uçsuz bucaksız orta asya bozkırlarında at üstünde günler süren yolculuklar yapılırdı. bu yolculuklara kimi zaman alplerin hanımları da iştirak ederdi. yol hep açık bir alandaysa ve herhangi bir gereksinim söz konusuysa (hacet, halvet) toprağa tuğ dikilirdi. o andan itibaren o bölge o kişinin mahremi, özel alanı olurdu ve tuğu gören başka yolcular tuğun çok uzağından geçerlerdi.