stephenie meyer'in yazdığı tam bir kız kitabı diye tanımlanması gereken bir eser.
bu romanda insan olan bellanın vampir sevgilisi edwardla olan yoğun aşkı çok etkileyici ve heyecanlı anlatılmış.
okumaya değer izlemeye değmez.
bir vampir filmi ne kadar güzel olur diye söylenip izledikten sonra bu sözümü bana yutturan meyer'in 4kitap olarak oluşturduğu serinin ilk kitabının filmi.
kabul filmin kalite değerlendirmesi vasat üzeri olsa da yerden yere çarpılmak derecesinde olmadığı da aşikar hele ki harry potter vs gibi fantastik kurgu sevenlerin ilgisini,harry potter mertebesine erişemese de,çekebilecek düzeyde.
orta karar bir vampir filmi. gözlerden ırak, biraz asi ve uyumsuz genç havalarındaki gencin kıza dair tanımlayamadığı hisleri film boyunca dillendirmesi, bilmem kaç yüzyıllık vampir hayatı ile ilgili yapılan espiriler, vampirlerin bizlere göre ne kadar hızlı ve atletik olduğu, haçtır soğandır sarmısaktır pek çok vampir hikayesinde olduğu kadar bu filmde de var. uykunuz kaçtığında romantik bir vampir filmiyle uykuya dalmak için birebir, en azından ben o amaçla seyrettim. Bir de benim gibi beyaz ten severseniz Isabella ve Edward'ı ekranda görmek göz zevkinizi doyuracak.
modaya uyup okuduğum vampir kitabı. akabinde filmini de izledim ancak o kitaptan sonra film yanında çerez kaldı. çoğu güzel sahne atlanmıştı bazı sahneleri birleştirmeye çalışmışlar, kafalarına göre sahneler yaratmışlardı. edward cullen herkes gibi benim de vazgeçilmezim oldu. seriyi bitirmek ise en büyük arzum...
beğenmemenin prim yaptığı ya da öyle zannedildiği film.
harbiden beğenmeyenlere sözüm yok, asıl derdim hiç bir boku sevmeyen, belgesel izleyip şarap içen, entelijansiyası gereği zaten beğenme mümkünatı da olmayan sözlük yazarlarına, k.çımı yiyin lan. hıh.
vasat bir vampir filmi... boku çıkan vampir temalı filmlerden artık fayda gelmeyeceğini anlayan holivud sineması "bir vampirin dramı" temalı filmler yapmaya yeltenmiş, klasik dracula stilinden taşarak soğanla, haçla, gün ışığı ile etkisiz hale getirilen vampir olgusunu değiştirme işine girmiştir...
filmde edward bir sahnede gün ışığına çıktığında ışıl ışıl parlamıştır. bu da kafamızdaki, "güneşe çıkan vampir alev alır" fikrini yerle bir etmiştir. çok şaşırtıcı... şok oldum!
tüm aptal ergen kızların edwarddd!! dediği ve benim de merakımdan ilk kitabını okuduğum
seri yahu yıllardan beri vampirlerden korkmamız için tüm iğrençlikleri yaptınız filmlerinizde amerikan sineması o kadar korktuk dracula dan şimdi noldu kızlar ahh edward gelse de bizi ısırsa diye geceleri bekliyorlar
çok kaliteli olmayan, ama bence "tü kaka", "berbat", "zaman kaybı" denecek kadar da kötü olmayan, roman uyarlaması film. kuğul vampirleriyle de vampir olayına yeni bir yorum getirmiştir. öyle vampire can kurban. yerim onları ben.
stephenie meyer'ın yazdığı filme çevrilmiş olan kitap. izlenesi ve özellikle 10-16 yaşlarına hitap eden bir filmdir. kasım ayında serinin devamı niteliği taşıyan "new moon" isimli film vizyona girecektir. üçüncü film olan "eclipse" için de anlaşma yapılmıştır.
serinin 2. filmi olan twilight new moon un fragmanından anlaşıldığı üzere, kurt oğlan jacob'un saçlarını kestirdiği edward'dan daha yakışıklı olduğunun ortaya çıktığı film.
hayatımda birçok aşk filmi izlemiş biri olaraktan, yine izlediklerim arasında en çok beğendiğim aşk filmidir. benim için ayrı bir anlamı vardır. aklıma vampyric romance ı getirmiştir. yani vampirin insandan farklı aşkına. sevdiği için güneşe çıkmayı göze almış yaratığı aklıma getirmiştir. kişisel sebeplerden bir beğenimi dile getiriyorum diye ergenler diline takılmak ta neyin nesi oluyor ki...
yoğun bir senaryo ve oyunculuk gösterisi olmasa da müziklerini sahnelerde güzel kullanmalarından dolayı akılda kalabilen bir filmdir. emeklerine saygı göstermek lazımdır.
--spoiler--
gerçek aşk artık kaybolmuştu. prens, tılsımlı uykumdan uyandırmak için beni öpmeye gelmeyecekti. ben de bir prenses değildim zaten. peri masallarında öteki öpücüklerle ilgili bir protokol var mıydı?
--spoiler--