vardır böyle tipler, dindar görünmek, sempati kazanmak için yaparlar. lakin ilahiyatçılar, din bilginleri, ve bu işin üstatları ayrıdır. ikisini birbirine karıştırmamak lazım. adam eğer ayet,sure ya da hadis söyleyecekse tabi ki orijinalini de önceden belirtecektir.
(bkz: akla karayı karıştırmak)
Başbakanlarının izinde artık türkçeye iyice yerleşmiş Hürriyet, cumhuriyet, asabiyet, sebebiyet gibi kelimeleri bile inatla "Hürriyyet, Cumhuriyyet, asabiyyet, sebebiyyet" şeklinde telaffuz ederler. Bunların tv'lerde boy gösteremeyip sözlük yazarı olanları da daha dangalak bir tavırla imlanın da içine sıçıp bu şekilde yazar...
bir türlü anlam veremediğim vaziyettir.yahu din adamısın dini bilgiler vereceksin, çok güzel , harika.. ne diye önce arapçasını söylersin ki örneklendireceğin sureyi anlamak mümkün değil.sırf zaman kaybı...
artık hangi kanalı açsanız, bir tartışma programında görülebilecek tiplerdir.
bir konu hakkında bir cümle söyler, ardından herhalde kaynak belirtme anlamında hemen arapça bir cümle söyler, konuşma bu şeklide ilerler.
adam sanki, konuştuğu her şey kutsal kaynaklı olacak şekilde programlanmıştır. bir nevi asimo'nun sakallı modelidir.