısıdır.
sınavlar üstüste yada komite olur. kliniği sözlüdür hocanın tipine göre not vermesidir. sınavın klasik olması öğrencinin iman kuvvetini artırır. bir yer ya da yaşayış tarzı da değildir tam olarak. tıp bir olgudur. yaşamak zordur.
ömür törpüsü olarak da adlandırabileceğimiz bölüm.6 senedir eğitim süresi,eğer hazırlığı olan bi üniversitedeyseniz süre 7 yıla çıkar haliyle.ilk 3 senesi temel bilimlerdir.4,5 ve 6. sınıflarda staj yapılır,6.sınıf hariç her sınıfta kalma riskiniz mevcuttur.allah yardımcınız olsundur. (bkz: ilk entry)
Hastalıkların önlenmesi ve iyileştirilmesini,beden ve ruh sağlığının konu alan bilim dalıdır.Anatomi (gövdebilim),fizyoloji,histoloji (dokubilim),biyokimya,pataloji (hastalıklar bilimi) gibi temel dalları;cerrahi,iç hastalıkları,oftalmolaji (gözbilimi),nöroloji (sinirbilim) gibi klinik dalları kapsar.
çok pozitivist ve materyalist BiR kavram. bizde hala ne yazık ki böyle. hiç bir doktorla derdim yok çok şükür ayrıca severim de doktorları çünkü ailemde de var doktorlar.
Ancak fazla mesai yapmak, yorgun düşmek, çok hastayla meşgul olmak gibi sebeplerin doktorluğun ruhunu öldüreceğine inan(a)mıyorum. bu dipnotu eklemeden bu yazıyı bitirmek istemedim.
içinde olmayan hiç kimsenin tam olarak ne olduğunu anlayamayacağı disiplindir. hatta içinde olanların bile bazen anlamadığı şeydir.
temel noktalar ise şöyledir:
tıp bir bilim değildir, bilimi de kapsayan bir disiplindir.
tıpta yüzde yüz yoktur, mühendisliğe zerre benzemez.
tıp bir meslek değildir, bir yaşam tarzıdır.