Stephenie Meyer tarafından yazılmış roman ve film serisidir. ayrıca bugün tanıştığım bir kız bu filmdeki Jacob Black karakterine çok benzediğimi* söyledi.
bu aralar çılgınlar gibi serisi olan filmleri izliyorum. matrix'tir, back to the future'dır falan. dün kuzendeyken baktım bu serinin ilk 2 filmini gördüm, haydi izleyelim dedim. neyse an itibariyle bitirdim. son filmde nasıl duygusallaştım, nasıl heyecanlandım belli değil. ben de iyice mallaştım sanırım son günlerde.
not: şaka maka umduğum kadar kötü değilmiş ama bella denen kız salak. ben olsam jacoblan evlenirdim. (tipik türk kızının film yorumu.)
yahu sen almadın bu kitabı sen izlemedin bu diziyi ise nasıl kitabı 116 milyon satıp onuncu tekrarı bile hem de sansürlü hali reytinglerde ilk beşe giriyor diye düşündüğüm seridir. evet filmlerini ( sonuncusu hariç) ben de beğenmedim. gerek kristen stewart'ın başarısız oyunculuğu, gereç özenilmeyip baştan savılması olsun sevdirmemişti. ama şunu unutmamak gerekir ki her kitap da edebi değer taşıyacak diye bişey yok. al oku, vakit geçir falan yani. illa her kitabın altı çizili cümleleri olacak diye bir şey yok.mesela ben alice'i kitapta ve filmde çok beğendim ve hayatını araştırdım. bana bir şeyler kattı. istenince de oluyor yani.
bir de yok öyle vampir olur mu diyenler var. normal vampir olsaydı da bu sefer bu ne be klişe klişe diyecektik yani şimdi dırdır etmenin gereği yok. yenilik olacak tabi ki hep aynı hep aynı nereye kadar. bi de lütfen kimse soundtrack'larin hakkını yemesin. muse, sia, paramore, linkin park gibi tartışmak bile yanlış olan grup ve sanatçılar var ortada. yani her şeye bok atılır da müziğine hayır.
ben kitabı diziye göre daha başarılı buldum ve alice karakterine değinmeden geçemeyeceğim. aşık oldum resmen çok güzel bir oyunculuk ve role dört dörtlük uyan bir ashley greene'nin hakkını yememek lazım. sonuç olarak kimse size dayatmadı ya severek ya da merakınızdan okudunuz. insanların zevkiyle de dalga geçmeye gerek yok. kim bilir siz ergenken hangi kitabı okudunuz. biraz saygılı olursak sorunlar da ortadan kalkar.
Vampirin genç kalma ve ölümsüzlük gibi bir özelliği olması onu en popüler korku karakteri haline getirdi. Gençlik de bilinçaltındaki yaşlanma korkusunu bu gibi romantik vampir filmleriyle bastırmaya çalışıyor olabilir. http://doganozcan.blogspo...-salgn-vampir-sevdas.html
itiraf etmeliyim; 5.serisi çıktığında bir film olduğunu öğrendiğim ve bir gecede 5 serisinide izlediğim, vampirleri ve aşkı bir noktada mükemmel bir şekilde birleştiren harika bir film.
abi yanılıp da "tıvilayt" şeklinde telafuz etmeyin bunu aman diim. tıvaylayt diyeceksiniz. ağzınızı yamultacaksınız. ayyyyiiii on numara yeaaaa diye de ekleyeceksiniz. yine ağzınızı yamultacaksınız. yoksa her türlü ortamda o mevzubahis ağzınıza sıçarlar. benden söylemesi.
belki şanslıyım hala okumadığım 2 seri var. belki de geç kalmışım ne önemi var?
okumaya yeni başladığım, alacakaranlık'tan yeniay'a hangi ara geçtiğimi hatırlamadığım, beni ağlatan, heyecanlandıran, öfkelendiren ve elimden bırakamadığım tek kitap.
birçok takipçi için de geçerlidir muhtemelen edward'a olan hayranlık. ama ne yazık ki o sadece bi karakter ne yazık ki...
Stephenie Meyer twilight'ı edward'ın ağzından da yazmaya başlamış hatta bitiremeden çalınmış ama revize olmamış hali bile mükemmel.
ah edward...
araçtan hızlı vampirlerin, arabaya binerek kaçmaları acayip ilgimi çekmişti. sanırım ilk filmindeydi bu olay. o hızla dünyayı iki tur koşabilecek bir vampirin araba kullanarak kaçması harikuladeydi doğrusu.
Birbirinden yakışıklı iki oyuncu olan Robert Pattinson ve Taylor Lautner'in oynatılmasıyla kız izleyicilerin çoğalmasını sağlayan, vampir hikayesi. Kaliteli bir film.