kurduğu kulübün ismi dayak derneği veya kötek vakfı olur, vakıflar yasası tartışmalarının en renkli siması haline gelirdi. meclis çıkışı kamer genç'i yakalayıp döverdi belki de.
> bir polat alemdar kadar havası olurdu.
> magazin programlarının gözdesi olurdu.
> sedat peker ve ibo *mafyayım diye geçinemezdi.
> dövüş klubünün ilk durağı meclis olurdu, bütçe görüşmeleri sonunda meclisten ölü çıkardı.
> okan bayülgen'e kanki olur, esra ceyhan'ı da bir temiz pataklardı.
zeki, patavatsız ve dış görünüşe zerre önem vermeyen kişi olarak tanımlarsak tyler'ı, evet dostlarım ben bir tyler durden tanıyorum. hiçbir şeyi takmaz, final günü hayvan gibi yırtık montla(yok fakir falan değil) veya fermuarı açık pantolonla okula gelebilen bir insan (abi kapatsana fermuarı deyince de takmayan), kadın erkek fark etmeden herkese her yerde posta koyabilen ve tartışmalarda karşısındakini kesinlikle pes ettiren bir insan.
zaten kendisine de tyler diyoruz. ama sıkıyor öyle bir adam, söyleyeyim.
yeni bir düzenin düzensizlikle geleceğine inanan tyler, tamamen doğaçlama bir şekilde aceleyle kıyamet projesini gerçekleştirirdi, başımızdakilerde okuyup, üfleyerek '' allahallah bu belirtiler küçük alametlerden mi? yoksa büyük alametlerden mi? diyerek öbür dünyaya vip yolculuğa hazırlanırlardı. yani esas işi gereği ortalığı bir güzel köpürtürdü.